Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1182 E. 2022/1932 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1182
KARAR NO : 2022/1932

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2021
NUMARASI : 2020/158 Esas, 2021/558 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
VEKİLİ :

VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 14/12/2022
YAZIM TARİHİ : 14/12/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08/07/2021 tarih ve 2020/158 esas, 2021/558 karar sayılı kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili şirketin, dava dışı …. İplik ve Halı San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ye ait fabrikada bulunan tekstil makinasını makina kırılması sigorta poliçesi ile 09/07/2015 ve 09/07/2016 tarihleri arasında teminat altına aldığını, sigortalı işyerinde 19/08/2015 tarihinde enerji (voltaj) dalgalanması sebebi ile sigortalı makinelerde ağır hasar meydana geldiğini, …. Elektrik Mühendisleri Odasına başvurularak bilirkişi raporu tanzim edildiğini, elektrik üretim ve dağıtım lisans yönetmeliğinde yer alan hüküm gereğince elektrik enerjisinin kalitesizliğinden veya kesintilerinden kaynaklanan zarar ve hasarların, sorumlu olan lisans sahibi tüzel kişiler tarafından tazmin edileceğini, bu sebeple davalıların iş bu hasardan müştereken ve müteselsilen sorumluluğu bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından sigortalısına 16/12/2015 tarihinde 16.009,87 TL tazminat ödendiğini, müvekkilinin ödemiş olduğu hasar bedelini davalılardan talep ettiğini, ancak davalıların müvekkili şirkete bu güne kadar herhangi bir ödeme yapmadıklarını bildirerek, 16.009,87 TL’nin ödeme tarihi olan 16/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı …….. Müdürlüğü vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin …’a ait trafo merkezlerinden aldığı orta gerilim seviyesindeki enerjiyi herhangi bir işleme tabi tutmadan iştirakçi müşterilerine dağıttığını, sigortalı …. İplik ve Halı San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin dağıtım şebekesinden enerji kullandığını ve iştirakçilerinden biri olduğunu, sigortalının orta gerilim seviyesinde dağıtılan elektriği alçak gerileme döndürüp, tesisini beslemek üzere kurduğu kendisine ait bir trafo istasyonu bulunduğunu, bölge içerisindeki firmaların alçak gerilim dağıtım şebekelerinin firmalarca kurulup, tesis edilen ve sadece kendi firmaları için kullandıkları bir trafo sistemi olduğunu, bu nedenle tesis içinde oluşabilecek arızalardan dolayı meydana gelecek hasarların önlenmesini sağlamak üzere tüm tedbirlerin ilgili firma tarafından alınması gerektiğini, hasarın gerçekleştiği tarihte bu tesisi besleyen …. Müdürlüğü’ne ait orta gerilim dağıtım şebekesinde harhangi bir arıza kaydına rastlanılmadığını, bu tür hasarların sebebinin sadece elektrik hattındaki gerilimler olmadığını, EPDK tarafından yayımlanan elektrik piyasası dağıtım sisteminde sunulan elektrik enerjisinin tedarik sürekliliği ticari ve teknik kalitesi hakkındaki yönetmelikte bu tür olaylarda gerekli değerlendirmelerin nasıl yapılacağının belirtildiğini, kurumlarının dağıtıcı konumunda olup, ihtiyacı olan enerjiyi ulusal şebekeden aldığını, tedarik edilen enerjinin alçaltılması veya yükseltilmesinin söz konusu olmayıp, ulusal şebekeden alındığı şekliyle iştirakçı müşterilerine ulaştırıldığını, iştirakçi müşterinin ise bu enerjiden orta gerilim abonesi olarak kendilerine ait trafolar kurarak yararlandıklarını, bu sebeple oluşan maddi hasar sorumlusunun belirlenebilmesi için dava dışı sigortalıya ait trafoda yukarıda değinilen yönetmelik uyarınca belirtilen tedbirlerin alınıp, alınmadığının kontrol edilmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini, zira yönetmelikler çerçevesinde kullanıcı tarafından gerekli önlemler alınması durumunda firmanın dava konusu şekilde maddi hasara uğramasının teknik olarak mümkün bulunmadığını, ayrıca iletim ve dağıtım şebekelerinde oluşabilecek arızalardan dolayı meydana gelecek can ve mal kaybını engellemek için tüm tedbirleri almanın da kullanıcının sorumluluğunda bulunduğunu, Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikaların özel trafolu olması sebebiyle bakım, onarım, iç dağıtım hatlarından fabrikaların sorumlu olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.

