Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1044 E. 2022/1944 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1044
KARAR NO : 2022/1944
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/03/2021
NUMARASI : 2020/57 Esas, 2021/264 Karar

DAVACI : …..
VEKİLLERİ : Av. … – …..
Av. … -…..
Av. … – …..
DAVALI : …..
VEKİLİ : Av. … -…….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
YAZIM TARİHİ : 15/12/2022

Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 23/03/2021 tarih ve 2020/57 esas, 2021/264 karar sayılı kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında …. tarihli alım sözleşmesi imzalandığını, yapılan sözleşme uyarınca davalı şirket tarafından müvekkil şirkette (….Hastanesinde ) kullanılacak her türlü ortopedi travmatoloji ve beyin cerrahisi malzemelerinin davalı şirket tarafından tedarik edileceğini, tedarik edilen malzemelerin bedelinin …. tarafından şirketlerine ödenmesine müteakip şirketleri tarafından, davalı şirkete ödeneceğinin her iki tarafça kararlaştırıldığını, davalı şirket tarafından gönderilen malzemelere karşılık …. vade tarihli, … TL meblağlı ve … vade tarihli … TL meblağlı iki tane bono verildiğini, ….tarafından kesinti yapıldığından ve taraflar arasında …tarihli alım sözleşmesinin 13-3 maddesinde hasta başı tıbbi malzemelerden doğacak her türlü adli idari ve parasal sorumluluktan yüklenici firma olarak alınan ….’nin sorumlu olduğunu, yine aynı sözleşmenin 13-4 maddesinde 13-1-2-3 yer alan şartları yerine getirildiği takdirde kesilen hasta başı tıbbi malzemelerin ödenmemesi halinde her türlü cezai yaptırımdan yüklenici firmanın sorumlu olduğunu, sözleşmenin 15-1 ve 2 maddelerinde, bu sözleşmede herhangi bir şekilde devir edilemez sözleşme kapsamında doğan alacakların üçüncü şahıslara temlik edelemez hükümlerinin yer aldığını, davalı şirket tarafından verilen malzemelerin kullanımından dolayı hastane tarafından … faturalandığını, ancak bu malzemelerin bedelinin … tarafından kesinti yaptığını, davacı şirket ile davalı tarafından yapılan sözleşme uyarınca kesinti yapılması durumunda davalı şirketin sorumlu olacağından ve…. tarafından kesinti yapıldığında bu malzeme karşılığında, şirket tarafından iki adet bono verildiğini, bedelinin … tarafından verilmediğinden, bu durumdan şirketin de sorumlu olamayacağından, senedin karşılıksız kalması nedeniyle davalı şirketin sözleşme gereğince ediminin yerine getirilmemiş olduğundan, senetlerin iptali ile borçlu olmadığının tespitini, Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/119 değişik iş ve 2015/121 karar sayılı ihtiyati tedbirin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından açılan davanın hukuka aykırı ve mesnetsiz olduğunu, borçlu şirket tarafından, alacaklı olan müvekkil şirketin alacağının mevcudiyetini kabul ettiğini, zira dava dilekçesinde de belirtildiği gibi, davacı şirket tarafından, müvekkil şirketin kendilerine göndermiş olduğu malzemelere karşılık …. vade tarihli, …. TL meblağ ve… vade tarihli … TL meblağlı iki adet bononun müvekkil şirkete verildiğini, ancak davacı tarafın varlığını iddia ettiği ve fakat müvekkil şirket tarafından var olmadığı belirtilen sözleşme hükümleri gereğince alacağın geçersiz olduğunun iddia edildiğini, borçlunun menfi tespit davasında alacaklının, alacağının mevcudiyetini kabul ettiğini, ancak başka bir nedenle alacağın sona erdiğini ya da geçersiz olduğunu iddia etmekteyse bu iddiasını ispat yükünün borçluda olduğunu, davacı ile müvekkil arasında ticari bir ilişki olduğunu, zira müvekkil şirketin davacı şirketin talebi üzerine, davacı şirkete malzemeler gönderdiğini ve karşılığında da iki adet bonoyu aldığını, ancak taraflar arasında iddia edildiği gibi bir sözleşme bulunmadığını, dolayısıyla varlığı iddia edilen sözleşmeyle ilgili herhangi bir bilgi sahibi olmadıklarını, davacı tarafça keşide edilen senetlerin müvekkil şirket tarafından bankaya verildiğini ve günü geçmiş olan …. vade tarihli senedin protesto olduğunu, müvekkil şirketin davacı şirkete vermiş olduğu malzemelerin bedelini hala tahsil edemediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; dava konusu uyuşmazlık bono nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin olduğu, davacı taraf tıbbi malzemelerin davalı şirketten alınmasın karşılığında uyuşmazlık konusu bonoları davalı tarafa verdiğini kabul ettiği, ancak tedarik edilen malzemelerin bedelinin … tarafından şirketlerine ödenmesine müteakip davalı şirkete ödeneceğinin kararlaştırıldığı, … tarafından