Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1216 E. 2023/44 K. 05.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1216 – 2023/44
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1216
KARAR NO : 2023/44

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2021
NUMARASI : 2018/987 E., 2021/398 K.

DAVACI : ….
VEKİLİ : ….
Birleşen Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/953 Esas sayılı Dava Dosyasında;
DAVACI : …..
VEKİLİ : ….
DAVALI – BİRLEŞEN DAVA
DAVALI : ….
VEKİLİ : ….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/01/2023
YAZIM TARİHİ : 05/01/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2018/987 Esas, 2021/398 Karar sayılı dosyasında verilen ….. tarihli kararın istinaf incelemesi davalı …. A.Ş. vekili, …… A.Ş. vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı davalının ciranta ……. Olan ….. tarihli, …… TL bedelli 1 adet çeke istinaden …….. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası ile borçlu ciranta ………… Aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığını, müvekkili davacı ile davalı alacaklı arasında herhangi bir hukuki veya ticari ilişkinin olmadığını, taraflar arasında takip dayanağı çek ve ayrıca bono, poliçe, sözleşme, protokol, teslim, tesellüm belgesi, fatura, cari hesap gibi herhangi bir belge olmaması nedeniyle alacaklılık borçluluk söz konusunun olmadığını, müvekkiline izafe edilen lehtar borçlu gibi her türlü nam ve sıfata dair yazı ve imzalara itiraz ettiklerini, davalı ciranta ………….’nin takip ve dava konusu çekteki cirosunun usulüne uygun olmadığını, yani ciro zinciri içinde yer almaması nedeniyle alacaklı olmadığından dolaya müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın kabulüne, sahte imza ile haksız ve kötü niyetli icra takibi yapan davalı takip alacaklısı aleyhine %20 oranında tazminat ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davaya ilişkin tebligatların usulüne uygun yapılmadığını, tüzel kişilere yapılacak tebligatların tüzel kişilerin merkezine yapılmasının gerektiğini, davanın konusunun karşılıksız çıkan bir adet çeke istinaden ………. İcra Müdürlüğünün ………. esas sayılı dosyası ile davacı yana başlatılmış olan kambiyo senetlerine özgü icra takibi olduğunu, söz konusu icra takibinin dayanağı olan çekin …….. tarihinde bankaya ibraz edildiğini ve çekin karşılıksız olduğunun anlaşıldığını, çeke karşılıksız olduğuna dair işlemin gerçekleştirildiğini, çek üzerindeki imza ve sıfatların karşı yana ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen ……….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ………. Esas ……… Karar sayılı dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı davalının borçlu ciranta ……… olan ……….. tarihli, …….. TL bedelli 1 adet çeke istinaden ……. İcra Müdürlüğünün …….. esas sayılı dosyası ile borçlu ciranta ……….. aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığını, müvekkili davacı ile davalı alacaklı arasında herhangi bir hukuki veya ticari ilişkinin olmadığını, taraflar arasında takip dayanağı çek ve ayrıca bono, poliçe, sözleşme, protokol, teslim, tesellüm belgesi, fatura, cari hesap gibi herhangi bir belge olmaması nedeniyle alacaklılık borçluluk söz konusunun olmadığını, müvekkiline izafe edilen lehtar borçlu gibi her türlü nam ve sıfata dair yazı ve imzalara itiraz ettiklerini, davalı ciranta ………..’nin takip ve dava konusu çekteki cirosunun usulüne uygun olmadığını, yani ciro zinciri içinde yer almaması nedeniyle alacaklı olmadığından dolaya müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın kabulüne, sahte imza ile haksız ve kötü niyetli icra takibi yapan davalı takip alacaklısı aleyhine %20 oranında tazminat ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, “…imza aidiyeti hususunda grafoloji heyetinden rapor tanzim edilmesi için dosya tevdi edilmiş, heyet raporunda; İnceleme konusu, …….. Şubesine ait, keşidecisi “………” keşide yeri bursa keşide tarihi ……. olan ……… TL bedelli ……. çek numaralı çekte “……….” adına atılmış imzanın şirket yetkilileri ….. ve …….. ait mevcut mukayese imzalar arasında; tersim biçimi işleklik dereceği, alışkanlıklar, istif, doğrultu, seyir, hız ve baskı dereceği bakımından da farklılıklar saptandığından söz konusu 1. Ciro imzasının mecut mukayese imzalarına kıyasla şirket yetkilileri …….’nun eli ürünü olmadığı, aynı çekte “……” adına atılmı ve özellikleri belirtilen 2. Ciro imzası ile şirket yetkilileri …… ve ………..’na ait mecut mukayese imzalar arasında tersim biçimi işleklik dereceği, alışkanlıklar, istif, doğrultu, seyir, hız ve baskı dereceği bakımından da farklılıklar saptandığından söz konusu 2. Ciro imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasla şirket yetkilileri …………ve ………’nun eli ürünü olmadığı, görülmüştür. Bilirkişi raporunun, mukayese imzalara ilişkin tespitinin usul ve hukuka, teknik delillere, bilimsel verilere ve dosya kapsamına uygun bulunduğu, dayanakları ve gerekçeleri ayrıntılı şekilde açıklanmış, tarafların ve mahkemenin denetimine uygun şekilde ortaya konmuş olduğu, ciro imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasla şirket yetkilileri ………… ve ……….’nun eli ürünü olmadığı anlaşılmakla asıl ve birleşen davanın kabulü gerekmiştir. A) Kök dosya Bakımından: 1-Davanın kabulü ile, davacının davalı tarafa …………. esas numaralı takibe dayanak ….. tarihli ….. -TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, B) Birleşen ….. Esas sayılı dosya bakımından; 1-Davanın kabulü ile, davacının davalı tarafa …… Esas numaralı takibe dayanak ….. tarihli ….. TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine,” karar verilmiştir.
