Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1065 E. 2022/1881 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1065
KARAR NO : 2022/1881

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN V. : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/03/2021
NUMARASI : 2019/422 Esas, 2021/245 Karar
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
.
DAVALI : .
VEKİLLERİ : Av. …
.
Av. …
.
Av. …..
Av. …
.
DAVANIN KONUSU : Genel Kurul Kararının İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
YAZIM TARİHİ : 07/12/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18/03/2021 tarih ve 2019/422 Esas, 2021/245 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortağı olduğu davalı kooperatif tarafından müvekkiline …… sayılı Kooperatifler Kanun’unda ve ana sözleşmede belirtilen süreler çerçevesinde aylık ödemelerini gerçekleşmediğini iddia edilerek ….. Noterliği …… tarih …..yevmiye numaralı birinci ihtarnamenin çekildiğini, herhangi bir ödeme yapılmadığı tekrardan iddia olunarak yine ……… Noterliği …… tarih ……yevmiye numaralı ikinci ihtarnamenin çekildiğini, toplam …….TL borcun 1 ay içerisinde ödenmemesi durumunda üyelikten çıkarılacağının ihtar olunduğunu, sonrasında ……tarih …yevmiye numaralı üçüncü ihtarnameyle ortaklığınız sona erdirilmiştir şeklinde ihtarın gönderildiğini, müvekkilinin ortağı olduğu davalı kooperatifin günü belli olmayan 2019 yılının 5. ayında yönetim kurul toplantısında Kooperatif Yönetim Kurulunun 2019/06 numaralı kararıyla ana sözleşmenin … maddesi ve … sayılı Kooperatifler Kanunu’nun hükümleri gereğince ortaklıktan çıkarıldığını, müvekkilinin davalı kooperatife…… Noterliği aracılığıyla …. tarih …. yevmiye numaralı ihtarnameyle fazladan para istendiğini ve henüz çıkarma işlemiyle ilgili davanın devam ettiğinin belirtildiğini, ayrıca muhatap kooperatif davacı müvekkilini daha önce haksız olarak üyelikten çıkardığını, buna ilişkin ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dosyasıyla üyelikten çıkarma işleminin iptal edildiğini, henüz bu kararın kesinleşmediğini, bu nedenle kesinleşmeyen mahkeme kararı var iken üyelikten çıkarma işlemi için yeniden ihtar gönderilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kooperatif üyelikten çıkardığı müvekkilini, kesinleşmeyen karar ile yeniden üye yapmadan, üye gibi işlem yapılmasının başlı başına iyiniyetli olmayan ve usul ve yasaya aykırılık oluşturduğunu, bu durumun kooperatif işlemlerinin hukuksuz şekilde yapıldığını gösterdiğini, bu nedenle çıkarma işleminin iptalinin gerektiğini, ayrıca ihtarı kabul etmemekle iyiniyetli olmayan kooperatif müvekkilinin 67.000,00 TL aidatını 09.05.2019 tarihinde kooperatife yatırmasına rağmen yatırmadığı söylenerek alelacele çıkarma işlemi yapmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, daha önce görülen mahkeme bilirkişi raporunda 67.000,00 TL olarak belirlenen borç kooperatif tarafından raporda kabul edilmeyen diğer tutarlar eklendiğini, fazla para istendiğini, bu nedenle gönderilen ihtarı kabul etmenin mümkün olmadığını, buna rağmen müvekkilinin 67.000,00 TL aidat tutarının davalı kooperatifin banka hesabına 09.05.2019 tarihinde yatırıldığını, bu durumun ………. Noterliği aracılığıyla ……. tarih ….. yevmiye numaralı kooperatife gönderilen ihtarnamede belirtildiğini, müvekkilinin davalı kooperatife bir borcunun bulunmadığını, tapunun davacıya devir edilmesi gerektiğini, tapusunu vermek istemeyen kooperatifin haksız yere fazladan para istediğini, davalı kooperatifçe alman kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davalı kooperatifin günü belli olmayan 2019/06 numaralı Yönetim