Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1068 E. 2021/1317 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1068
KARAR NO : 2021/1317

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/03/2021
NUMARASI : 2021/224 E., 2021/226 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Çek İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/09/2021
YAZIM TARİHİ : 22/09/2021

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2021/224 Esas, 2021/226 Karar sayılı dosyasında verilen 25/03/2021 tarihli kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklısı … A.Ş., borçlusu ….Şti. Olan … vade tarihli …..USD bedelli çekin yetkili hamil olan müvekkili banka … şubesinde kaybolduğunu, tüm aramalara rağmen bulunamadığını, tutanak tutulduğunu, müvekkili bankanın hamili olduğu söz konusu çekin kötü niyetli üçüncü kişiler tarafından ele geçirilmesi ve kullanılmasının söz konusu olduğunu ileri sürerek çek hakkında tedbiren ödeme yasağı konulmasını, çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, “…Sunulan çek fotokopisi incelendiğinde çekin unsurlarının bulunduğu, keşideci ve lehdarın belli olduğu bellidir. Lehdarın hak sahipliği konusunda çek iptal davası açılmasına yetecek delilin bulunduğu ancak davacının senedin iptalini isteme hakkına sahip olup olmadığı konusunda tereddüt oluşmaktadır. Davacı yetkilileri tarafından tutulan tutanakta çekin tahsil için davacıda bulunduğu belirtilmiştir, ancak hiç kimse kendi hazırladığı delil ile vakaları ispat edemeyeceğinden çekin tahsil için davacıda olduğu belli değildir. Çek fotokopusu incelendiğinde ise lehdar “tahsil cirosudur” ya da bu anlama gelecek cironun bulunmadığı, herhangi bir tahsil için verildiğine dair bir sözleşme de bulunmamaktadır. Davacı çekin tahsil için ve yahut kendilerini meşru hamil yapan başka bir suretle kendilerinde bulunduğu, kendilerinde meşru hamil iken bulunduğu sırada çekin zayi olduğunu ispat edememiş ve de davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkemece verilen hükmün hukuka ve usule aykırılık teşkil ettiğini, kanunen senetlerin iptaline ilişkin hükümlerin TTK’nın 757., 765. Maddelerinde düzenlendiğini, kıymetli evrakın özelliği gereği hak ve senetlerin birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğunu, bunun sonucu olarak senet olmaksızın hak ileri sürülemeyerek borcun ifa edilemeyeceğini, kıymetli evrakın iptalinin istenebilmesi için kanunen belirlenen şartların oluşması gerektiğini, müvekkili banın kendisinden beklenen tüm önlemleri aldığını, Kanunen iptal davası açabilmesi için gerekli şartların oluştuğunu, çekin müvekkili banka nezdinde kaybolup gerekli tüm aramalara rağmen de bulunamadığını, müvekkili bankanın üzerine düşen önlemi ve sorumluluğu alarak iptal davası açma yoluna gittiğini, kıymetli evrakın zayi olduğu ve zıyaın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişinin, senedin iptaline karar verilmesini isteyebileceğini, davacı müvekkilinin iptal davası açması noktasında bir tereddüt bulunmayıp, çekin iptalini yetkisi dahilinde talep ettiğini, yerel mahkemenin aktif husumet yokluğu nedeniyle davayı reddetmesinin hukuka ve usule aykırı olduğunu belirterek yerel mahkemece verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İnceleme 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinin belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların bulunup bulunmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı vekili, müvekkilinin …. Şubesi’ne …. A.Ş. tarafından dava konusu alacaklısı ….A.Ş., borçlusu …Şti. olan ….keşide tarihli …. USD bedelli çekin tahsil için verildiğini, çekin müvekkili banka uhdesinde iken kayobolduğunu, çekin zayi olduğunu ileri sürerek, ödeme yasağı konulmasını, çekin zayi nedeniyle iptalini talep etmiştir.
Mahkemece, çekin unsurlarının bulunduğu, keşidecisi ve lehdarının belli olduğu, lehdarın hak sahipliği konusunda çek iptal davası açmaya yetecek delilin bulunduğu ancak davacı bankanın senedin iptalini isteme hakkına sahip olup olmadığı konusunda tereddüt oluştuğu, çekin tahsil için davacıda olduğunun belli olmadığı, davacının çekin hamili bulunduğu sırada çekin zayi olduğunu ispat edemediği, davacı bankanın çekin hamili sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, müvekkili bankanın iptalini istediği çekin bilgisini mahkemeye sunduğunu, çekin fotokopisinin ve banka yetkilileri tarafından çekle ilgili tutulan tutanağın mevcut olduğunu, davacı bankanın çekin iptalini yetkisi dahilinde talep ettiklerini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
Dava, zayi nedeniyle çek iptaline ilişkindir.
TTK’nın 651/2. maddesine göre, kıymetli evrakın zayi olduğu veya zıyaın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi, senedin iptaline karar verilmesini isteyebilir. 818/1-s maddesi delaletiyle çekler hakkında da uygulanması gereken 757/1. madde uyarınca, iradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.
Somut olayda, çek hamilinin davacı bankaya tahsil için ibraz ettiği çekin zayi olduğu iddiasıyla işbu dava açılmış olup, vekil hamil konumunda bulunan bankanın aktif dava ehliyeti bulunduğu gibi, çek iptali davası açmasında da hukuki yararı vardır.
Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesine göre mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/03/2021 tarih ve 2021/224 Esas, 2021/226 Karar kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan harcın isteği halinde davacıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nın 362/1-ç maddeleri uyarınca kesin olmak üzere 22/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi. 22/09/2021


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”