Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1230 E. 2023/89 K. 13.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1230 – 2023/89
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1230
KARAR NO : 2023/89

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ..
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : ……

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2021
NUMARASI : 2020/151 E., 2021/402 K.

DAVACI : …….
VEKİLİ : Av. ……..
DAVALILAR : 1 -…….
VEKİLİ : Av. ……..
2 -……
VEKİLİ : Av. …….
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 13/01/2023
YAZIM TARİHİ : 13/01/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2020/151 Esas, 2021/402 Karar sayılı dosyasında verilen 18/06/2021 tarihli kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …. Teks. San. Ve Tic. A.Ş.’ye ait fabrikada bulunan halı dokuma tezgahının, makine kırılması sigorta poliçesi ile …. tarihleri arasında müvekkili şirket nezdinde sigortalı bulunduğunu, sigortalı iş yerinde … tarihinde meydana gelen elektrik ani enerji dalgalanması (şebeke geriliminden kaynaklanan ani değişimler) sebebiyle halı dokuma tezgahı makinesinde hasar meydana geldiğini, tamirinin mümkün olmadığının tespit edildiğini, bu sebeple müvekkili şirket tarafından sigortalısına … tarihinde … TL tazminat ödendiğini, söz konusu hasarın davalılardan …. OGB Müdürlüğüne yazılı olarak ihbar edildiğini, ancak müvekkiline bugüne kadar bir ödeme yapılmadığını, elektrik üretim ve dağıtımının lisans yönetmeliğinde geçen elektrik enerjisinin kalitesizliğinden veya kesintilerinden kaynaklanan zarar ve hasarların ilgili mevzuatta belirtilen usul ve esasları çerçevesinde sorumlu olan lisans sahibi tüzel kişiler tarafından tazmin edileceği hükmü karşısında gerek elektrik üreten gerekse söz konusu elektriği dağıtan davalıların iş bu hasardan müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunmaları sebebiyle, müvekkili tarafından hasar tazminatı olarak dava dışı sigortalısına ödenen …. TL’nin ödeme tarihi olan … tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılardan …. Organize Sanayi Bölgesi Elektrik Üretim A.Ş. vekili, müvekkilinin elektrik dağıtım yetkisi ve görevi bulunmadığını, Enerji Piyasası Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından kendisine sadece elektrik üretim lisansı verildiğini, ayrıca müvekkilinin ürettiği elektriği de doğrudan tüketiciye satamadığını, bu hususta tek yetkilinin …olduğunu, bu sebeple davaya konu zararın müvekkilinden istenmesinin hukuken imkan bulunmadığını, müvekkili açısından davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Davalılardan …. Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin … ait trafo merkezlerinden aldığı orta gerilim seviyesindeki enerjiyi herhangi bir işleme tabi tutmadan iştirakçi müşterilerine dağıttığını, sigortalı … Teks. San. Ve Tic. A.Ş.’nin de kurumun dağıtım şebekesinden enerji kullandığını ve iştirakçilerinden biri olduğunu, orta gerilim seviyesinde dağıtılan elektriği alçak gerilime döndürüp, tesisini beslemek üzere kurduğu kendisine ait bir trafo istasyonu bulunduğunu, bölge içerisindeki firmaların alçak gerilim dağıtım şebekelerinin firmalarca kurulup, tesis edilen ve sadece kendi firmaları için kullandıkları bir trafo sistemi olduğunu, bu nedenle tesis içinde oluşabilecek arızalardan dolayı meydana gelecek hasarların önlenmesini sağlamak üzere tüm tedbirlerin ilgili firma tarafından alınması gerektiğini, hasarın gerçekleştiği … tarihinde bu tesisi besleyen … Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü’ne ait orta gerilim dağıtım şebekesinde harhangi bir arıza kaydına rastlanılmadığını, bu tür hasarların sebebinin sadece elektrik hattındaki gerilimler olmadığını, EPDK tarafından yayımlanan elektrik piyasası dağıtım sisteminde sunulan elektrik enerjisinin tedarik sürekliliği ticari ve teknik kalitesi hakkındaki yönetmelikte bu tür olaylarda gerekli değerlendirmelerin nasıl yapılacağının belirtildiğini, kurumlarının dağıtıcı konumunda olup, ihtiyacı olan enerjiyi ulusal şebekeden aldığını, tedarik edilen enerjinin alçaltılması veya yükseltilmesinin söz konusu olmayıp, ulusal şebekeden alındığı şekliyle iştirakçı müşterilerine ulaştırıldığını, iştirakçi müşterinin ise bu enerjiden orta gerilim abonesi olarak kendilerine ait trafolar kurarak yararlandıklarını, bu sebeple oluşan maddi hasar sorumlusunun belirlenebilmesi için dava dışı sigortalıya ait trafoda yukarıda değinilen yönetmelik uyarınca belirtilen tedbirlerin alınıp, alınmadığının kontrol edilmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini, zira yönetmelikler çerçevesinde kullanıcı tarafından gerekli önlemler alınması durumunda firmanın dava konusu şekilde maddi hasara uğramasının teknik olarak mümkün bulunmadığını, ayrıca iletim ve dağıtım şebekelerinde oluşabilecek arızalardan dolayı meydana gelecek can ve mal kaybı oluşumlarını engellemek için tüm tedbirleri almanın da kullanıcının sorumluluğunda bulunduğunu, OSB’deki fabrikaların özel trafolu olması sebebiyle bakım, onarım, iç dağıtım hatlarından fabrikaların sorumlu olduğunu, bu sebeplerle fabrika tesisinde trafoların durumunun yerinde incelenerek uygun bir rapor hazırlanabilmesi için keşif incelemesi ve kaza tarihi olan …. tarihi itibariyle …. Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü Elektrik Bölümünde arıza kaydının bulunup, bulunmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, “…dava dışı sigortalı şirkete ait işletmenin özel trafolu olduğu ve trafonun bakım-onarımından ve dağıtım panolarını besleyen hatlardan sigortalı şirketin sorumlu olduğu, bu tip kesintinin sorumluluğunun sigortalı şirkete ait işletmenin bulunduğu, dağıtım şebekesinde herhangi bir arıza kaydına veya enerji dalgalanmasına rastlanılmadığının gelen cevabi yazılardan anlaşıldığı, kesintinin trafoyu besleyen hattan kaynaklanmadığı, hasara sebep olan kesintinin nedenin tam olarak tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine” karar verilmiş, davacı vekilinin kararı istinaf etmesi üzerine dosya Dairemize gelmiş olup, Dairemizin 2018/1574 Esas 2020/180 Karar sayılı 06/02/2020 tarihli ilamı ile; “…Somut olayda, Elektrik -Elektronik ve Makine mühendislerinden oluşan üçlü bilirkişi heyetinden …. havale tarihli rapor alındığı, raporda davaya konu zararın ani ve şiddetli voltaj dalgalanması ve değişimi neticesinde ortaya çıktığı, zararın fabrikaya ait trafo postası veya da iç tesisatta oluşan herhangi bir arızadan kaynaklı olmadığının bildirildiği, rapora karşı davalı … Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü vekili tarafından itiraz dilekçesi sunulduğu, raporun tanziminden sonra, davalılardan …. Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabında; davaya konu hasarın gerçekleştiği … tarihinde herhangi bir elektrik kesintisi veya arıza kaydı bulunmadığının bildirildiği, mahkemece, anılan davalının cevabi yazısına dayanılarak davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle çözümün teknik bilgiyi gerektirdiği kabul edilmesine rağmen, rapora itibar edilmeyerek, sırf davalı …. Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü’nün … tarihli cevabi yazısı nazara alınarak, yeni bir rapor veya ek rapor alınmadan, dava dışı sigortalı ile davalı …. Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü’ne ait orta gerilim dağıtım şebekesinden, yararlanan diğer abonelerde hasarın gerçekleştiği tarihte benzer bir durum meydana gelip gelmediği hususu araştırılmadan, davanın reddi yönünde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.
Mahkemece yapılan yeni yargılama neticesinde; “….. Organize Sanayi Bölge Müdürlüğünün …. tarihli …. sayılı …Asliye Ticaret Mahkemesinin istediği bilgi yazısında, söz konusu …. tarihinde, belirtilen adreste bulunan tesisi besleyen …. OSB’ye ait Orta Gerilim dağıtım şebekesinde herhangi bir arıza kaydına rastlanmadığı ve ayrıca belirtilen adreste, orta gerilim dağıtım şebekesinden yararlanan diğer abonelerde de herhangi bir arıza, enerji dalgalanması, kesinti kaydı ve Müdürlüğe gelen bir arıza ihbarının olmadığı, meydana gelen zararın ortaya çıkmaması için davacının alması gereken bir takım tedbirler, kullanması gereken bir takım aletler olduğu, …. Tekstil San. Ve Tic.A.Ş. Nin, dosyadaki fotoğraflardan ve vekilinin yaptığı itiraz ifadesinden herhangi bir koruyucu tedbir alınmadığı kanaatine varılması sebebiyle, makine arızasının meydana geldiği tarihte Organize Sanayi Bölgesinde veya davacı … San. Ve Tic. AŞ’ye komşu iş yerlerinde benzer elektrik akım dalgalanması olmadığının OSB bölge Müdürlüğü yazısından anlaşıldığı, zararın bu tedbirlerin alınmaması nedeniyle doğduğu tüm korumaları yapmayan yani harmonik filtre reaktörü, alçak gerilim parafudru kullanmayan …. Tekstil San ve Tic. AŞ %100 sorumlu olacağı, bilirkişi raporunun, bu yöndeki tespitinin usul ve hukuka, teknik delillere, bilimsel verilere ve dosya kapsamına uygun bulunduğu, dayanakları ve gerekçeleri ayrıntılı şekilde açıklanmış, tarafların ve mahkemenin denetimine uygun şekilde ortaya konmuş olduğu zararın raporda ayrıntılı anlatıldığı üzere davacının ihmal ettiği tedbirlerin alınmadığından kaynaklandığı anlaşılmakla davanın reddine” karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından aldırılan kök raporda kusur durumunun %50 olarak tespit