Davalı …. vekili, davacı tarafın zararının hangi kurumdan kaynaklandığının tespitini yaptırmadığından elektrikle ilgili kurumlara rastgele dava açıldığını, müvekkilinin mülga ….. Genel Müdürlüğü’nün devamı bulunup, 233 sayılı KHK ve 4628 sayılı Kanun çerçevesinde kurulan … …, … VE …olmak üzere dört ayrı kamu iktisadi teşekkülünden biri olduğunu, müvekkilinin sermayesinin tamamının devlete ait bulunduğunu, ülkedeki tüm iletim tesislerini devralmak, elektrik iletimi, yük tevzi ve işletme planlaması hizmetlerini yürütmek üzere 01/10/2001 tarihinde faaliyete geçirildiğini, müvekkili idarenin bireysel ve ticari abonelere elektrik dağıtım hizmeti sunmadıklarını, müvekkili idarenin esasen yüksek gerilim hatları vasıtasıyla iletim faaliyeti gerçekleştirdiğini, sigortalı şirkete doğrudan elektrik vermesinin söz konusu olmadığını ve dava konusu olayla ilgili müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, olay tarihine ilişkin frekans ve gerilim grafiğinden anlaşılacağı üzere 19/08/2015 tarihinde herhangi bir arıza kaydı söz konusu olmadığını, TEİAŞ’dan kaynaklanan bir arıza bulunmadığından ilgili lisans sahibi dağıtım şirketinin sorumluluğunun söz konusu olacağını, müvekkili aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle veya esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