Davalı …… vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya ilişkin tebligatların usulüne uygun yapılmadığını, müvekkilinin tüzel kişi olup tebligatların tüzel kişinin merkezine yapılması gerekirken yapılmadığını, yerel mahkemece öncelikle bu konuda bir inceleme yapmasının gerektiğini, dava konusu icra takibinin dayanağı olan çekin …… tarihinde bankaya ibraz edildiğini, çekin karşılıksız olduğunun anlaşıldığını, çekin karşılıksız olduğuna dair işlemin gerçekleştirilerek sonrasında icra takibi aşamasına geçildiğini, usul ve esas yönünden mevzuata uygun olarak gerçekleştirilen bu işlemlere ilişkin olarak davacı yanın açmış olduğu davanın kabulüne karar verilmesinin mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, davacılar tarafından yapılan imzaya itirazların takibin sürüncemede bırakmak için yapılmış olduğunu, yargılama esnasında imzaların davacı şirket yetkililerinin el ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi raporu alınmışsa da rapora ilişkin itirazlarının dikkate alınmadan eksik inceleme neticesinde karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının asıl ve birleşen dosya yönünden kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
….. .A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu davaya ilişkin tebligatların usulüne uygun yapılmadığını, müvekkilinin tüzel kişi olup tebligatların tüzel kişinin merkezine yapılması gerekirken yapılmadığını, dava konusu icra takibi dayanağı olan çekin süresi içinde bankaya ibraz edildiğini, çeke karşılıksız işlemi yapıldığını, bu işlemden sonra icra takibi aşamasına geçildiğini, mevzuata uygun olarak gerçekleştirilen bu işlemlere ilişkin olarak davacı yanın açmış olduğu haksız davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacıların imzaya itiraz ederek takibi sürüncemede bırakmak istediklerini, yerel mahkemenin imzaların davacı şirket yetkililerinin el ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi raporu aldırmışsa da bu rapora ilişkin itirazlarını dosyaya sunduklarını, incelenen imzaların tarihlerinin oldukça eski tarihler olduğunu, kişilerin imzalarının zaman içinde değişime uğrayabileceği, hastalık, ilaç tedavisi, anormal yazım pozisyonu, alışılmadık yazım materyali, heyecan, telaş, acele etmek gibi unsurların kişilerin imzalarında varyasyonlara sebep olabileceği hususlarının da yapılacak tespitte göz önüne alınmasının gerektiğini, bu hususların da dikkate alınmasında söz konusu bilirkişi raporunun tek bir unsurdan yola çıkarak sonuca varılmasının tespit için yeterli bir husus olmadığını, taraflarınca yerel mahkemeden yargıtay denetimine elverişli yeni rapor alınmasının istendiğini, bu taleplerinin kabul görmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın asal ve birleşen dosya yönünden kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, kambiyo senedindeki imza inkarına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Her ne kadar ……… Mahkemesinin ……… Esas, …….. Karar sayılı dava dosyası bu dava dosyası ile birleştirilmişse de ….. tarihli duruşmanın 1 nolu ara kararı gereğince birleşen mahkemenin ….. Esas sayılı dosyasının tefrikine karar verilmiş olduğundan bu dosya istinaf incelemesinde göz önünde bulundurulmamıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın HMK’da belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davaya konu …. keşide tarihli, …. nolu ….. TL bedelli çekteki davacı …… . adına atılmış 1. ciro imzası ile, birleşen dosya davacısı ……. adına atılmış 2. ciro imzasının her iki şirket yetkilileri ….. ile ….. ait olmadığı …. tarihli bilirkişi heyet raporu ile kesin kanaatle tespit edildiği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı ….. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Karara karşı istinaf başvurusunda bulunan ….. . vekilinin ….. tarihli celsede; bu dosyada temlik alacaklarının olmadığını, tefrik edilen diğer dosyada olduğunu beyan ettiğinden, dosyada taraf olmayan ….. A.Ş.’nin istinaf talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli ….. TL harçtan peşin alınan …. TL harç mahsup edilerek bakiye …. TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Dosyanın tarafı olmayan ……’nin istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına, istinaf peşin karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
6-HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kesin olmak üzere 05/01/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi. 05/01/2023

…..
Başkan
…..
e-imzalıdır
…..
Üye
…..
e-imzalıdır
….
Üye
….
e-imzalıdır
….
Katip
….
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”