edilmiş ise de aynı heyet tarafından hazırlanan ek raporda kusur durumunun %100 olarak değiştirilerek davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, söz konusu raporda oluşan hasarın enerji dalgalanması ile meydana gelebileceğinin tespit edildiğini, ancak iki sebepten dolayı davalının %50 oranında sorumlu olduğuna dair raporun tanzim edildiğini, iddianın kabul edilmemekle beraber hasarın kaynağı elektrik enerjisini üreten ve dağıtan şirketlere ait şebekeden kaynaklı sorun olduğu, trafonun olup olmamasının diğer davalıların sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını, bilirkişi raporunda atıfta bulunulduğu üzere davalı kurum ile sigortalı arasında imzalanan sözleşmenin doldurulmadığını, eksikliklerin mevcut olduğunu, bu durumda sigortalı işyerine her hangi bir sözleşmesel yükümlülük yüklemenin hukuken mümkün olmadığını, söz konusu raporda OSB’nin %50 kusurlu olduğundan bahsedilmiş ise de … Hukuk Dairesinin kararı ile de görüleceği üzere OSB’nin iletim bedeli olarak bedel tahsil etmesinin dahi bu kurumun asli ve tam sorumluluğunu doğurmadığını, bilirkişi raporunda …. Organize Sanayi Bölge Müdürlüğünün sorumlu olduğu yönünde tespitte bulunulsa da her iki davalının müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun bulunduğunu, zarar hesabı yönünden her ne kadar davalı kuruma %50 kusur izafe edilse de bu kusurun bölünmesinin kabul etmenin mümkün olmadığını, söz konusu zararın meydana gelmesinin sebebi davalı kurumun gerekli önlem ve tedbirleri almamış olması sebebiyle ani voltaj dalgalanması neticesinde zararın oluştuğunu, davaya konu fabrikanın … Organize Sanayi Bölgesi içerisinde bulunduğunu, dosya içerisinde … OSB Müdürlüğü ile sigortalı fabrika arasında elektrik abonelik sözleşmesi bulunmasına karşın hükümde salt bu davalının elektrik dalgalanması bulunmadığına dair beyanı üzerinden davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu davada hukuki tespitin tam yapılamadığını, dava dosyasında bulunan bilirkişinin hazırlamış olduğu raporda davalı …. Organize Sanayi Bölge Müdürlüğünün … tarihli yazısında dağıtım şebekesinde …. tarihinde herhangi bir arızanın olmadığı beyanının doğru kabul edilerek raporun davalının sorumlu olmadığına kanaat getirildiğini, dosyanın bilirkişiye hiçbir şekilde tevdi edilmesine gerek kalmadan yerel mahkemece sadece davalıya müzekkere yazılarak bir celsede karara çıkarılmasının mümkün olduğunu, hasarın ispatlanamadığına dair gereklilik ile davanın reddinin hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda sigortalı firma yetkilisi ile görüşüldüğü hasara ilişkin bilgi alındığı ve hasarlı parçalar üzerinde yapılan incelemede de hasarın voltaj dalgalanması sebebiyle oluşabileceğinin açıkça ifade edildiğini, sigortalının kendi özel trafosunu kullanmasının davalıların hukuki sorumluluğunu ortadan kaldırmasının mümkün olmadığını, bir fabrikadaki cihazın tüm devrelerinin yanmasının ancak elektriğin düzensizliğinden kaynaklanacağını, söz konusu fabrikada özel trafonun bulunmasının sonucu değiştirmediğini, söz konusu tespitin mahkeme dosyasında bulunun üçlü heyet raporun ile de teyit edildiğini, tüm bilirkişi raporlarının yok sayılarak teknik bir bilgide hüküm tesis edilmesinin kabul edilemeyeceğini, davalıların ispat yükünü bilimsel ve somut delil ile yerine getiremediklerini, gerek mahkeme bilirkişi raporuyla gerekse sigorta ekspertiz raporu ve … Elektrik Mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan bilirkişi raporu ile hasarın sebebi ve hasardan davalıların sorumlu olacakları açıkça bilimsel ve teknik ve somut deliller ile ispatlanmış olduğunu, ispat yükünün davalılarda bulunduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, makine kırılması poliçesinden kaynaklanan maddi tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir.

Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, deliller toplanıp değerlendirilerek verilen kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir yön bulunmadığı, Mahkemece verilen ilk kararın Dairemizin 06/02/2020 tarih 2018/1574 Esas, 2020/180 Karar sayılı kararı ile kaldırılması üzerine, kaldırma kararına uygun bilirkişi raporu alındığı ve aynı şebekeden yararlanan diğer abonelerde benzer bir durumun meydana gelmediğinin kesin olarak tespit edildiği, açıklanan nedenlerle davanın reddine ilişkin kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli …. TL harçtan peşin alınan … TL harç mahsup edilerek bakiye …. TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/01/2023


Başkan

e-imzalıdır
….
Üye
….
e-imzalıdır
….
Üye
….
e-imzalıdır
….
Katip

e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”