Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/114 E. 2022/816 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/114
KARAR NO : 2022/816

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN V. : .
ÜYE : .
ÜYE : .
KATİP : .

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/10/2020
NUMARASI : 2017/735 Esas, 2020/756 Karar
DAVACI : .
VEKİLİ : Av. .
DAVALI : .
VEKİLİ : Av. .
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 11/05/2022
YAZIM TARİHİ : 11/05/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/10/2020 tarih ve 2017/735 Esas, 2020/756 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davalı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili; müvekkili bankanın ….Şubesi müşterisi …’ın keşide ettiği… tarihli…. TL bedelli çekin dava dışı… tarafından davalı bankaya ibraz edildiğini, çekin davalı banka tarafından ödendiğini, aynı gün içerisinde aynı çekin … tarafından sorulması nedeniyle yapılan inceleme sonucunda davalı bankaya ibraz edilen çekin sahte olarak çoğaltığının anlaşıldığını, gerçek olan çek bedelinin müvekkili banka tarafından ödendiğini, davalının bankalar arası aktedilen takas protolü gereğince, sahte çek yaprağına istinaden yapmış olduğu ödemeden dolayı müvekkili bankaya karşı sorumlu olduğunu ileri sürerek … TL’nin davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Vekili;; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, dava konusu uyuşmazlığın özelliği gereği husumetin müvekkili Bankaya yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, şöyle ki davacının iddialarını kabul etmemek kaydıyla bir an için doğru kabul edilse bile ilgili tutarın dava dışı ……. firması hesaplarında olduğunu, dolayısıyla sebepsiz zenginleşenin ….olduğunu ve ilgili bedelin bu firmadan talep edilmesi gerektiğini, müvekkili banka tarafından davaya konu çek üzerinde usul ve yasaya uygun gerekli incelemeler yapıldığını, davaya konu çekin ödemesinin takas odası aracılığıyla davacı bankadan teyit alındıktan sonra yapıldığını, davacı muhatap banka ödeme onayı vermeden önce hem çek bilgileri hem de çek görüntüsüne istinaden ödeme onayını verdiğini, sözkonusu çekin sahte olup olmadığının rutin bir kontrolde anlaşılmasının mümkün olmadığını, müvekkili bankanın herhangi bir sorumluluğunun olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; Davalı bankanın gerek cevap dilekçesinde gerekse de dava dışı…ye çekmiş olduğu … Noterliği’nin …. tarihli ve…yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacının iddia ettiği ve…. tarafından ibraz edilip ödeme yapılmış olan çekin sahte olduğunu kabul ettiği, yine dava ve cevap dilekçeleri ile taraflarca açıkça kabul edilmiş olan takas protokolünün m.16 hükmünde “Çek bedeli muhatap bankadan tahsil edildikten sonra, hesap sahibinin itirazı üzerine çekte imza sahtekarlığı dışında sahtekarlık bulunduğunun, çekin tahrif edilmiş veya geçersiz olduğunun sabit olması nedeniyle muhatap bankanın, keşideciye çek tutarının tamamını veya bir bölümünü iade etmek veya daha fazla bir tutar ödemek zorunda kalması halinde; çekin ibraz edildiği banka muhatap bankaya, muhatap bankanın keşideciye ödemek zorunda kaldığı bu tutarı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Bankalararası Para Piyasası nda oluşan ortalama O/N (Overnight) Faiz Oranı (şu anda Reuters ekranlarında CBTD sayfasında ilan edilen) ortalaması üzerinden hesaplanmış faizi ile birlikte ödeyecektir.” denildiği, davalı bankanın sahte çeki kabul ederek işlem yapmış olması neticesinde davacı banka çek bedelini yersiz olarak ödemek zorunda kalmış olduğu, taraflarca açıkça kabul edilmiş olan protokolün m.16 hükmü karşısında bu zararın davalı banka tarafından tazmin edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Davalı Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu çekin 30/11/2016 tarihinde ilk olarak takasa ibraz edilerek müvekkil banka kanalıyla tahsil edilmek istendiğini, müvekkil banka da üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirerek gerekli incelemeleri yaptığını ve neticede muhatap banka olan davacı bankanın provizyon vermesi ile ödeme yaptığını, işbu ödeme sonrası müvekkil bankadan ödenen çekin davacı bankaya da ibraz edilmesi ile müvekkil bankadan ödenen çekin sahte olduğu bildirildiğini, müvekkili bankanın çekin sahte olduğuna dair bir tespit olmadan, muhatap bankası tarafından da bu konuda bir bilgi verilmeden ödendiğini, müvekkil bankanın çekin sahte olduğunun muhatap banka tarafından bildirilmesi üzerine çeki tahsil eden…firmasına bu hususta ihtar gönderildiğini, bu durumun müvekkil banka aleyhine yorumlanarak çekin sahte olduğunu kabul ettiği gerekçesiyle aleyhine hüküm kurulmuş olmasının hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını, Adli Tıp Raporunda dahi her iki çek yaprağının da orjinal olduğunun belirtildiğini, Bu durumda orjinal olarak müvekkil bankaya ibraz edilen çekin sahteliğinden bahsedilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili bankanın üzerine düşen yükümlülüğünü yerine getirerek gerekli kontrolleri yaptığını ve karşı bankadan gelen provizyona istinaden çekin ödemesini gerçekleştirdiğini, muhatap bankanın kendisi dahi teftiş kurulu inceleme yaptıktan sonra çekle ilgili bir tespite varabilmiş iken, rutin bir kontrolle sahte olduğu anlaşılmayan ve hatta orjinal yaprak olan çekin ödenmiş olması müvekkil bankanın taksa protokolü gereği sorumlu tutulmasına sebep olamayacağını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dava, sahte çekin ödenmesinden kaynaklanan zararın tahsili talebine ilişkindir.

Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın kabulüne ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.390,85 TL harçtan peşin alınan 598,00 TL harç mahsup edilerek bakiye 1.792,85 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
11/05/2022


Başkan V.

(e-imzalıdır)
..
Üye
….
(e-imzalıdır)
..
Üye
..
(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”