Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1234 E. 2023/165 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1234 – 2023/165
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1234
KARAR NO : 2023/165

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ……..
ÜYE : ………
ÜYE : ……..
KATİP : ………

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/06/2021
NUMARASI : 2018/1155 Esas, 2021/432 Karar

DAVACI : ……….
VEKİLLERİ : Av. ……….
Av. ………..
Av. ………….
Av. …………
DAVALILAR : 1-………….
2-……………
VEKİLLERİ : Av. ……………..
Av………..
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/01/2023
YAZIM TARİHİ : 26/01/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28/06/2021 tarih ve 2018/1155 esas, 2021/432 karar sayılı kararın istinaf incelemesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, davalı borçlular aleyhine ……… İcra Müdürlüğünün ………… esas sayılı dosyasından ………. tarihi itibariyle ……. TL’si ana alacak, işleyecek faiz, icra harç ve masrafları, vekalet ücreti ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlular tarafından yapılan itiraz ile takibin durduğunu, taraflar arasında madeni yağ alım satımından kaynaklı ticari alışveriş bulunduğunu, bu ilişki nedeniyle müvekkilinin alacağının bulunduğunu, yetkiye itirazın İİK hükümleri uyarınca usulüne uygun yapılmış bir yetki itirazı olmadığını, …….. İcra Dairelerinin dava konusu icra takibi açısından yetkili olduğunu, borçluların borçlu olmadığı iddiası ve faiz hususundaki itirazlarının da yersiz ve asılsız olduğunu, bu nedenle davalıların icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların %……..icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, yetki itirazlarının olduğunu, takipte ………. İcra Dairesinin yetkili olduğunu, davacı tarafından zikredilen faturaların ………. Hafriyat adına kesildiğini, davada husumetin ……….. Hafriyat’a yönetilmesi gerektiğini, bu nedenle davanın husumet yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafın ticari (akdi) ilişkinin varlığını ispat etmesi gerektiğini, faturanın tek başına akdi ilişkinin kanıtı olmadığını, malın teslim edildiğinin ispatlanması gerektiğini, temerrüt şartlarının oluşmadığını, faiz talep edilemeyeceğini, bu nedenle davanın yetkili icra dairesinde takip yapılmadığından yetkisizlik nedeniyle usulden reddine, husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaate ise esastan reddine, davacı yanın icra inkar tazminatı taleplerinin reddi ile %……..’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemesine, takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; davalıların ……….. İcra Müdürlüğünün ……….. esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının ………..-TL asıl alacak ile bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi (takip talebi uyarınca yıllık %…… ) bakımından iptaline, takibin bu miktar üzerinden olmak üzere kaldığı yerden devamına, fazlaya dair talebin reddine, hükmolunan alacağın %…..’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, davanın açılmasının ardından davalı tarafın ……….. tarihinde müvekkili şirkete çek ile ……… TL ödeme yaptığını, davalıların dava konusu icra takibine ilişkin ödemeyi icra takibi tarihi olan ……… tarihinden ve itirazın iptali davasının açılış tarihi olan ………. tarihinden sonra ……….. tarihinde yaptığını, davalıların söz konusu ödemeyi dava açılış tarihinden sonra yaptıklarını, bu durum göz önünde bulundurulduğunda davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet vermiş olduğu için harç ve yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulması gerekirken, mahkemenin gerekçeli kararında davalıları harç ve yargılama giderlerinden kısmen sorumlu tutmuş olup, bu durumun hatalı olduğunu, davalıların yükümlülüklerini yerine getirmeyerek yani ödeme yapmayarak işbu davanın açılmasına sebebiyet vermiş oldukları açık olduğundan, müvekkil şirket işbu davayı açmak zorunda kaldığını, davanın açılmasında müvekkili şirketin herhangi bir ihmali veyahutta hatası bulunmadığını, bu nedenle davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve davalıların harç ve yargılama giderlerinden kısmen sorumlu tutulmuş olmalarının hatalı