Kurulu Kararının iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kanuna bağlı olan ana sözleşme hükümlerine aykırı olarak yatırması gereken aidat ödeme yükümlüğünü yerine getirmediğini, ana sözleşme hükümlerine aykırı davranıp yükümlülüklerini yerine getirmeyen davacıya müvekkilinin 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16-27. maddeleri uyarınca ……. Noterliğinin …… tarih ……Yevmiye numaralı birinci ihtarnamenin gönderildiğini, bu ihtar gereğince yapılması gereken süre içerisindeki yükümlüğün yerine getirilmediğini, bu kez ikinci kez ……. Noterliği …. tarih ……yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini, davacının yasal süre içerisinde yükümlülüklerini yine getirmediğini, üçüncü kez ……. Noterliği …. tarih …..yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, ……. tarih …. numaralı kooperatif kurulu kararıyla ana sözleşmenin 14. maddesi gereğince davacının ortaklık ilişkisinin sona erdirildiğini, dava dilekçesinde davacının … esas sayılı dosyanın kesinleşmediği bu yüzden ihtar gönderilmesinin hukuka aykırı olduğunu söylese de, yeniden gönderdikleri ihtarnamelerde hangi yıllara ilişkin borcu olduğunun açıkça belirtilmiş olduğunu, hangi yıllara ait aidat borcu, kat farkı bedeli ve şerefiye bedelinin talep edildiğinin açıkça belirtildiğini, davacının 2009, 2010, 2011, 2012, 2014, 2015, 2016 yıllarında kooperatife ödemekle yükümlü olduğu borcunu ödemediğini, dava dilekçesinde yer alan davacının çelişkili ifadeleri ve talebin yetersizliğinin açıkça ortada olduğunu, davacının aidat borcumuz yoktur ifadesini kullanmışsa da 67.000,00 TL aidat borcunun yatırıldığını, davacının kısmen para yatırmakla borç ilişkisini kabul ettiğini, ancak yatırılan miktarın eksik olduğunu, yükümlülük yerine getirilmediğini, davacının iddia ettiği tapu kaydında şerh ve tedbir hususlarının da gerçeği yansıtmadığını, davacının derdestlik itirazının yersiz olduğunu, zira bahse konu mahkeme dosyası başka bir yönetim kurulu kararını kapsarken davacının çıkışa konu işlemlerinin dayanağının ise farklı bir yönetim kurulu kararı olduğunu belirterek davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
Mahkemece; “… 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunun 27. Ve davalı Kooperatif Ana Sözleşmesinin 14/2 maddelerinde parasal hükümlülüklerini yerine getirmeyen kooperatif üyelerinin ihracı prosedürü düzenlenmiş olup, bu tür davalarda mahkeme öncelikle aidat borcunun ödenmesi için üyeye iki ihtarın gönderilip gönderilmediği ve bu ihtarların usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, ilk ihtarnamenin ödemesi otuz gün geçiktirilmiş borç içerip içermediği, böyle bir borcun ödenmesi için birinci ihtarda on gün ikinci ihtarda bir aylık sürenin verilip verilmediği, bu süre içerisinde ödememe halinde müheyyidenin ne olduğunu ve ödenmesi istenen borcun miktarının ve neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılır olarak belirtilip belirtilmediğinin tespiti gereklidir. (Yargıtay 23. HD’nin 2015/5552 – 6998 E-K; aynı dairenin 2015/5235-2016/1570 E-K; aynı dairenin 2015/8936-2017/1846 E-K sayılı ilamları) Davacıya …. Noterliğinin …. tarih …… yevmiye numaralı birinci ihtarın gönderildiği, ……. tarihi ve …..yevmiye nolu ihtarname ile ile ikinci ihtarın gönderildiği bu ihtarın davalıya ….tarihinde tebliğ edildiği davacı tarafından 30 günlük süre dolmadan sürenin son gününde …. tarihinde 67.000 TL ödeme yapıldığı anlaşılmış , Her ne kadar mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davalı kooperatifin defter kayıtlarına göre davacının yapmış olduğu 67.000 TL ödeme dışında davacının davalıya 