kesinti yapıldığından ve taraflar arasında …. tarihli alım sözleşmesinin 13-3 maddesinde hasta başı tıbbi malzemelerden doğacak her türlü adli idari ve parasal sorumluluktan yüklenici firma olarak alınan … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğunu, yine aynı sözleşmenin 13-4 maddesinde 13-1-2-3 yer alan şartları yerine getirildiği takdirde kesilen hasta başı tıbbi malzemelerin ödenmemesi halinde her türlü cezai yaptırımdan yüklenici firmanın sorumlu olduğunu, sözleşmenin 15-1 ve 2 maddelerinde, bu sözleşmede herhangi bir şekilde devir edilemez sözleşme kapsamında doğan alacakların üçüncü şahıslara temlik edelemez hükümlerinin yer aldığını iddia ettiği, davalı tarafça, davacının dayandığı ….tarihli alım sözleşmesi taraflarınca imzalanmadığı gerekçesiyle inkar edildiği, imza inkarı nedeniyle İstanbul ….Kurulundan aldırılan ….tarihli rapora göre alım sözleşmesindeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olmadığı ortaya çıktığı, bu durumda HMK’nın 201. maddesine göre senede karşı ileri sürülen her türlü iddia ve def’inin yazılı delille kanıtlanması gerektiği, dava da ispat külfeti davacıda olduğu, davacının uyuşmazlık konusu bonolara karşı ileri sürdüğü bedelsizlik iddiasını yazılı delille ispatlayamadığı, ayrıca davacının yemin deliline de dayanmadığı anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddi karar verilmiştir.
Davacı vekili, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı şirket tarafından verilen malzemelerin kullanımından dolayı müvekkil tarafından …. faturalandığını, ancak bu malzemelerin bedelini …. kesinti yaparak bedellerini ödemediğini, müvekkil şirket ile davalı arasında yapılan sözleşme uyarınca kesinti yapılması durumunda davalı şirketin sorumlu olacağından ve … tarafından kesinti yapıldığında bu malzeme karşılığında, müvekkil şirketin sorumlu olamayacağından, senedin karşılıksız kalması nedeniyle davalı şirketin sözleşme gereğince ediminin yerine getirilmemiş olduğundan, müvekkil şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğini, haricinde davalı şirketin sözleşmenin 15. maddesine aykırı davrandığını, senedi tahsil edemediği için …. Tic. Ltd. Şti.’ne ciroladığını, bu şirket ise … Ltd. Şti.’ne ciroladığını,…Ltd. Şti. …İcra Müdürlüğü…. E. sayılı dosya ile senetleri icraya verdiğini, bunun üzerine müvekkil şirket Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/119 D.İŞ sayılı kararı ile senetlerin ödemesinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı aldırdığını, müvekkil şirket Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/359 E. Sayılı dosyası ile, ….ic. San. Ltd. Şti.’ne karşı menfi tespit davası açtığını, Yerel Mahkeme borçlu olduğunun tespitine karar vererek davayı reddettiğini, dosyada mübrez senet örneklerinden ve dahi …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasında bulunan senet asıllarından anlaşılacağı üzere …. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. senetleri ciro ettiğini, yani alacağını kabul etmemekle birlikte devrettiğini, bu durumda dahi alacaklı görünen taraf alacaklarını devrettiğinden müvekkil şirketin davalıya borçlu olduğundan söz edilemeyeceğini, aynı senetlere karşı Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/359 E. 2019/75 K. 24/01/2019 T. Kararı ile müvekkil şirketin ….San. Ltd. Şti.’ne borçlu olduğunun tespitine karar verdiğini, bu dosyada da yerel mahkeme …. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ ne borçlu olduğunun tespitine karar verdiğini, bu durumda müvekkil şirketin aynı senetler için iki defa farklı şirketlere borçlu konuma geldiğini, müvekkil şirketin aynı senetlerden dolayı iki defa ödeme yapmasının beklenemeyeceğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, iki adet bonoya dayanan menfi tespit (borçlu olunmadığının tespiti) talebine ilişkindir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşmedeki imzanın davalıya ait olup olmadığı noktasında olup, sözleşmedeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olmadığı yönünde … raporu dosya kapsamına alınmıştır, bu halde …’nın malzeme bedellerini ödememesinden dolayı davalı yan sorumlu tutulamayacak olmakla, davacı yanca iddiası ispat edilememiştir, buna göre mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın reddine yönelik kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile artan 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir. 15/12/2022


Başkan


Üye


Üye


Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”