Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/998 E. 2022/469 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/998
KARAR NO : 2022/469

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN VEKİLİ : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2019
NUMARASI : 2017/1583 E., 2019/1467 K.

DAVACILAR : 1-… – (…)
2-… – (…)
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI : … – (…)
VEKİLİ : Av. … ….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 16/03/2022
YAZIM TARİHİ : 16/03/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2017/1583 Esas, 2019/1467 Karar sayılı dosyasında verilen 18/12/2019 tarihli kararın istinaf incelemesi davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; …’da yaşadıklarını ve ortak iş yaptıklarını, işlerinin iyi gitmemesi nedeniyle ,,,,’a yerleştiklerini, bu arada davalıyla tanıştıklarını, iş yapmak üzere …. adlı şahısla …dönüm zeytinliğin alınması hususunda anlaşılarak sözleşme yapıldığını, sözleşme karşılığında …. TL bedelli senet verildiğini, …’nın kendisinden habersiz …’in baskısı ile birlikte iş yaptığı … adlı şahsın üzerine taşınmazı geçirdiğini, senedin kendisine iade edilmediğini, kendisinin dolandırıldığını, daha sonra … ve …’ın 2014 yılından borçlu olduğu…’ı evine zorla getirerek baskı ve korku altında … TL’lik …i adet senedi kendilerine imzalattırdıklarını, bu senetle ilgili ihtiyati haciz kararı alarak … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine geçtiklerini, olayla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını, …Cumhuriyet Başsavcılığının … hazırlık sayılı dosyası ile soruşturma açıldığını, davalıya icra dosyasından dolayı borçlu olmadıklarını ileri sürerek … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasına konu senet nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; HMK 200. ve 201. maddesi gereğince senede karşı senetle ispat mecburiyeti olduğunu, bu davanın belge ile ispat edilmesi gerektiğini, tanık deliline dayanılamayacağını, tanık dinlemede muvafakatlarının olmadığını, davacıların delil olarak dayandıkları herhangi bir belge bulunmadığını, delil olarak dayandıkları …Cumhuriyet Başsavcılığının …. soruştunma sayılı dosyasının sırf delil elde edebilmek için yapıldığını, zaten bu soruşturma dosyasının da kovuşturmaya yer olmadığına dair sonuçlandığını, davacıların inşaat yapmak için …. ilçesine geldiklerini, müvekkiline sattıkları hayali 2 adet dairenin karşılığı olarak bu senedi verdiklerini, davacıların bu senedi ödemek için vermediklerini, üzerlerine olan taşınmazları devrettiklerini, davacıların kötü niyetli olarak hareket ettiklerini belirterek haksız ve kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, “…davaya konu edilen bononun, davalının tehdidi ve zorlaması sonucu senetlerin imzalandığına ilişkin iddiaların bulunduğu, dolayısıyla takibe dayanak tutulan bonolardaki keşidecinin ve kefilin irade sakatlığına dayanıldığı, delil olarak da …. C.Başsavcılığının …Esas sayılı soruşturma dosyasının delil olarak gösterildiği ve aynı zamanda davacı tanıklarının …. ve … olduğu belirtilmekle mahkememize mevcut tanıklar iddiaların ispatına yönelik olarak dinlenmiştir. Mahkememizce …C.Başsavcılığının ….Esas sayılı soruşturma dosyası getirtilip incelendiğinde soruşturma konusunun, davaya konu edilen bononun tehdit ile imzalatıldığından bahisle şüpheli …, … … isimli kişilerin şüpheli sıfatıyla haklarında soruşturma açıldığı, müştekilerin ise…ve … olduğu görülmüştür. …C.Başsavcılığı mevcut soruşturması … tarihli …. Karar sayılı savcılık kararı uyarınca kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Davacıların bildirmiş olduğu tanıklardan… ve …’in davacılardan …’ın çocukları olduğu anlaşılmakla birlikte görgüye dayalı herhangi bir bilgilerinin bulunmaması nedeniyle bu tanıkların davacılar yönündeki beyanlarına itibar edilmemiştir. Aynı şekilde her ne kadar davacı tanığı …. da davacılar tarafından tanık olarak bildirilerek mahkememizce dinlenmiş iseler de davacı tanığı …’nın da görgüye dayalı herhangi bir beyanı bulunmadığı anlaşılmakla bu nedenle davacı tanığın bu beyanlarına itibar edilmemiştir. Buna mukabil davalılar tarafından bildirilen … ve …’ın taraflarla herhangi bir akrabalığı bulunmadığı gibi tanıklıktan çekilme hali olmadığı anlaşılmaktadır. Bu mevcut