Davalı ….A.Ş. vekili, müvekkilinin dava konusu edilen olayla hiçbir ilgisinin bulunmadığını, müvekkili şirkete 19/08/2015 tarihinde ulaşmış herhangi bir arıza kaydı olmadığını, ……. Müdürlüğü sınırları içinde sigortalı şirketin bulunduğunu ve bu bölgedeki dağıtım faaliyetini anılan….i Müdürlüğü’nün yürüttüğünü, dağıtım lisansının bu kuruluşa EPDK tarafından 20/09/2007 tarihinde verildiğini, …….. Müdürlüğü’nün elektriğin dağıtımından bakım ve arızasından sorumlu olduğunu, mahkemece söz konusu zararın meydana geldiği yerde dağıtım lisans sahibinin kim olduğu hususu ile meydana gelecek arızalarda sorumlunun kim olduğu yönünde araştırma yapılması gerektiğini beyanla, öncelikle davanın husumet yönünden reddine, aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, 22/11/2018 tarihli karar ile, dava dışı ….İplik ve Halı San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin tekstil makinasında meydana gelen hasarın elektrik dalgalanmasından kaynaklı olmadığı, davalılardan …. A.Ş.’ne husumet yöneltilmeyeceği, diğer davalılar ….A.Ş. ve… …. Müdürlüğü’nün ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle, davalı ….. A.Ş. yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı ….. A.Ş. ve …. Bölge Müdürlüğü yönünden ise davanın esastan reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararının davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Dairemizin 13/02/2020 tarih, 2019/686 Esas-2020/208 Karar sayılı ilamıyla, “…Somut olayda, mahkemece icra edilen keşif sonucu elektrik ve makine mühendislerinden oluşan bilirkişi heyetinden 19/04/2017 havale tarihli rapor alındığı, raporda 19/08/2015 tarihinde inverterde meydana gelen arızanın voltaj dalgalanması sonucu meydana geldiği, toplam hasar tutarının KDV hariç 16.009.87 TL olduğunun belirlendiği, rapora karşı davalılardan ……… Müdürlüğü vekili tarafından itiraz edildiği, İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’nden istinabe yolu ile bilirkişi ….’dan yeni bir rapor alındığı, bilirkişi tarafından hazırlanan 13/09/2017 tarihli raporda; sigortalı …..İplik ve Halı San. Tic. Ltd. Şti’nin elektrik enerjisini sağlayan trafo merkezinin kendisine ait olduğundan trafoyu, elektrik teçhizatını, koruma sistemlerini, alçak gerilim panosunu, fabrikanın elektrik iç tesisatını kurmak,işletmek gerilim dalgalanmalarına, aşırı gerilme ve olası elektrik arızalarına karşı koruma cihazlarıyla donatmanın sigortalıya ait olduğu, davalılar …..’ın, ….A.Ş.’nin ve ….. Bölge Müdürlüğü’nün kayıtlarında hasar tarihinde herhangi bir arıza veya voltaj dalgalanmasına ilişkin kayda rastlanmadığı, davalıların kusurları bulunmadığı, sigortalı …. İplik ve Halı San. Tic. Ltd. Şti.’nin makinelerde oluşan arızanın gerilim dalgalanmasından kaynaklandığına ilişkin hiçbir bir bulgu ve belge olmadığı, davalılardan kaynaklanan kusur ve sorumluluğun bulunmadığı, sigortalı şirketin tesisini koruma cihazlarıyla donatmadığından veya tekniğe uygun koordine etmediğinden veya makinelerinin imalat işletme hatalarından dolayı hasarın oluşmasına neden olduğu, davacı vekilinin hasarın gerilim dalgalanmasından oluştuğuna ilişkin iddiasının varsayıma dayandığı, hasarın oluşumundaki kusurun sigortalı ……İplik ve Halı San. Tic. Ltd. Şti.’ye ait olduğu belirtilmiş, iş bu rapora davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine dosya yeniden İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmiş ve İTÜ’den seçilen üçlü bilirkişi tarafından düzenlenen 17/07/2018 tarihli raporda; arızalanan güç elektroniği devre elemanları ve kontrol birimlerinin ani gerilim yükselmesi sonucunda arızalanmış oldukları, oluşan ani yükselmesinin enerji iletim veya dağıtım şirketinden kaynaklı olduğunu, gösterir resmi kayıt veya başkaca delilin dava dosyasında mevcut olmadığı, böyle bir durumda başkaca tüketicilerde de benzer problemlerin yaşanması ve çok sayıda kullanıcının mağdur olması gerektiği, duruma ilişkin tespitin sigorta uzman görüşü raporunda da belirtildiği, oluşan ani gerilimin 3. tip aşırı gerilim olan anlık yükselmeye karşı geldiğinin anlaşıldığı, bu tip gerilim yükselmesinin devreye giren, çıkan ya da arızalanarak devre dışı kalan motor transformatör ya da tesisten kaynaklanmış olma ihtimalinin çok daha yüksek olduğu, elektronik devre elemanlarının oluşan bu ani gerilim yükselmesine karşı yeteri kadar korunamadığının görüldüğü, ani gerilim yükselmesinin kaynağının enerji iletim şirketi veya dağıtım şirketi olduğuna dair somut veri olmadığından oluşan hasar bedelinin davalı taraflardan rücuen tazmin edilemeyeceği, dava konusu enerji dağıtımının ….. üzerinden yapılmadığı bildirilmiş, iş bu rapor hükme esas alınarak, davalı …. A.Ş. yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı ….A.Ş. ve …. Müdürlüğü yönünden ise davanın esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, …..Bölge Müdürlüğü’ne davacı vekilinin bildirmiş olduğu 21/08/2015 saat 22:00 itibariyle arıza ve/veya ani voltaj değişimi kaydı bulunup, bulunmadığı sorulmadan, frekans ve gerilim kayıtlarına ilişkin grafikler istenilmeden, davalılardan …. Bölgesi Müdürlüğü’ne ait orta gerilim dağıtım şebekesinden yararlanan diğer abonelerde hasarın gerçekleştiği tarihte benzer bir durum meydana gelip gelmediği hususu sorulmadan, ani elektrik dalgalanması sırasında sigortalıya ait özel trafonun ve davalı …. Bölgesi Müdürlüğü’ne ait orta gerilim dağıtım şebekesinin verdiği tepkiler araştırılmadan, gerektiğinde İTÜ’den seçilen bilirkişi heyetinden ek bilirkişi raporu alınmadan eksik inceleme ve araştırma ile davanın reddi yönünde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine..” karar verilmiştir.

