Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1187 E. 2021/1618 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/01/2021
NUMARASI : 2019/89 E., 2021/57 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/10/2021
YAZIM TARİHİ : 26/10/2021

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2019/89 Esas, 2021/57 Karar sayılı dosyasında verilen 20/01/2021 tarihli kararın istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin sigortalısı bulunan … …. Şubesinin, ….iş merkezi giriş katında faaliyet gösterdiğini, üst katında faaliyet gösteren … İş Sağlığı ve Güvenliği Ölçüm Hizmetleri Eğitim İnş. Oto. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait iş yerinin lavabo bölümünde yer alan spiral borunun patlaması sonucu zemine dolan suların alt katında yer alan banka şubesine sızdığını, meydana gelen zarar nedeniyle sigortalıya 31.822,58 TL tazminat ödendiğini, ödenen tazminatın davalıdan rücuen talep edildiğini, ödeme yapmaması üzerine alacağın tahsili için girişilen takibe de itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, alacak bedelin % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini, zira davanın kat malikleri kuruluna karşı açılması gerektiğini, 634 sayılı KMK’nun 4/b maddesinde “kalorifer, su, havagazı ve elektrik tesisleri…ortak yer konumuna girer“ denildiğini, patlayan spiral boru ile davalının yegane bağlantısının borunun patladığı lokasyonun davalı şirketin işyerine denk gelmesi olduğunu, davalının işyerinde kiracı olduğunu, kiracının kusuru bulunmadıkça zarardan malikin sorumlu olduğu, TBK’nun 5071 maddesi gereğince“ zarar görenin zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında “ olduğunu, davalıya kusur isnat edilmediğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, “…15/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu su baskınının davalının kusuru ile gerçekleştiği ve dava dışı sigortalı … Banka A.Ş’nin 28.236,20 TL zararının tespit edildiği, davacı … şirketinin, … Banka A.Ş’nin zararını tazmin ettiği, bu suretle … Bank’ın halefi olarak tazmin ettiği zararı, davalıdan rücuen talep edebileceği gerekçesi ile davasının kısmen kabulüne” karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemizin 2018/435 Esas, 2019/42 Karar 11/01/2019 tarihli ilamıyla “…sigorta konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak yukarıda açıklandığı şekilde hasar miktarı belirlenerek varsa zarar gören demirbaş eşyaların sovtaj bedeli tespit edilen hasar miktarından mahsup edilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiş, yeniden yapılan yargılama neticesinde mahkemece “…Yapılan incelemeler neticesinde davalı dilekçesinde ve Gaziantep bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk dairesi 2019/42 Esas sayılı kararında belirtilen hususlar göz önüne alınarak su baskının gerçekleştiği bir önceki iş günü piyasa alım fiyatları nazara alınarak eskime ve yıpranma paylarının düşmesi sonucu hesaplanan fiyatlar güncellenerek aşağıdaki tabloda belirtilmiştir, (yapılan hesaplamalarda bankada kullanılan malzemelerin yaklaşık 3 yıldır kullanıldığı bu nedenle boya yapılması, seramik kaplama yapılması gibi inşaat kalemlerinden %4 oranında aktif olarak kullanılan masa, kapı, hali vb, kalemlerden ise %15 oranında yıpranma ve eskime payı düşülmüştür)1 adet masa için 40 TL, 2 adet kapı için 1.224,00 TL, halı sökümü ve yeni halı için 230,00 metre kare 9.384,00 TL, dolap masa montaj ve demontajı 17 adet için 255,00 TL, çalışma masası 1 adet için 595,00 TL 1 adet evrak dolabı için 718,25 TL, tavan boyası 425,12 metre kare için 1.632,46 TL, duvar boyası 510, 15 metre kare için 3.673,08 TL, asma tavan yapılması 125,00 metre kare için 5.400,00 TL, seramik sökülmesi 9,50 metre kare için 95,00 TL, seramik kaplama yapılması 9,50 metre kare için 273,60 TL olduğunu toplam miktarın 23.290,39 TL olduğunu, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin bozma kararındaki hususlar, davalı tarafından belirtilen hususlar, poliçede atfedilen hırsızlık sigortası genel şartları, yangın sigortası genel şartları dikkate alınarak yapılan yeni hesaplamalar neticesinde meydana gelen toplam hasar tutarının 23.290,39 TL olduğunu, yapılan incelemeler neticesinde hasar gören masa, kapıl halı, dolap ve masanın su almış olması ve bu eşyaların imal edildiği sunta, suntalam, mdf vb. Mobilya malzemelerinin su aldıktan sonra onarılarak tekrar kullanılmasının mümkün olmadığı duvar ve tavana boyası, seramik kaplamalar ya da alçı asma tavanın ise yerinden kazınarak ya kırılarak çıkartılmasından dolayı tekrar kullanılmasının mümkün olmadığı halinin ise gereğinden fazla nem alarak asit ve mineral oranı çok yüksek su tarafından ıslanması nedeniyle fiziksel dokusunda bozulmalar meydana geldiği tespit edilmiştir. Halının kurutularak tamamen eski haline döndürülmesinin mümkün olmadığı ancak sökülen halının geri dönüşümde kullanılarak tekrar ipliğe dönüştürülmesi ve su almış mobilyaların ahşap malzemelerinin ise kurutulduktan sonra yakacak odun olarak kullanılabileceği göz önüne alındığında düşülmesi gereken toplam sovtaj bedelinin 220,00 TL olacağı, 220,00 TL sovtaj bedeli düşüldükten sonra ise toplam tazminat tutarının 23.070,39 olması gerektiğini mahkememize bildirmişlerdir. Tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu, bilirkişi raporları Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’nin kaldırma kararı doğrultusunda davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir. 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 2-Davalının …. İcra dairesinin …. Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 23.070,39 TL yönünden devamına, fazlaya dair istemin reddine, 3-Davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir.

Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın açıkça haksız fiil sorumluluğuna dayandığını, bilirkişilerce kusur yönünden bir değerlendirmede bulunulmadığı gibi müvekkilinin haksız fiil sorumluluğunun bulunup bulunmadığına yönelik bir değerlendirme de yapılmadığını, spiral borunun patlama sebebi araştırılmadığını, spiral borunun fiziksel olarak müvekkilinin işyerine denk gelmesinin müvekkilinin sorumluluğunu doğurmaya tek başına yeterli olmadığını, müvekkili şirketin kiracı olup bir kusuru bulunmadığını, 634 sayılı kat mülkiyeti kanuna göre kat malikinin taraf olduğunu, husumet yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, davacınin zararın tazminini talep ettiği ihtarname marifetiyle müvekkilinin haksız fiilinden kaynaklanan zararı talep ettiğini, haksız fiil sorumluluğu BK m.49 vd. düzenlendiğini, müvekkilinin kusuruna yönelik hiçbir değerlendirme olmadığı gibi müvekkiline isnat edilen hukuka aykırı bir fiilin de mevcut olmadığını, borunun patlamasında herhangi bir müdahalesinin ve eyleminin bulunmadığını, dosya içerisinde yer alan 06.03.2017 tarihli bilirkişi raporunun eksiklikle ve yanlışlıkla dolu olduğunu, yerel mahkemenin bozma sonrası yeniden bilirkişi raporu aldırdığını bu rapora itiraz edildiğini, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığından dolayı hukuka aykırı olduğunu, patlamanın gece olduğunun davacı beyanlarında açıkça belirtildiğini, kullanıma bağlı bir patlamanın olmadığının açık olduğunu, binadaki bir kusurdan kaynaklanması durumunda husumetin kat malikleri kuruluna, dairedeki bir kusurdan kaynaklanması durumunda dahi müvekkilinin kiracı olması hasebiyle husumetin malike yöneltilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda yapılan yeni hesaplamada ”…Yapılan hesaplamalarda bankada kullanılan malzemelerin yaklaşık 3 yıldır kullanıldığı bu nedenle boya yapılması,seramik kaplama yapılması gibi inşaat kalemlerinden %4 oranında,aktif olarak kullanılan masa, kapı, halı vb. kalemlerden ise %15 oranında yıpranma ve eskime payı düşülmüştür.” şeklinde ifade edilerek yapıldığını, dosya içerisindeki bilgiler incelendiğinde hasara uğrayan imalat cinslerinin faturalarının görünmediğini, ürünlerin 3 yıldır kullanıldığı iddiasının dayanaksız olup ancak sunulan faturalar neticesinde belirli olabileceğini, sovtaj’ın atıl durumdaki malların kısmen kullanılabilir hale getirilmesinin sağlaması yönüyle ülke ekonomisine de önemli katkılar sağlaması aşikar olduğunu, toplam hasar tutarının 23.290,39 TL olduğu ve bunun 11 kalemden meydana geldiği göz önünde bulundurularak gerçekleşen zararın bu denli kullanılamaz hale getirebileceği ve kalemlerin kısmen de dahi kullanılamaz hale sokacağı iddiasının hatalı olup bilirkişinin bu argümanla yaptığı hesabın kabul edilemeyeceğini, hesaplanan ücretlerin çok yüksek olduğunu, hesap yönünden dahi raporun hatalı olduğu ve bu hükme elverişli olmayan rapora göre de hüküm kurulması yerinde olmadığını belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, işyeri sigortasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, mahkemece Dairemizin 11/01/2019 tarih, 2018/435 esas, 2019/42 karar sayılı kaldırma kararı doğrultusunda bilirkişi raporu alınarak tespit edilen sovtaj bedelinin hasar miktarından mahsubu ile usulün uygun yargılama yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş bulunmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davalı tarafından yatırılması gereken 1.575,93 TL istinaf karar harcından peşin alınan 394,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 1181,93 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333/1. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nın 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/10/2021


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır