Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1184 E. 2021/1517 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1184
KARAR NO : 2021/1517

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/03/2021
NUMARASI : 2020/4 Esas, 2021/191 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
YAZIM TARİHİ : 14/10/2021

Taraflar arasında görülen davada, Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/03/2021 tarih ve 2020/4 Esas, 2021/191 Karar sayılı kararın istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı ile müvekkilinin son bir kaç sene içerisinde sözleşmeye dayalı olarak ticari iş yaptıklarını, ….. tarihinde davalı ile müvekkili arasında sözleşme yapıldığını, akdedilen sözleşmenin davalı şirketin fiyat teklif formu göndermesi ve müvekkilinin bu fiyat teklif formunu imzalaması sonucu gerçekleştiğini, sözleşme konusunun 500 Adet 75 cm X 1500 m ebat 25 micron kalınlıkta ….. karşılığında müvekkili tarafından …. TL’nin ödenmesi üzerine kararlaştırıldığını, sözleşme koşulları gereği iki tarafın teklif formunu imzaladıklarını, akabinde müvekkilinin ürün bedeli olan … TL’yi .. tarihinde müvekkili şirketin …. kredi kartı hesabından …TL ve …TL’nin 3 taksit olarak ödemeyi yaptığını, müvekkilinin sözleşmenin gereklerini yerine getirdiğini, sözleşmenin şartlarına uygun davrandığını, davalı şirketin yükümlülüğü olan sözleşme konusu 500 Adet 75 cm X 1500 m ebat 25 micron kalınlıkta …. ..’nin sözleşme termin tarihi olan 15/08/2016 tarihine kadar müvekkilinin işletmesine teslim etmesi gerektiğini, ancak davalı şirketin sözleşme koşullarına aykırı davranarak bedeli ödenen sözleşme konusu ürünü müvekkil şirkete teslim etmediğini, akabinde müvekkilinin …. .. Noterliği aracılığı bedeli ödenen ve sözleşmeye konu edilen ürünün 3 iş günü içerisinde teslimini veya bedelinin ödenmesi hususunda ihtarname gönderdiğini, davalı şirketin gönderilen ihtarnameye uymadığını, verilen süre içerisinde ürünü göndermediğini ve bedelini iade etmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından … İcra müdürlüğünün …. takip sayılı dosyası ile davalı şirkete yönelik ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın icra takibine itiraz ettiğini, bunun üzerine icra takibinin durduğunu, yapılan itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı şirkete ….Sulh Ceza Mahkemesi’nin …tarih ve … Esas sayılı kararı ile kayyım atandığını, daha sonra ….Sulh Ceza Mahkemesi’nin ….D.İş sayılı kararı ile daha önce atanan kayyımların görev ve yetkilerinin TMSF’ye devredildiğini, davacı tarafça müvekkili adına ilamsız icra takibi başlatıldığını ve ödeme emri gönderildiğini, alacaklı görünen tarafla hukuki ilişkilerinin ihtilaflı olduğunu, takibe dayanak borç için alacaklı görünen şirketle mutabakat sağlanamadığını, bu sebeple takibe dayanak borcun gerçek bir borç olup olmadığı hususunun şüphe oluşturduğunu, müvekkili şirket TMSF’ye devredildiğinden incelemeler dolayısıyla borcun likit olmadığını, müvekkili şirketin TMSF tarafından denetlendiğini ve yönetildiğini, müvekkili şirket hakkında 678 sayılı KHK’nın 33. Maddesi gereğince Ticari ve İktisadi İdari Bütünlük kararı çıkarıldığını, müvekkili şirketin denetimi henüz bitmediğinden m bu süre içerisinde bilgi ve belgelere sağlıklı ulaşılabilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davaya konu edilen satım işleminde dosyada yer alan fiyat teklif formundan anlaşılacağı üzere davacı tarafça satım sözleşmesine konu bedelin davalı tarafa peşinen ödendiği, fakat teslim tarihinin ödeme tarihinden ileri bir tarih olarak belirlendiği, bu durumda satım işlemine konu malların teslim edildiğine ilişkin ispat yükünün davalı tarafta olduğu, davalı tarafa davaya konu edilen satım sözleşmesine ilişkin malları teslim ettiğine dair delilleri ibraz etmesi için 2 haftalık kesin süre verildiği, davalı tarafça verilen kesin süreye rağmen satıma konu malların teslim edildiğine ilişkin herhangi bir delil ibraz edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı Vekili; Yerel mahkeme kararının hukuka, usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı şirkete …. Sulh ceza Hakimliği’nin … tarih ve…. D. İş sayılı kararı ile yeni kayyum atandığını, yine … Sulh Ceza Hakimliği’nin … D.iş sayılı kararı ile daha önce atanan kayyımların görev ve yetkileri TMSF’ye devredildiğini, alacaklı görünen tarafla hukuki ilişkimiz ihtilaflı olup takibe dayanak borç için alacaklı görünen şirketle mutabakat sağlanamadığını, bu sebeple takibe dayanak borcun gerçek bir borç olup olmadığı şüpheli olduğunu, müvekkili şirket TMSF’ye devredildiğinden TMSF incelemesi dolayısıyla borcun likit olmadığını, müvekkili şirketin TMSF tarafından yönetilip denetlendiğini, denetim henüz bitmediğinden borcun likit olup olmadığı hususunun kesinleşmediğini, müvekkili şirket 678 sayılı KHK 33. Md. gereği Ticari ve İktisadi Bütünlük kararı çıkarılmış olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talebiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dava ticari satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, toplanan delillere göre davacı tarafça satım sözleşmesine konu bedelin davalı tarafa peşinen ödendiği, fakat teslim tarihinin ödeme tarihinden ileri bir tarih olarak belirlendiği, bu durumda satım işlemine konu malların teslim edildiğine ilişkin ispat yükünün davalı tarafta olduğu, davalı tarafın satım sözleşmesine konu malları teslim ettiğini ispatlayacak herhangi bir delil sunmadığı, Davalı şirkete kayyım atanmış olması ve akabinde şirketin yönetiminin TMSF’ye devredilmesinin ve davalı şirket hakkında ticari ve iktisadi bütünlük kararı verilmesinin davalı şirketin borcunu ortadan kaldırılacak bir husus olmadığı, buna göre mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 8.132,37 TL harçtan peşin alınan 2.033,10 TL harç mahsup edilerek bakiye 6.099,27 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 14/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi. 14/10/2021


Başkan

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”