Mahkemece yeniden yapılan yargılama neticesinde, 08/07/2021 tarihli karar ile, “…..Ortadan kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama neticesinde; öncelikle ortadan kaldırma kararından belirtilen kurumlara müzekkere yazılarak eksik belgeler dosya arasına alınmış, Mahkememizin 1 nolu celse 5 nolu ara kararı uyarınca ek rapor hazırlanmak üzere dosya kül halinde İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş, İTÜ öğretim üyeleri tarafından hazırlanan 21/03/2020 tarihli ek raporda; Arıza, oluşan hasar, hasarlı elemanlar, bunların bedeli, sigorta teminat kapsamında olma durumu, bu bedelin sigortalıya ödendiği konusunda teknik değerlendirmede belirtildiği hali ile taraflar arasında bir ihtilaf olmadığını, Arızalanan güç elektroniği devre elemanları ve kontrol birimlerinin ani gerilim yükselmesi sonucunda arızalanmış olduklarını, Gelen müzekkere cevaplarında oluşan ani gerilim yükselmesi vb bozucu etkilerin ….. ve … kayıtlarında görülmediği, görülse idi başkaca tüketicilerde de benzer amanın görülmesi ve mağdur tüketici sayısının daha fazla olması gerektiğini, duruma ilişkin tespitin sigorta uzman görüşü raporunda da belirtildiğini, Oluşan ani gerilimin 3. tip aşırı gerilim olan anlık yükselmeye karşı geldiğinin anlaşıldığını, bu tip gerilim yükselmesinin devreye giren, çıkan ya da arızalanarak devre dışı kalan motor, transformatör ya da tesisten kaynaklanmış olma ihtimalinin çok daha yüksek olduğunu, Elektronik devre elemanlarının oluşan bu ani gerilim yükselmesine karşı yeteri kadar korunamadığının görüldüğünü, Ani gerilim yükselmesinin kaynağının davalı taraflar ….ve/veya …Md olmadığı anlaşıldığından oluşan hasar bedelinin rücuen tazmin edilemeyeceğini, Olay konusu enerji dğıtımının ….. üzerinden yapılmaması sebebi ile dava konusu ile bir ilgisi olmadığını, Dava dosyasına sonradan eklenen bilgi ve belgelerin heyetin görüşünün değişmesine sebep olmadığını mahkememize bildirmişlerdir. Denetime elverişli bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davalılardan …. A.ş.’nin davaya konu olayda herhangi bir husumetinin olmadığı anlaşılmış, diğer davalıların ise davaya konu olay sebebi ile davacı tarafından dava dışı Sigortalısına ödenen bedel yönünden meydana gelen arızaya ilişkin herhangi bir kusurlarının olmadığı anlaşılmış, bu sebeple davalı ……. yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine, diğer davalılar yönünden ise esastan reddine…” karar verilmiştir.

Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 21/08/2015 tarihli arıza tutanağında arızanın saat 22:00’da meydana geldiğinin belirlendiğini, ancak dosyaya gelen cevabi yazı ile bilirkişi raporunda 19/08/2015 tarihinde zararın meydana geldiği hususu nazara alınarak elektrik dalgalanmasının bulunmaması sebebiyle söz konusu raporun tanzim edildiğini, bu sebeple hasarın meydana geldiği tarihin 21/08/2015 olduğunun gözardı edildiğini, …. adlı bilirkişi tarafından talimata aykırı olarak görevlendirme sonucunda alınan raporun hükme alınmaması gerektiğini, davalının beyanına göre rapor hazırlanmasının kabul edilemez olduğunu, hasarın kesinti gibi elektrik arızasından değil elektrik voltajının ani dalgalanmasından dolayı oluştuğunu, ayrıca keşfen hazırlanan 19/04/2017 tarihli bilirkişi heyeti raporunda hasarın açıkça voltaj dalgalanması sonucu meydana geldiğinin belirtildiğini, mahkemece teknik bir konuda yeniden rapor aldırılma ihtiyacı amacıyla yeni rapor alındığını, ancak teknik bir konuda hazırlanan iki farklı raporda neden birinin diğerine üstün tutulduğunun gerekçeli kararda açıklanmadığını, davalı kurumun beyanı ile yetinilmeyip bilirkişi heyetine görev verilerek, elektrik dağıtım işini üstlenen kurum içerisinde elektrik kayıtlarını inceleme yetkisi verilerek hüküm tesisi gerektiğini, dosyaya sunulan eksper raporunda elektrik elektronik mühendisleri odası tarafından hazırlanan raporda voltaj dalgalanmasına bağlı hasarın olduğunun tespit edildiğini, ayrıca yetkili bakım firması tarafından da hasarın voltaj dalgalanmasından kaynaklandığının belirlendiğini, keşfen hazırlanan raporda da aynı şekilde bulgular tespit edildiğini, Elektrik Üretim ve Dağıtım Lisans Yönetmeliği’nde geçen elektrik enerjisinin kalitesizliğinden veya kesintilerinden kaynaklanan zarar ve hasarların ilgili mevzuatta belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde sorumlu olan lisans sahibi tüzel kişiler tarafından tanzim edileceği hükmü karşısında gerek elektrik üreten gerekse elektriği dağıtan davalıların iş bu hasardan müştereken ve müteselsilen sorumluğu bulunduğunu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2013/11570 – 16850 E.K. sayılı ilamı gözetilerek mahkemece araştırma yapılmasını, davalıların ispat yükünün bilimsel ve somut delil ile yerine getirmediklerini, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır
Dava, makine kırılması poliçesinden kaynaklanan maddi tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, Dairemizin kaldırma kararı doğrultusunda deliller toplanıp bilirkişi kurulundan ek rapor alındıktan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek verilen davanın reddine ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir yön bulunmadığı, hasarın voltaj dalgalanmasından kaynaklandığının ve davalıların hasardan sorumlu bulunduğunun davacı tarafça ispat edilemediği, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,

1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harç mahsup edilerek bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,

4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/12/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”