Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1076 E. 2022/1913 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1076
KARAR NO : 2022/1913

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/04/2021
NUMARASI : 2020/264 E., 2021/289 K.

DAVACI : … – (…)
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 08/12/2022
YAZIM TARİHİ : 08/12/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2020/264 Esas, 2021/289 Karar sayılı dosyasında verilen 15/04/2021 tarihli kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Bankanın … aleyhine …. TL bedelli ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile …. İcra Dairesi’nin …. E. Sayılı dosyası ile icra takibine geçtiği, söz konusu ipotek senetlerinin …Ve Tic. Ltd. Şti. lehine ipotek ettirdiği, bu şirket adına Bankaya borcunun bulunmadığı, Şirket’in limited olan Unvanının anonim olarak değiştirilerek işlemlere devam edildiği, … ayında devrolduğu, ….San. Tic. A.Ş. …. tarihinde … Tic. A.Ş. adına kurulduğu ve …. tarihinde unvan değiştirerek … Tic. A.Ş. olduğu, ortakların ayrı olduğu, Şirketlerin birbirinden ayrı olduğu, tüm kayıtları, vergi numaralan, tüm resmi belgeleri ve kimlikleri birbirinden farklı olduğu, yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın kabulü ile,….İcra Müd.’nün….E. sayılı dosyasından dolayı borcu olmadığının tespit edilmesine, söz konusu ipoteğin fekkine karar verilmesini, % 20’si üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; …. Ve Tic. Ltd. Şti. ile banka arasında kredi sözleşmesi akdedildiğini, Şirket’in …. Tic. A.Ş. tarafından devralındığını, birleşmenin sadece ortaklar bakımından değil mal varlığı bakımından da hükümleri (TTK. Madde 153. B. Hukuki Sonuçlar) olduğunu, birleşmenin alacakların haklarını sona erdiren bir müessese değil sadece borçlunun kanun gereği değiştiği bir hukuki müessese olduğunu, devir işleminden sonra bir kredi sözleşmesi imzalandığını ve yeni sözleşmenin birbirine bağlandığını, Ltd. Şti. hesabının A.Ş. devredildiğini ve ödemelerin A.Ş. tarafından yapıldığı ancak vadesinde ödenmeyen kredi nedeniyle icra takibi yapıldığını, yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın reddine, karşı tarafın vekalet ücreti ve yargılama giderleri ile kötüniyet tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; somut olaya bakıldığı zaman lehine ipotek verilen ve şirket birleşme sözleşmesinde devrolan şirket konumunda bulunan dava dışı … Ve Tic. Ltd. Şti.’nin malvarlığı içerisinde bulunan davaya konu ipotek birleşme işlemi neticesinde külli halefiyet ilkesi gereğince kendiliğinden dava dışı borçlu … Tic. A.Ş. bünyesine geçmiş ve bu şirket lehine devam ettiği, bu şekilde varlığını koruyan ve mevcudiyetini devam ettiren ipoteğin sona erdirilmesine ilişkin başka bir işlem de bulunmadığı, bu haliyle de ipotek varlığını dava dışı borçlu ….A.Ş. lehine devam ettirdiği kanaatine varıldığı, varılan bu kanaat neticesinde de davacının iddialarının hukuki açıdan isabetli olmadığı değerlendirildiği, bu açıklamalar doğrultusunda da sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ….Limited Şirketi …. yılında kurulmuş olduğunu, devrolduğu tarih … yılının Ocak ayı olduğunu, müvekkil şahsın lehine ipotek vermiş olduğu şirketin ise bu şirket olduğunu, ….ve Ticaret Limited Şirketi ise ….tarihinde …. A.Ş adında kurulduğunu ve …. tarihinde ünvan değiştirerek … A.Ş olduğunu, davalı bankanın alacaklı olduğunu iddia ettiği icra takibinde yer alan söz konusu ipotek senetleri incelendiğinde, müvekkil şahsın ….Ticaret Limited Şirketi lehine kendi adına kayıtlı bulunan taşınmazı ipotek ettirdiği çok net görüleceğini, müvekkili 3.kişi sıfatıyla ipotek verdiği ….Limited Şirketi ‘nin terkin verildiği tarih itibariyle davalı bankaya ödenmemiş hiçbir bir borcu bulunmadığını, bu nedenle lehtar şirketin, davalı kuruma ödenmeyen bir borcu olduğu iddiası ile müvekkil şahısın ipotek ettirmiş olduğu taşınmazın paraya çevrilmeye çalışılması hukuka aykırılık teşkil ettiğini, zira ortada ödenmeyen bir borç bulunmadığını, söz konusu şirketin işbu davanın açıldığı tarih itibariyle aktif olarak çalıştığını, nitekim dosyaya eklenmiş olan …. tarihli bilirkişi raporunda da müvekkil şahsın lehine ipotek verdiği şirketin davalı bankaya herhangi bir borcunun olmadığı açıkça tespit edildiğini, …. A.Ş. ve ….Ltd. Şti. ‘nin birbirinden tamamen farklı şirketler olduğunun ayrımının yapılması gerektiğini, birbirinden tamamen farklı olarak kurulmuş olan iki şirketin daha sonra aynı ortaklık yapısına ve bunun neticesinde de benzer ünvanlara sahip olması iki şirketi birbiri ile aynı veya devamı niteliğinde yapmayacağını,…. Ticaret Odası’ndan gelen yazıda ….. Ltd. Şti. Ve …. A.Ş. ‘nin devir alma yolu ile birleştiği açık olduğunu, şu durumda devir alınan şirket lehine tesis edilmiş olan ipoteğin, devir alanın borcundan dolayı paraya çevrilmesinin istenilmesi yasaya aykırı olduğunu, davalı alacaklı banka bu ilandan sonra Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş olan basiretli tüccar tanımlamasının gereklerini yerine getirmeyerek banka kayıtlarında söz konusu şirketin Limited olan ünvanını ANONİM ŞİRKET olarak değiştirerek işlemlere devam ettiğini, söz konusu Anonim Şirket Limited şirketten farklı vergi dairesi ve vergi numarası ile farklı ortaklardan oluşan bir tüzel kişilik olduğunu, bu nedenle alacaklı bankanın ticaret sicil gazetesinde yapılan bu ilan doğrultusunda devralan şirket ile yeni sözleşme ve diğer yasal prosedürleri yerine getirmesi gerektiğini, …. Limited Şirketi lehine verilmiş olan bir ipoteğin, ….A.Ş.’nin bir borcu nedeni ile icra takibine konu olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, genel kredi sözleşmesine dayanan menfi tespit (borçlu olunmadığının tespiti) talebine ilişkindir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, davacının …. … Ltd Şti lehine kendi adına olan taşınmazını ipotek ettirdiği, bu şirketin …..AŞ ile birleştiği, şirket birleşmelerinde infisah eden şirketin tüm borç ve alacakları ayni hakları dahi başkaca bir işleme gerek olmaksızın devralan şirkete geçeceği göz önünde bulundurulduğunda mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın reddine yönelik kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir.08/12/2022


Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”