88.166,00 TL daha borçlu olduğu tespit edilmiş ise de bu borcun 38.176,00 TL’sini şerefiye bedeli olduğu 50.000,00 TL’sinin ise kat farkı bedeli olduğu fakat bu bedellerin taraflar arasında çekişmeli olduğu, şerefiye bedeli ve kat farkı bedelinin kooperatif ana sözleşmesinin 61. maddesinde belirtilen usule göre olmadığı ( belirlenen bu bedellere ilişkin genel kurulda alınmış bir kararın bulunmadığı) ve genel kurul ve yönetim kurulu tarafından belirlenen bedelden eksik kalan 67.000 TL’nin de ikinci ihtarnamenin tebliğinden itibaren 30 günlük sürede ödendiği anlaşıldığından davacının davasının kabulü ile davalı kooperatifin davacının kooperatif ortaklıktan çıkarılmasın ilişkin 05/2019 tarihli 2019/6 karar numaralı kararın iptaline” karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının kanuna bağlı ana sözleşme hükümlerine aykırı olarak yatırılması gereken aidat yükümlülüğünü yerine getirmediğini, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16. maddesinin “Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar” şeklinde olduğunu, yine aynı kanunun 27. maddesinde, “Ortakların yüklendikleri paylar için ödiyebilecekleri para tutarını anasözleşme belirtir. Kooperatif, sermaye yüklemlerinde borçlu veya sair ödemelerle yükümlü bulunan ortaklarından elden yazılı olarak veya taahhütlü mektupla, bu husus mümkün olmazsa ilanla ve münasip bir süre belirterek yükümlerini yerine getirmelerini ister. İlk isteğe uymıyan ve ikinci istemeden sonra da bir ay içinde yükümlerini yerine getirmiyenlerin ortaklığı kendiliğinden düşer” denildiğini, sözleşme hükümlerine aykırı davranıp yükümlülüklerini yerine getirmeyen davacıya müvekkil kooperatifçe 3 kez ihtarname gönderildiği ancak davacı tarafından gereken sürede yükümlülüğün yerine getirilmediğini, yerel mahkeme tarafından yapılan yargılama sırasında bilirkişi raporu düzenlendiğini, düzenlenen bilirkişi raporunda da açıkça müvekkil kooperatifin ana sözleşmenin 61. maddesindeki usule göre tespit edilen şerefiye bedelinin ve kat farkı bedelinin olduğu ve davacının 88.176,00 TL borcu olduğunun tespit edildiğinin bildirildiğini, buna rağmen yerel mahkeme tarafından davanın kabulüne karar verilmesinini hatalı olduğunu, yine davacının kısmi ödeme yaparak arada borç ilişkisi olduğunu kabul ettiğini, ancak yerel mahkemenin bu durumu dikkate almadığını, özetle davacı tarafından yerine getirilmemesi gereken yükümlülüğün eksik yerine getirildiğini belirterek, açıklanan bu nedenlerle yerel mahkeme tarafından verilen kararın kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Somut olayda davalı Kooperatif tarafından davacıya gönderilen 25/03/2019 tarihli birinci ihtarnamede “Ekli cari listede ayrıntıları belirtilmiş bulunan 2009, 2010,2011,2012,2013,2014,2015,2016 yılı aidat borçları, kat farkı bedeli ve şerefiye bedeli olmak üzere toplam 155176,00 TL’nin ödenmesi için on günlük süre verildiği, aksi takdirde ortaklıktan çıkarılacağı” davacıya bildirilmiştir. Birinci ihtarname davacıya 26/03/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davalı Kooperatif tarafından davacıya gönderilen 08/04/2019 tarihli ikinci ihtarnamede “Ekli cari listede ayrıntıları belirtilmiş bulunan 2009, 2010,2011,2012,2013,2014,2015,2016 yılı aidat borçları, kat farkı bedeli ve şerefiye bedeli olmak üzere toplam 155.176,00 TL’nin ödenmesi için bir aylık süre verildiği, aksi takdirde ortaklıktan çıkarılacağı” davacıya bildirilmiştir. İkinci ihtarname davacıya 10/04/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davalı Kooperatif tarafından davacıya gönderilen 13/05/2019 tarihli üçüncü ihtarnamede , birinci ve