Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1130 E. 2022/1873 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1130
KARAR NO : 2022/1873

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ..
ÜYE : ..
ÜYE : ..
KATİP : ..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/01/2021
NUMARASI : 2015/1548 Esas, 2021/32 Karar
DAVACI : ..
VEKİLLERİ : Av..
Av. .
.
.
DAVALILAR : 1.
2.
VEKİLİ : Av. .
.
İLİŞKİLİ KİŞİ : .
.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
YAZIM TARİHİ : 07/12/2022

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan ………….ile müvekkili arasında……… tarihinde Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı …………….’nin ise söz konusu sözleşmede müşterek müteselsil kefil sıfatıyla borç altına girmiş olup her iki borçlunun da sözleşmede imzasının mevcut olduğunu, borçlunun imzaladığı sözleşme uyarınca Kredili Ticari Mevduat Hesabı, Taşık Kredisi ve Kefalet Mukabili Kredilerine konu borçlarının 03/12/2014 tarihi itibariyle muaccel hale geldiğini, borçlunun bu borcu ödemediğini, bunun üzerine müvekkili banka tarafından borçlulara …………….. tarihinde ihtarname gönderildiğini, söz konusu ihtarnamede muaccel olan borç miktarının tayin edilen süre içerisinde ödenmesi ve müvekkili banka tarafından verilmiş bulunan çek karnelerinin boş veya iptal edilmiş yapraklarının iade edilmesini, iade edilmediği takdirde risk oluşan çek yasal yükümlülük tutarı olan ………TL’nin ödenmesi gerektiğini aksi halde hakkında yapılacak takip ve masraflardan sorumlu olacağına dair ihtarda bulunulduğunu, borç ödenmemesi üzerine ……..tarihinde borçlular aleyhine …………. İcra Müdürlüğünün ……….Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, borçluların 10/09/2015 tarihinde borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, bu itirazın tamamen takibi uzatmaya yönelik olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle haksız ve yersiz itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yanlış takip açtığını, öncelikle menkul rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatması gerektiğini, davacının ise dava konusu ilamsız takiple birlikte rehinle güvence altına alınmış alacağını talep etmesinin açıkça kanuna aykırılık teşkil ettiğini, müvekkillerine gönderilen ödeme emrinde borcun sebebinin ve takip dayanağının belirtilmediği gibi faiz oranları ve faizin başlangıç tarihlerinin de bildirilmediğini, davacının icra takibinde istemiş olduğu borç miktarının doğru olmadığını, dava konusu icra takibine dayanak olarak gösterilen ………….Noterliğinin .. tarih .. yevmiye nolu ihtarnamesinde kat edilen ve muaccel hale gelen kredi detayları şeklinde bir açıklama ile alacak kalemlerinin sıralandığını, ancak bahse konu ihtarnamenin muhtevasında, sıralanan kredilerin faiz oranları ve faizin başlangıç tarihlerinin belirtilmediğini, borçlunun itiraz hakkını kullanabilmesi için öncelikle kredi detaylarının eksiksiz olması ve özellikle de faiz oranının, türünün ve başlangıç tarihinin de belirli olması gerektiğini, ihtarnamede bu hususların belirtilmediğini, davalılardan ……..’nin kefalet işleminin geçersiz olduğunu ve hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, sözleşmedeki kefalet beyanı kısmındaki yazı ve imzanın ……..’ye ait olmadığını, davacı tarafın dilekçe ekinde sunmuş olduğu bir diğer sözleşmede yer alan …….. tarihli kefalet beyanında ise kefilin sorumlu olacağı miktarın 25.000 yazdığını, ancak bu miktarın TL’mi USD’mi olduğunun belirtilmediğini, TBK gereği kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için eş rızasının varlığı olması gerektiğini, bahsi geçen 03/12/2012 tarihli sözleşmedeki kefalet beyanı ile eş rızası yazı karakterlerinin ve yazı biçiminin aynı olduğunu, bu durumda eşin rızasının varlığında söz etmenin mümkün olmadığını, açıklanan tüm bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini ve %20’den az olmamak kaydıyla tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; “…. davalı şirket tarafından kullanılan krediler sebebiyle ödenmeyen kredi borcunun olduğu, davalı ………..’nin de müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu, borcun kat edildiği ve taraflara tebliğ edilmesine rağmen ödenmediği, icra takibine yapılan itirazın kısmen haksız olduğu hususları nazara alındığında bilirkişi raporunda hesaplanan bedel yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve çek depo bedeli talebinden kefil olan davalı … sorumlu tutulmayarak nakdi alacak yönünden de şartları oluşan icra inkar tazminatına hükmedilerek Davanın kısmen kabul kısmen reddine, ……..