tanıkların beyanlarında ise tanıkların beyanlarının tamamen görgüye dayalı olmakla birlikte yeminli beyanlarında herhangi bir baskı ve tehdit bulunmadan davacıların davaya konu senedi imzaladıklarını beyan etmiş olduklarından mahkememizce davacıların irade sakatlığına yönelik iddiayı ispatlayamadıkları anlaşılmakla açmış oldukları davanın reddine karar vermek gerekmiş ve Üye Hakim ….’in muhalefeti doğrultusunda oy çokluğuyla davanın reddi yönüyle karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir. Bunun yanında her ne kadar davalı taraf davaya konu bono üzerinde bononun düzenlenme yerinin olmadığından bahisle, bononun geçersiz olduğu yönünde iddiada bulunmuş ise de mahkememizce incelemesi yapılan bononun sağ alt kısmında “…” ibaresi yer alıp yetkili mahkemenin de …mahkemeleri olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla senet metninden anlaşılacağı üzere senedin düzenlenme yeri mahkememizce … olduğu kanaatine varılarak mevcut bononun zorunlu unsurları bulunan geçerli bir bono olduğu kanaatine varılmış ve bu yönüyle de davalının bu husustaki savunmalarına itibar edilmemiştir. 1-Davacıların açmış oldukları davalarının ayrı ayrı ispatlayamadıklarından REDDİNE” karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 6102 sayılı TTK’nın 776/f maddesinde bono ve emre yazılı senetlerde tanzim, düzenleme, keşide yerinin yazılı olması gerektiğinin düzenlendiğini, davaya konu senedin sağ alt tarafında imzanın hemen üstünde yetki yerinin belirtildiği kısımda … kelimelerinin yazdığını, bu kelimelerin yazılış yerleri itibariyle ikisinin birden sadece yetkiyi mi yoksa düzenleme yerinin mi belirtildiğini, yada birinin yetkiyi, diğerinin düzenleme yerinin belirtildiğinin muğlakta kaldığını, bu karmaşayı yerel mahkeme heyetinin de yaşadığını, bu durumun 2. Madde de belirttikleri düzenleme, keşide yerinin, hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde anlaşılabilir şekilde yazılmış olması ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, iki kelimeden Gaziantep’in yetkiyi belirttiğinin tespitinin de hatalı olduğunu, icra dosyasına konu senedin incelendiğinde yerel mahkeme kararının gerekçesinde belirtilen tespitin tam tersi …. TL bedilli bonunun keşidecisi asıl borçlu …, kefili ise … olduğunu, yerel mahkemenin olayın başında hatalı tespiti yapıp, yaptığı hatalı tespit ile hatalı karar verdiğini, TTK’nın 776/b maddesinde “bono veya emre yazılı senetler kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini içermektedir” düzenlemesinin olduğunu, bu düzenlemeye göre bono ve emre yazılı senetler, illetten mücerret olamakla birlikte taraflardan birinin kambiyo senedini düzenlemesine neden olan ilişkiyi yargılama sırasında açıklaması halinde uyuşmazlığın yani borcun varlığının bu çerçevede çözülmesi gerektiğini, yargılama sırasında belirtikleri davalı …’ın …Cumhuriyet Başsavcılığının …. soruşturma sayılı dosyasında bir takım ikrarlarda bulunduğunu, yargılama esnasında dinlettiği tanıklarda davalının ikrarını doğrular şekilde beyanlarda bulunduklarını, davalı …’ın iş bu ikrarına göre davaya konu senet ile gerçekleşen ticari ilişkinin tamamen müvekkili …. ile davalı … arasında gerçekleştiğini, diğer müvekkili … ile arasında tek kuruşluk ticari ilişkinin olmadığını, davaya konu senette keşideci asıl borçlu konumunda olan müvekkili …’in davalı …’a borcunun bulunmadığını, … tarihli dilekçelerinde adı geçen soruşturma dosyasındaki davalının ve diğer tanık beyanlarının kronolojik sıralamasını yaptıklarını, müvekkillerinin borçlu olmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu izah ettiklerini, yerel mahkemece bu beyanlarının dikkate alınmadığını, tüm olayın müvekkili …’in eski eşine ait olan ve çocuklarının barınması için geçici olarak müvekkili …e bırakılan evin müvekkilinin kızı …’ya iade edilmesini öğrenen davalının iş bu evi ele geçirmek istemesinden ibaret olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, bonodan kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harç mahsup edilerek bakiye 26,30 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğine,
HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 16/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
16/03/2022


Başkan Vekili

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”