ikinci ihtarlara rağmen 13/05/2019 tarihine kadar ihtarnamelerde belirtilen borç ödenmediğinden Kooperatif ortaklığının sona erdirildiği” davacıya bildirilmiştir. Bu ihtar da davacıya 14/05/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 27. ve Yapı Kooperatifleri Tip Anasözleşmesinin 14/2. maddesinde parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen kooperatif üyelerinin ihracı prosedürü düzenlenmiş olup, bu tür davalarda, kooperatifçe öncelikle, aidat borcunun ödenmesi için üyeye iki ihtarın gönderilmesi, bu ihtarların usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi, ilk ihtarnamenin ödemesi 30 gün geciktirilmiş borcu içermesi, böyle bir borcun ödenmesi için birinci ihtarda 10 gün, ikinci ihtarda 1 aylık sürenin verilmesi, bu süre içerisinde ödememe halinde müeyyidenin ne olduğunun ve ödenmesi istenen borcun miktarının ve neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılabilir olarak belirtilmesi gerekmektedir. Tüm bu aşamalarda bir eksiklik bulunmaması halinde ihtarlarda istenen borcun gerçek borç olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. (Bkz Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 27/01/2020 tarih, 2016/8926 Esas, 2020/423 Karar sayılı kararı)
Mahkemece davacıya gönderilen ikinci ihtarname ile verilen sürenin son gününde 10/05/2019 tarihinde davalı hesabına 67000,00 TL ödeme yapıldığı, bunun dışında davacının 50000,00 TL kat farkı, 38176,00 TL şerefiye bedeli daha borçlu bulunduğunun ihtar edildiği ancak bu miktarın taraflar arasında çekişmeli olduğu ve Kooperatif Ana Sözleşmesinin 61. Maddesinde belirtilen usule göre belirlenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile verilen karar usul ve yasaya uygun değildir.
Zira, davalı tarafından davacıya gönderilen ihtarnameler, içerikte belirtilen “cari liste” ile birlikte ilgili Noterden celp edilerek öncelikle ilk ihtarnamenin ödemesi 30 gün geciktirilmiş borcu içerip içermediğinin, ödenmesi istenen borcun miktarının ve neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılabilir olarak belirtilip belirtilmediğinin tespiti, şayet bu aşamalarda bir eksiklik yoksa o takdirde ihtarlarda istenen borcun gerçek bir borç olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
67000,00 TL’lik aidat borcu davacı tarafından, davalının ikinci ihtarla verdiği bir aylık süre içerisinde davalının hesabına yatırılmıştır. Kat farkı ve şerefiye bedelinin belirlenmesi tip anasözleşmenin 61. maddesinde düzenlenmiş olup, somut olayda mahkemece taraflar arasında çekişmeli olduğu kabul edilen kat farkı ve şerefiye bedellerinin Gaziantep 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/72 Esas sayılı dosyası ile belirlendiği anlaşılmakta ise de, ilgili dosya celp edilmemiştir. Bu durumda, mahkemece, belirlenen şerefiye bedeli ve kat farkının anasözleşme hükümlerine uygun şekilde tespit edilip edilmediği saptanmalı, bu doğrultuda, konusunda uzman bilirkişi kurulu oluşturulup mahallinde keşif yapılarak ve daha önce alınan bilirkişi raporları da değerlendirmek suretiyle, denetime elverişli, uzlaştırıcı ve gerekçeli rapor alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
İlk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan işlemlerin yapılmamış olması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18/03/2021 tarih ve 2019/422 esas, 2021/245 karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan harcın isteği halinde davalıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dair, HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/12/2022


Başkan V.

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”