Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1071 E. 2022/1877 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1071
KARAR NO : 2022/1877

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2020
NUMARASI : 2018/1403 Esas, 2020/785 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
YAZIM TARİHİ : 07/12/2022

Taraflar arasında /görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21/10/2020 tarih ve 2018/1403 Esas, 2020/785 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın cebri icra tehditi ile müvekkili tarafından icra dosyasına yatırılan paranın hemen çekildiğini, icra takibine konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya itiraz davasında imzanın müvekkiline ait olmadığından bahisle karar verildiğini, çeşitli çekler ile ilgili dava ve soruşturmaların bulunduğunu, haksız olarak açılan takip nedeniyle zorunda kalınan 14.564,16 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek temerrüd faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

Mahkemece; “…Davacı vekili … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takipteki bononun müvekkiline ait olmamasına rağmen icra tehditi altında yapılan ödemenin istirdatını talep etmiş ise de delil olarak dayanılan icra mahkemesi dosyasında aldırılan 3 kişiden oluşan gramafoloji uzmanı bilirkişi raporunda dava konusu çekteki imzanın değiştirilme gayreti içerisinde davacıya ait olduğu bildirilmiş olup, davacının dava konusu çek nedeniyle borcunun doğduğu anlaşılmıştır, bu halde yapılan ödemenin hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ispat olunamayan davanın reddine”karar verilmiştir.

Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının eksik inceleme sonucu tesis edildiğinden kaldırılması gerektiğini, gerekçe olarak gösterilen Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 13/03/2018 tarihli raporunda, imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’nin eli ürünü olmadığı yönünde kanaat oluştuğunu, İcra Hukuk Mahkemesince alınan raporlar arasında çelişki olması nedeni ile bu mahkemedeki yargılamanın ise halen derdest olup kesinleşmediğini, yerel mahkemece, sadece aleyhe olan bilirkişi raporu baz alınarak, dosyada bulunan diğer raporlar ve evraklar dikkate alınmadan, deliller tartışılmadan, gerekçesiz ve bir paragraftan ibaret karar tesisinin adil yargılanma hakkının açıkça ihlalini oluşturmakla birlikte hukuka, yasal düzenlemelere ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına açıkça aykırılık teşkil ettiğini, açılan işbu davanın … İcra Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan davaya istinaden açıldığını, bu nedenle Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince, karar tesis edilmeden önce esas dosyada bulunan yargılamanın kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 208. Maddesinin 4. Fıkrasının “….Resmî bir senetteki yazı veya imzayı inkâr eden tarafın bu iddiası, ….. açacağı ayrı bir davada incelenip karara bağlanabilir. Asıl davaya bakan hâkim, gerekirse bu konuda imza veya yazıyı inkâr eden tarafa, dava açması için iki haftalık kesin bir süre verir…” şeklinde olup, yine HMK’nun 165. maddesi gereği bir davada hüküm verilebilmesi, görülmekte olan başka bir davanın sonuçlanmasına bağlı ise, mahkemenin o davanın sonuçlanmasını beklemeye karar vermesi gerektiği yönünde olduğunu, dosya bir bütün olarak değerlendirildiğinde yerel mahkemece tesis edilen kararın eksik ve hatalı olduğunu belirterek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılması ile davanın kabulüne, istinaf incelemesi aşamasında; gerekli görülmesi halinde çek üzerinde imza incelemesi yapılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, 2004 Sayılı İcra İflas Kanununun 72/3. Maddesi uyarınca, kambiyo senedine (çek) dayanılarak başlatılan icra takibi nedeniyle ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkemece imza incelemesi yaptırılmamış, ….. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı imzaya itiraz dosyasında aldırılan bilirkişi raporlarına dayanılarak davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017 (19) 11-911 Esas-2020/736 Karar sayılı kararında icra hukuk mahkemesi tarafından aldırılan bilirkişi raporunun genel mahkemede imza incelemesi bakımından hükme esas alınabileceği belirtilmiştir.

Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, mahkemece hükme esas alınan 08/01/2020 tarihli kesin kanaat bildiren grafoloji bilirkişi heyeti raporu ile dava konusu çekteki keşideci imzasının, değiştirilme gayreti içerisinde … elinden çıktığının belirlendiği, anılan raporun denetime elverişli, usul ve yasaya uygun olduğu, davacı tarafça bu raporla çelişki oluşturduğu bildirilen 13/03/2018 tarihli ATK raporu kesin kanaat bildirmediğinden çelişkiden söz edilemeyeceği ve bu raporun hükme esas alınamayacağı, davacının imza inkarı üzerine ….. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı kararının istinaf incelemesinden geçerek …..BAM …. Hukuk Dairesi’nin … Esas, …. Karar sayılı kesin kararı ile davanın reddi yönünde 28/03/2022 tarihinde kesinleştiği, buna göre mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harç mahsup edilerek bakiye 21,40TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5- Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK. 362/1-a maddesi gereğince yasa yolu kapalı, kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/12/2022


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”