Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/867 E. 2021/1495 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/867
KARAR NO : 2021/1495

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/02/2020
NUMARASI : 2018/876 E., 2020/265 K.

DAVACI : ……….
VEKİLİ : Av. … – ………
DAVALI : … – (…)
VEKİLİ : Av. … -………….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit, İstirdat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 13/10/2021
YAZIM TARİHİ : 13/10/2021

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2018/876 Esas, 2020/265 Karar sayılı dosyasında verilen 26/02/2020 tarihli kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiliyle davalı arasında ticari münasebetlerin olduğunu, bu ticari münasebetler neticesinde müvekkilinin davalıya okul ürünleri siparişi verdiğini, davalıya verilen okul ürünleri siparişleri gereği müvekkilinin davalıya …TL banka havalesiyle ödeme yaptığını, kalan … TL için de iki adet …TL tutarlı çeklerin verildiğini, davalıya verilen siparişlerin 10.09.2017 tarihinde müvekkiline teslimin yapılmasının gerektiğini, müvekkilinin davalıya verdiği ….Şubesine ait …. nolu …TL tutarlı çekin günü geldiğinde ödendiğini, sipariş edilen malların teslim edilmeyince ….tarih ….nolu …. TL tutarlı çekin ödenmediğini, sipariş gereği davalıya ödenen … TL ve ödenmeyen … TL tutarlı çekin müvekkiline iadesinin istendiğini, ancak davalının müvekkilini sürekli oyaladığını, bunun üzerine müvekkilinin davalıya …2. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameyle … TL ödenenin iadesi ve karşılıksız şerhi verilen … nolu … TL tutarlı çekin iadesinin talep edildiğini, davalının anılan bu ihtarnameye cevap vermediğini, iadeyi de yapmadığını, davalının … TL ödemeyi iade etmediği gibi müvekkilinin menfi tespit ve istirdat davası açmayı düşünürken davalının kötü niyetli olarak …. tarih … nolu … tutarlı çeki …. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasıyla müvekkilini aleyhine icra takibi yaptığını ileri sürerek müvekkilinin davalıya anılan icra takibi nedeniyle borcunun olmadığına müvekkilinin davalıya yaptığı toplamda …. TL ödemenin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkiline olan borcundan dolayı açılmış olan itirazın iptali davasının Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1012 esas sayılı dosyasında devam ettiğini, davacının kendisine açılan tazminat davalarının çek şikayetinin icra takibinin önünü kesmek için müvekkili aleyhine bu davayı açtığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, “…dava konusunun davacı iddiası olan …teslim tarihli satım sözleşmesinden kaynaklı avans olarak ödenen çekler ile para olduğu anlaşılmıştır. HMK 200 maddesi gereği dava değeri itibariyle senetle ispat zorunluluğu kapsamında olan davada bir takım fatura ve sipariş evraklarını mahkememize delil olarak sunmuş ise de hukuki ilişkinin senedi hükmünde olmayan ilgili belgeler hukuki ilişkiyi ispatlar delil niteliğinde değildir. Davalı taraf hukuki ilişkiyi kabul etmemektedir. Her iki taraf tacir olduğundan mahkemece taraf defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, taraflar hukuki ilişkinin kurulduğu iddia edilen 2017 senesinin defterlerini mahkememize süresinde sunmamış olup davacı 2018 yılına ilgili kayıtları işlemiş, davalı taraf dava konusundan ayrı kayıtları işletme defterine 2018 yılında işlemiştir. Davacının defterleri tek başına hukuki ilişkiyi ispata yarar olmadığından bu yolla da dava konusu hukuki ilişki ispatlanamamıştır. TBK ya göre satım sözleşmelerinde edimlerin aynı anda yerine getirildiği karine olup aksini ispat edecek olan yani çeklerin ve yapılan ödemenin avans olduğuna dair bu konuyu iddia eden davacı ispat yükümlülüğündedir. Ve yine senetle ispatlanmalıdır. Davacı tarafın yine bu konuda delili yoktur. Yapılan banka havalesinin TBK 101-102 kapsamında değerlendirilmesi içinde muaccel olmuş bir borç ne davalı tarafın kabulündedir ne de davacı tarafça ispatlanabilmiştir. Davacı yemin deliline dayanmış, davalı dava konusu edimleri almadığına yemin etmiş olup, ispatlanamayan davanın reddine” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve esasa aykırı olduğunu, mahkeme gerekçesinin yeterli, anlaşılır ve tatmin edici olması gerektiğini, yasal düzenlemeler, Yargıtay içtihatlarında ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na göre, hukuka uygunluk denetiminin yapılabilmesi için, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş ve hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren bir gerekçelendirmenin bulunmasının zorunlu olduğu düzenlendiğini, mahkemece 2017 defterlerinin sunulmadığından bahsedildiğini, istenilen defterlerin sunulduğunu, 2017 yılı defterlerinde taraflar açısından hiç bir kayıt ilişki bulunmadığını, bilirkişinin 2018 yılı defter ve kayıtlarını incelediğini, raporunu düzenlediğini, 2018 yılı defter kayıtlarında dava konusu çek ve ödemelerin göründüğünü, mahkemenin dosyaya sunulan sipariş evraklarının hukuki ilişkiyi ispatlar