Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1052 E. 2022/1964 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1052
KARAR NO : 2022/1964

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2017
NUMARASI : 2016/1243 Esas, 2017/1182 Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …..
VEKİLLERİ : Av. … – ….. …..
Av. … – ……
Av. … -…. UETS
Av. …
DAVANIN KONUSU : İstirdat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 16/12/2022
YAZIM TARİHİ : 16/12/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21/11/2017 tarih ve 2016/1243 esas, 2017/1182 karar sayılı kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin işletmeciliğini yapmış olduğu kırtasiyede satmak için davalı şirketten …. gibi bazı yayın markalarının kitaplarını aldığını, bunun karşılığında davalıya toplamda …. TL tutarında iki adet çek verdiğini, bahsi geçen yayın kuruluşlarına ait malların …. darbe girişimi sonrasında bu yapıya ait olduğunun ortaya çıktığını, bu durum nedeniyle müvekkilinin almış olduğu kitapları satamadığını, bu kapsamda davalı şirket tarafından müvekkiline satılan malların ayıplı olduğunu, öncelikle çeklerin ödenmemesi için …. TL’lik vadesi gelmemiş çeklere ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini, devamında çeklerin iadesini, bu mümkün olmadığı takdirde çek bedelleri olan …. TL’nin ticari faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirket ile ilgili herhangi bir kapatma ya da tedbir kararı bulunmadığını, ancak davacının uyuşmazlığın tarafı olmayan müvekkili şirkete yönelik eldeki davayı ikame ettiğini, davanın usulüne uygun olmadığını, müvekkili şirketin yönetiminin …. tarihinden itibaren kayyımlarda olduğunu, yine çıkarılan 677 Sayılı ve …. tarihli KHK’nın 7. maddesi uyarınca ….’de olacağını, müvekkili şirketin yönetim değişikliğinin söz konusu olup, satım sözleşmesinin haklı nedenle feshinden söz edilemeyeceğini, müvekkili şirkete yöneltilen kusur ithafını kabul etmediklerini, söz konusu olayda hiçbir kusuru yahut ihmalinin bulunmadığını, davacının belirtmiş olduğu çeklerden … seri nolu çekin davacıda olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirketle uzun zamandan beridir çalıştığını, kayyımlarca yönetilen müvekkili şirket ile ticari ilişkide bulunmasında bir sakınca duymaması gerektiğini, davacı tarafın taleplerinin iyi niyetli olmadığını, davacının cari hesap ekstresinde görüleceği üzere kendisinin borçlu olduğunu, müvekkili şirkete borcu olan davacı yanın aynen iade veya bedel tazmini talebinin doğru olmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacı taraf her ne kadar malların ayıplı mal durumuna düştüğünü iddia etmiş ise de, mallar hakkında verilmiş herhangi bir yasak ya da tedbir kararı bulunmadığı, malların ayıplı olduğundan bahsedilemeyeceği, davaya konu kitapların halkın gözünde kötü imaj yaratmasında da davalının herhangi bir kusurunun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, davaya konu olayda müvekkilinin mallardan beklenen faydayı önemli ölçüde azaltan hatta ortadan kaldıran bir neden ile karşı karşıya olduğunu, terör örgütü yayınlarının toplum nezdinde ayıplı olmadığı ve kendisinden beklenen yararı alıcı nezdinde sağlamaya devam ettiğinin söylenmesinin kabulünün mümkün olmadığını, bu sebeple ilgili malların ayıplı hale geldiğini, davalı şirkete ait malların …. terör örgütü ile bağlantı olduğunun davalı tarafça da kabul edildiğini, zımni olarak ayıbın ve de davanın kabulü anlamına gelen bu hususun mahkemece dikkate alınmadığını, dava konusu malların satımının yasak olup olmadığı konusunun uyuşmazlık konusu olmadığını, taraflarınca malların satışının yasaklı olduğunun iddia edilmediğini, iddialarının yaşanan olaylar neticesinde malların ayıplı olduğuna ilişkin olduğunu, mahkemece tarafların iddialarının araştırılmasının yapılmadığını, mahkemece uyuşmazlık konusunun tam olarak tespit edilmediğini, delil dilekçelerindeki tanığın dinlenmediğini, bilirkişi incelemesi yapılmadığını, uyuşmazlık konusu ile ilgili yeterli hukuki araştırma ve inceleme yapılmadan davanın reddine karar verildiğini, bu nedenle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, bedeli ödenen iki adet çekin iadesi ya da çek bedellerinin tahsili (istirdat) talebine ilişkindir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; davacı yanca açılan dava çekin iadesi bu mümkün değilse çek bedellerinin tahsili şeklinde açılmış olup, hukuki niteliği itibariyle istirdat (geri alım) davası olmakla, her ne kadar…bank tarafından mahkemenin … tarihli yazısı ilgi tutularak verilen cevapta çek tutarlarının ödendiği belirtilse de, çekleri kimin elinde bulundurduğuna ilişkin bir cevap verilmemiştir. Mahkemece öncelikle yapılacak iş, çekleri kimin elinde bulundurduğunun tespiti amacıyla bankaya bu hususta bir müzekkere yazılmasıdır.
6102 sayılı TTK’nın 763. maddesine göre, elden çıkan kıymetli evrakın ortaya çıkması halinde senedi elinde bulundurana karşı iade davası açılabilir. Bu halde mahkemece çekin kimin elinde bulundurduğu tespit edilmelidir. Zira çek davalının elinde değilse davacı yanca kendisine karşı çekin iadesine yönelik istirdat davası açılamaz, açılacak bu davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerekir.
Mahkemece usule yönelik bu hususlar araştırılmadan davanın esasına girilerek karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesinde, mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.
İlk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan deliller toplanmamış ve bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması bakımından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde delillerin toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca KABULÜNE,
2-Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21/11/2017 tarih ve 2016/1243 esas, 2017/1182 karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın yeniden görülmesi için mahal mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda nazara alınmasına,
6-İşbu gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir. 16/12/2022


Başkan


Üye


Üye


Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”