Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/988
KARAR NO : 2022/390
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2019
NUMARASI : 2018/958 Esas, 2019/1374 Karar
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. … – ..
Av. …
DAVALILAR : 1- ..
2-..
3-..
4-…
5…
İHBAR OLUNAN : … – …
DAVANIN KONUSU : Alacak
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
YAZIM TARİHİ : 03/03/2022
Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21/10/2019 tarih ve 2018/958 esas, 2019/1374 karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekilince istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, müvekkili şirketin bölge müdürlüğü bünyesinde hizmet alımı kapsamında çalışırken emeklilik nedeniyle 06/01/2014 tarihinde işten ayrılan …’ye taşeron firmaların kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin ödemesi yapmaması nedeniyle kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin ücretinin ödenmesi için Şanlıurfa 2. İş Mahkemesinin … E. ….K. sayılı dosyasında işçi alacağı davası açıldığını ve bu ilamın Şanlıurfa 1. İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyasında icraya konulduğunu, toplam 31.254,63-TL’nin müvekkili tarafından ödendiğini, bu kapsamda ….’ye tamamı müvekkili şirketçe ödenen toplamda 25.685,07-TL’nin…dışındaki yüklenici firmaların hisselerine düşen kıdem tazminatı, işyerini devralan son yüklenici firma ….. Ltd. Şti.’den ise kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağının ödeme tarihi olan 26/02/2018’den itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte her bir davalının hissesine isabet eden kısmını ilgili firmalardan tahsiline, işyerini devralan son yüklenici …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den ise işci alacaklarının tamamından müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalıların davaya cevap vermedikleri anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen 01/04/2002 – 06/01/2014 dönemi kapsayan hizmet alım sözleşmelerinin ve eklerinin incelenmesinden, davacı ile davalılar arasında akdedilen hizmet alımı sözleşmeleri ve eki şartnamelerde yüklenicinin işçi alacaklarına ilişkin tamamen sorumluluğunu düzenleyen hüküm ya da hükümlerin bulunmadığı; davalıların sorumluluk miktarları dava dışı işçinin toplam çalışma süresinin davalılar nezdindeki çalışma süresine oranlanması suretiyle bilirkişi raporunda tespit ve hesap edildiği, dava dışı …’nin asıl işveren olan davacı ve alt işverenler bünyesindeki çalışma tablosuna göre – …’nin 01/04/2002 – 3/06/2004 tarihleri arasındaki döneme ilişkin yalnız başına sorumlu olduğu miktarın 2.988,23 TL, …’nin 06/01/2014 tarihleri arasındaki döneme ilişkin yalnız başına sorumlu olduğu miktarın 3.987,99 TL, … – … ortak girişiminin müteselsilen sorumlu olduğu miktarın 1.549,45 TL, … – … ortak girişiminin müteselsilen sorumlu olduğu miktarın 1.549,45 TL, … – … ortak girişiminin müteselsilen sorumlu oldukları miktarın 2.766,88 TL olduğu, davacının rücuen tahsilini istediği bakiye kısmın ise kendi sorumluluğunda kalması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili, mahkemenin hukuken yapmış olduğu inceleme ve değerlendirmelerin yanlış olduğunu, davalıların ödenen tazminatın 0,5 oranında (yarısından) sorumlu olduğunun değerlendirildiğini, şirketlerle imzalanan Temizlik Hizmetleri Teknik Şartnamesinin 3. Maddesi gereği, ”Yüklenici bu sözleşme kapsamında çalıştırdığı tüm personelin işvereni olarak; İş Kanunu, SSK Kanunu ve çalışma hayatı ile ilgili diğer kanun, tüzük ve yönetmeliklerine göre ; personelin her türlü ücret, vergi, harç, SSK ve İşsizlik sigortası primi v.s tüm yasal yükümlülüklerini eksiksiz olarak süresi içinde yerine getirecek ve bunlarla ilgili bir önceki aya ait belgeleri her ay düzenleyeceği faturanın ekinde…’ a verecektir….” şeklinde olduğunu, yüklenici firmalar çalıştırdıkları elemanların ücretlerinin ve diğer alacaklarının ödenmesinden doğrudan doğruya tamamından sorumlu bulunduğunu, işçilerle ilgili tüm yasal yükümlülüklerin sözleşme ile yükleniciye yüklendiğini, hizmet alım ihalesinin mantığının bu şekilde olduğunu, bunun aksini yorumlama yapmanın, sözleşmeyi anlamsız kılacağını, mahkemenin hatalı hukuki değerlendirmeler yaparak, Borçlar Kanunun genel hükümlerine gittiğini, bu nedenle gereken hukuki denetleme yapılarak yüklenici firmaların borcun tamamından sorumlu olduğuna hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davacı … fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla izah edildiği üzere emeklilik nedeniyle 06/01/2014 tarihinde işten ayrılan taşeron personel …’ye tamamı taraflarınca ödenen toplamda 31.254,63-TL – 5.569,56-TL (öznetin hissesi ) =25.685,07-TL ‘nın öznet dışındaki yüklenici firmaların hisselerine düşen kıdem tazminatı, işyerini devralan son yüklenici firma …..San.Tic. Ltd. Şti.’den ise kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağının tamamının tazmini için iş bu rücu davası açılmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin içtihatlarında belirtildiği üzere, Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen; işçinin yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması, hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Bu açıklamalara göre, dava konusu somut olay değerlendirildiğinde; dava dışı işçinin işçilik alacaklarının davacı işveren tarafından ödendiği sabittir. Mahkemece, bilirkişi raporlarına istinaden 0,5 oranında davalı taraflara tazminat yüklemesi doğru olmamıştır. Mevcut bilirkişi raporları ve tekmil dosya kapsamında; mahkemece, tekrar davalıların sorumlu olduğu tazminat miktarı hesaplanıp, tekrar hüküm kurulması cihedine gidilmiştir. Davacı tarafın istinaf talebinin kabulü ile, kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
A-)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21/10/2019 tarih ve 2018/958 esas, 2019/1374 karar sayılı kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Davacı vekilince yatırılan istinaf yolu karar harcının istek halinde anılan tarafa İADESİNE,
4-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 161,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 309,60 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
B-)6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurularak,
1-Davanın KABULÜNE,
– 5.976,46-TL’nin…… San ve Tic. Ltd. Şti.’den
– 7.975,98-TL ‘nin ….San ve Tic. Ltd. Şti.’den
– 3.098,90-TL’nin …. San ve Tic. Ltd. Şti. İle…. San ve Tic. Ltd . Şti’den müşterek ve müteselsilen
– 3.098,90-TL’nin …. ile …. San. ve Tic. Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen
– 5.533,76-TL’nin….. San ve Tic. Ltd. Şti.’ ile …. San. ve Tİc Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen tazminatlara ödeme tarihi olan 26/02/2018’den itibaren ticari faiz işletilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli olan 1.754,45 TL harçtan peşin alınan 438,64 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.315,81 TL’nin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 438,64 TL peşin harç olmak üzere toplam 474,54 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan 1.287,20 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
7-HMK’nın 353/4. maddesine uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/03/2022
…
Başkan
…
…
Üye
…
…
Üye
…
…
Katip
…
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”