İCRA Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyasına davalıların ……… TL asıl alacak……….TL işlemiş faiz, …….. TL BSMV, ……. TL masraf, ……TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, …….TL ihtiyati haciz gideri olmak üzere toplam ……..TL ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %54 temerrüt faizi ve buna uygulanacak %5 BSMV yönünden itirazların iptali ile takibin belirtilen miktar yönünden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı ……….’ nin ….. TL çek depo bedeline yönelik itirazın iptaline, takibin bu bedel yönünden bu davalı hakkında devamına, davalı ……. hakkında talep edilen çek depo bedeline yönelik itirazın iptali talebinin reddine, hükmolunan nakdi alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine…” karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kısmen kabul kısmen red kararını kabul etmenin mümkün olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hatalı değerlendirme yapıldığını, bunun sonucunda takiplerinin bir kısmının yerel mahkeme tarafından reddedildiğini, bilirkişi tarafından sunulan ek rapora karşı ……. tarihinde sunmuş oldukları beyan ile müvekkili banka tarafından TCMB’ye bildirilen ‘Borçlu Cari Hesap’ şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek faiz oranlarına ilişkin TCMB faiz genelgesini sunduklarını, ancak hüküm kurulurken beyanları ve ekinde sunmuş oldukları belgelerin dikkate alınmadığını, bu sebeple talep ettikleri faiz ile hükmedilen faiz arasında fahiş bir fark meydana geldiğini, istinaf incelemesi neticesinde söz konusu kararın kısmen reddedilen faiz miktarı için bozularak takibin talep edilen miktarın tamamı üzerinden devamına karar verilmesi gerektiğini, Çek Kanunu gereğince iade edilmeyen çek yaprağı sorumluluğundan kaynaklanan ……..TL’nin nakden depo edilmesi gerektiğini, banka sözleşmesinde kefil olarak imzası bulunan şahsın doğacak olan borçlardan müteselsil olarak sorumlu olmayı taahhüt etmesi gerektiğini, davalı-kefil …… aleyhine de ….. TL çek depo bedeli hükmedilmesi gerektiğini, ancak ilk derece mahkemesi tarafından bu hususun göz ardı edildiğini, bu sebeple …….hakkında talep edilen çek depo bedeline yönelik itirazın iptali talebinin reddi kararının istinaf incelemesi neticesinde bozulması gerektiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkemece verilmiş olan kararın kısmen reddedilen kısımlar yönünden istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılmasını ve talepleri doğrultusunda davalarının kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın incelenmesinde, davalılar vekilinin 14/07/2021 tarihinde istinafa cevap dilekçesi ibraz ettiği, işbu dilekçede istinafa cevaplarının yanı sıra istinaf istemlerinin de belirtildiği, istinafa cevap süresi içerisinde ibraz edilen bu dilekçenin katılma yoluyla istinaf başvuru dilekçesi olarak kabul edilmesi gerektiği ancak istinaf harç ve giderlerinin yatırılmamış olduğu anlaşılmıştır.
Bu nedenle; mahkemece HMK’nın 344. maddesine göre bir haftalık kesin süre içinde eksik istinaf kanun yoluna başvuru harcı ile maktu karar ve ilam harcının yatırılması, aksi halde istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılacağına dair davalılar vekiline muhtıra çıkarılmak, verilen kesin süre içinde harç tamamlanmaması halinde ise HMK 344. maddesi gereğince istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi ve bu kararın tebliği ile yasal süre beklenilmesi, süresinde istinaf harç ve giderlerinin yatırılması halinde ise, istinaf dilekçesinin davacı vekiline tebliği, her hâlükârda davacı vekilinin istinaf itirazları incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 07/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
.
Başkan
.
e-imzalıdır.
.
Üye
.
e-imzalıdır.
.
Üye
.
e-imzalıdır.
.
Katip
.
e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”