nitelikte delil olmadığını belirttiğini, siparişlerin davalının el yazısı ile yazıldığı daha sonra davalı tarafın sipariş formlarına girilmiş, siparişi alanın adı, siparişi verenin adının olduğu, okul ismi belirtildiğini, siparişin ayrıntıları yaşı, bedeni, adedi, rengi, kol tipi, cep ağzına kadar belirtilen siparişler olduğunu, açık olan sipariş formlarının delil olarak kabul edilmediğini, bu sipariş formlarının davalının kabulünde olup herhangi bir itirazının bulunmadığını, her iki tarafın da tarafların ticari defterlerini delil olarak bildirdiklerini, ticari defterlere göre müvekkili şirketin 120.000 TL sipariş avansları alacağının kaydının olduğunun tespit edildiğini, davalı tarafın ticari defterinde ise ….tarihli ….nolu ….TL miktarlı fatura olduğu ancak tahsilat yapıp yapmadığı, ne kadar alacak kaldığının tespit edilemediğinin belirtildiğini, davalı tarafın ticari defterlerinin usule uygun olmadığını, çeklerin davalı tarafından kesilen … tarihli faturadan önce olduğunu, yapılan banka havalesinin ise … tarihi olduğunu, siparişlerden 6 gün sonra olup avans olduğunun dekontta açıkça belirtildiğini, yapılan banka havalesinin de TBK 101 ve 102 kapsamında değerlendirilmesi içinde davalı kabulünde olmadığı ve davalı tarafça ispatlanamadığından bahsettiğini, davalının dava konusu çekleri ve avansı almadığına yemin ettiğini, davalı tarafın yemininin yerinde olmadığını, davalının herhangi bir çeki ve parayı eline geçmediğine yemin ettiğini, dava konusu çekleri de parayı avans olarak değil hiç almadığını eline geçmediğine yemin ettiğini, oysaki dava konusu çekleri de parayı da aldığını, banka kayıtlarından bu hususun açıkça belli olduğunu belirterek yerel mahkemece verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
Davacı, davalı taraf ile aralarında yaptıkları … tarihli sözleşme nedeniyle davalı tarafa banka havalesi ile …TL ödeme yapıldığını, toplam …TL bedelinde iki adet çeki de karşı tarafa verdiğini, çeklerden birinin tahsil edildiğini, ancak ..TL bedelli diğer çekin ödenmemesi nedeniyle davalı tarafından icra takibine konu edildiğini, davalı tarafa ödenen …TL nin ödeme tarihlerinden itibaren faizi ile istirdadına, ödenmeyen çekle ilgili olarak ilgili icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; davalı tarafın hukuki ilişkiyi kabul etmediğini, davacının ticari defterlerinin ise tek başına hukuki ilişkiyi ispata yarar olmadığını, satım sözleşmelerinde edimlerin aynı anda yerine getirilmesinin karine olduğunu, ödeme aracı olan çeke karşılık yapılan ödemenin avans olarak yapıldığını davacının yazılı delille ispatlaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar vermiştir. Davacı taraf kararın gerekçesiz olduğu, ticari defterlerin sunulduğu ve delil başlangıcı sayılması gerektiği, davalının ticari defterlerinin usulüne uygun olmadığı, çeklerin avans olarak verildiğinin dekontta belirtildiği, yemin delilinin usulüne uygun uygulanmadığı nedenleri ile istinaf yoluna başvurmuştur.
Taraflar arasında alım satım sözleşmesine dayalı ticari ilişki bulunmaktadır. Bu husus davacının ticari defter ve kayıtlarında belli olduğu gibi; davalının işletme defterinde de kayıtlıdır. Davalı, davacı tarafa düzenlediği … tarih … yevmiye nolu …TL bedelli faturayı; … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine konu etmiş, borçlunun itirazı üzerine ise Gaziantep 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1012 Esas sayılı itirazın iptali davası açmış olup, dava derdesttir. Anılan davaya konu fatura ile işbu dava konusu aynı ticari ilişkiden kaynaklanmaktadır. Davaların arasında HMK 166. Madde 1.fıkrasında belirtilen anlamda bağlantı bulunmaktadır. HMK 166/1 maddesine göre; aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış bulunan davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Davalar arasında açıkça bağlantı bulunması nedeniyle yargılamanın daha sağlıklı ve yeknesak olması açısından davaların birleştirilmesine karar verilmemesi yerinde görülmemiştir.
Davacı dava dilekçesinde ve aşamalarda … Bankası aracılığı ile davalı tarafa ..TL ödeme yaptığını beyan etmiş, ancak ilgili bankaya müzekkere yazılarak dekont örneği dosya içerisine alınmamıştır. Bununla birlikte ödenen ve icra takibine konu edilen çeklerin görüntüleri ve ödeme belgeleri de dosya içerisinde görülmemiştir. Eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde değildir.
Açıklanan nedenlerle; bağlantılı dosyaların, usul ekonomisi ve yargılamanın daha sağlıklı yürütülmesi açısından birleştirilmemesi ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı veklininin istinaf başvurularının KABULÜNE,
2-Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin verilen 26/02/2020 tarih ve 2018/876 Esas, 2020/265 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan harcın isteği halinde davacıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere 13/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi. 13/10/2021


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”