Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1212 E. 2021/1347 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1212
KARAR NO : 2021/1347

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/04/2019
NUMARASI : 2017/695 Esas, 2019/600 Karar
DAVACILAR : 1 -… – …
KENDİ ADINA ASALETEN ÇOCUKLARI …..VE … ADINA VELAYETEN
VEKİLİ :Av. … – …..
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
YAZIM TARİHİ : 23/09/2021

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/04/2019 tarih ve 2017/695 Esas, 2019/600 Karar sayılı kararın istinaf incelemesinin davacılar vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacılar vekili; …. Dairesi’nin …Esas sayılı takip dosyası üzerinden davacılar aleyhine takibe girişildiğini ancak, takibe dayanak 01/06/2016 keşide ve 30/06/2016 ödeme … …-USD bedelli senet ile 01/06/2016 keşide ve 30/02/2017 ödeme … ….USD bedelli senet üzerindeki keşideci imzasının muris ….’ya ait olmadığını, ayrıca USD yazısının senetlere sonradan eklendiğini, senetlerin iki ayrı vade ihtiva ettiğini ve buna göre kıymetli evrak vasıflarının bulunmadığını ileri sürerek davacıların anılan senetler sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; Takip dosyası üzerinden davacıya çıkartılan ödeme emrinin davacının kendisine tebliğ edildiğini ve akabinde davacının 25/05/2017 … haciz tutanağı ile borcu kabul edip ödeme taahhüdünde bulunduğunu, eldeki davanın 30/05/2017 tarihinde açıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin, 14/03/2019 … raporunda imzaların muris ….’ya ait olduğu ve USD yazılarının sonradan yazıldığını gösterir bir bulgu saptanmadığının mütala edildiği, buna göre, davacılar vekilinin bu yöne ilişkin iddialarının yerinde olmadığı, davaya konu bonolarda iki ayrı vade bulunmakta olup, bir bonoda birden fazla vade bulunması halinde senet kambiyo senedi vasfını yitireceği, zaten, davalının, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapmamış, bilakis bonoların kambiyo senedi vasfını yitirdiği ve adi yazılı belgeye dönüştüğü düşüncesiyle ilamsız icra takibine giriştiği, icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin davacıya 16/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 25/05/2017 … haciz tutanağına göre, borcu kabul edip ödeyeceği konusunda taahhütte bulunduğu, Yargıtay 19.HD.nin 11/05/2016 tarih ve 3186/8697 sayılı ilamında da belirtildiği üzere; davacının borcu kabul beyanının yer aldığı tutanağın, borçluya ödeme emrinin tebliğinden sonra düzenlenmiş olduğu, bu nedenle ihtiyati hacizlerde olduğu gibi icra tehdidi ve manevi baskıdan söz edilemeyeceği, bir başka anlatımla, borcu kabul eden davacının daha sonra kabul ettiği borçla ilgili senetlerdeki imzayı inkar ederek menfi tespit davası açması çelişkili davranışta bulunma yasağına aykırı olduğundan dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılar Vekili; Yerel mahkemece bilirkişi raporlarına itirazlarının dikkate alınmadığını, bilirkişi raporunda sadece imzaların incelendiğini, senetlerin muhtelif yerlerindeki oynamaların incelenmediğini, davalı tarafın müvekkilinin zor günlerinden faydalanmak suretiyle senetler üzerinde oynamalar yaparak sözkonusu sahte senetleri takibe konu ettiğini, bilirkişi raporunda fotoğraflı karşılaştırma yapılmadığını, senetler üzerindeki USD ibarelerinin sonradan senetlere eklendiğinin gözle görünür şekilde ortada olduğunu, daha kapsamlı ve detaylı bir inceleme yapılması halinde senet üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığının ve senetlerde tahrifat yapıldığının ortaya çıkacağını, mahkemece hükme esas alınan raporun bilimsellikten uzak olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talebiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere ve özellikle Dairemizce de usul ve yasaya uygun görülen Adli Tıp Kurumu’nun … …, ….sayılı raporuna göre takip dayanağı bonolarda yer alan keşideci imzalarının davacılar murisine ait olduğu, yine aynı rapora göre senetlerde yer alan USD yazılarının diğer yazılardan sonra yazıldığını gösterir bulgu saptanamadığı belirtildiğinden delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
Dair, HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 23/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi. 23/09/2021


Başkan

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”