olduğunu, bu nedenle kararın reddedilen kısım yönünden kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekili, malın teslim edildiğinin davacı tarafça yazılı delille ispatlanması gerektiğini, sadece faturanın karşı tarafa tebliğ edilmesi ve bu faturaya süresi içinde itiraz edilmemiş olmasının, taraflar arasında akdi bir ilişkinin kurulduğunu ispatlamaya elverişli olmadığını, TTK’nın 21/1 hükmüne dayanılarak itiraza uğramayan faturanın, malın teslim edildiğini, işin görüldüğünü veya menfaatin sağlandığını göstereceğinin de söylenemeyeceğini, yalnızca davacı yanın ticari defterinde kayıtlı olan faturaların malın teslim edildiği olgusunu ispat etmediğini, gerekçeli kararda da görüleceği üzere tebliğ mazbatası üzerindeki imzanın müvekkillerine ait olmadığını, davacı yanın kötü niyetli olup, kötü niyet tazminatı taleplerinin reddinin hukuka aykırı olduğunu, davacı aleyhine reddedilen miktar üzerinden kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini,……… tarihli bilirkişi raporunun yerel mahkemece dikkate alınmadığını, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafça yemin deliline başvurulmuş olup müvekkillerinin malı teslim almadıklarına dair yemin eda ettiklerini, iş bu kesin delil doğrultusunda davaya konu her iki fatura için de hüküm kurulması gerektiğini, davacı tarafın istinaf taleplerinin reddine, istinaf taleplerinin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı yanca ticari alış veriş sebebiyle düzenlenmiş faturalara dayalı olarak takip yapılmış, davalı yanca itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali davası açılmıştır. Mahkemece defter incelemesi yaptırılmış, daha sonrasında davacı yanca davalı yana yemin teklif edilmiş, mahkemece davalıya usulüne uygun yemini yaptırılmıştır.
Yemin delili, HMK’nın 225. ve devamındaki maddelerde düzenlenmiş olup yemin kesin delil niteliğindedir. Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf, o vakıayı başka delillerle ispat edemezse, diğer tarafa yemin teklifinde bulunabilir. Yemin, iddianın ispatı yönünden başvurulacak son bir ispat vasıtasıdır.Yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; Hakim, ispat yükü üzerine düşen tarafın, iddiasını yazılı delillerle ispat edemediği kanaatine vardığı takdirde, ispat yükü üzerine düşen tarafa, dava ya da cevap dilekçesinde dayandığı yemin delilini de re’sen hatırlatmalıdır.
Dosyanın incelenmesinde; davanın ……….. İcra Müdürlüğünün ………… e sayılı takip dosyasına dayandığı, takip dayanağının ………. tarihli cari hesap ekstresi kaynaklı alacak olarak gösterildiği, yargılama sırasında yerel mahkeme tarafından alınan ……… havale tarihli bilirkişi ………. bilirkişi raporunda da değerlendirildiği üzere dava konusu uyuşmazlığın ……… tarih ve ………. nolu ……….. TL tutarlı fatura ile …….. tarih ve ……….. TL tutarlı iki adet faturadan kaynaklandığı, bu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ancak faturaların alt kısmında faturaya konu malların davalı adi ortaklığın çalışanı ………… imzası ile teslim alındığı, bu hususun ………… . Asliye Hukuk Mahkemesinin …………. tarihli duruşmasında davalı ………… ile ………… imzalı beyanından belirttikleri ancak yerel mahkemece ………. el yazı ve imza örnekleri alınarak davaya konu faturalar altındaki mal teslimine ilişkin imzaların bu kişiye ait olup olmadığı hususu tespit olunmadan hüküm kurulması hatalı olmuştur.
6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan işlemlerin yapılmamış olması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kısmen kabulüne, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜNE,
2-Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28/06/2021 tarih ve 2018/1155 esas, 2021/432 karar sayılı istinafa konu kararın KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın yeniden görülmesi için mahal mahkemesine gönderilmesine,
4-Kaldırma nedenine göre davacı vekilinin istinaf talebinin incelenmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine,
6-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda nazara alınmasına,
7-İşbu gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir. 26/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”