Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/864 E. 2022/315 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/864
KARAR NO : 2022/315

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/01/2020
NUMARASI : 2019/258 Esas, 2020/136 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 24/02/2022
YAZIM TARİHİ : 24/02/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30/01/2020 tarih ve 2019/258 esas, 2020/136 karar sayılı kararının istinaf incelemesi davalı vekilince istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı sigorta şirketi arasında Ticari Paket Sigorta Poliçesi tanzim edildiğini ve bu poliçenin kapsamına, işverenin mali mesuliyetinden sorumluluğununda dahil edildiğini, müvekkili şirketin Gaziantep 3. İş Mahkemesinin 2015/595 esas 2017/300 karar sayılı dosyasından kaynaklı …. İcra Müdürlüğünün …. esas numarası ile açılan icra dosyasına 78.435,46 TL tutarı ödeyerek iş kazası geçiren işçinin zararını karşılandığını, akabinde sigorta şirketine poliçe kapsamına giren bedelin müvekkiline ödenmesi için bir çok kez başvuru yapıldığını, ancak davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamına giren bedeli müvekkiline ödemediğini, müvekkilinin mağdur olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunu yerine getirmediğini, açıklanan bu nedenlerle; poliçe ile garanti altına alınan müvekkilinin ödemiş olduğu 78.435,36 TL’nin davalı sigorta şirketinden alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, sigorta bilirkişisinden davacı tarafça yapılan ödemenin sigorta poliçesi kapsamında kalıp kalmadığı hususunda rapor hazırlaması için dosyanın tevdi edildiği, sigorta bilirkişisi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda davacı tarafça dava dışı işçisine ödenen manevi tazminat talebinin teminat dışında kaldığı, maddi tazminat taleplerinin ise faiz ve yargılama giderleri dahil 42.049,81 TL olduğunun bildirildiği, davacı vekili tarafından ibraz edilen 20/12/2019 tarihli beyan dilekçesinde; davanın 36.385,65 TL’lik kısmından feragat ettiklerini bildirmiş olduğu gerekçesiyle davanın bu miktar yönü ile feragat nedeni ile reddine, 42.049,81 TL yönünden ise alınan denetime elverişli 09/12/2019 havale tarihli rapor doğrultusunda kabulüne karar verilmiştir.

İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili, mahkeme kararında, davacı tarafından iş yerinde meydana gelen kaza sebebi ile işçisine yapılan maddi tazminat ödemesi ve bu ödemeden kaynaklı yargılama ve vekalet ücretinin toplam 42.049,81 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile müvekkili şirketten tahsiline karar verildiğini, anılan kararın, usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu iş yerini teminat altına alan poliçede ….Bankası T.A.O. ….Şubesi’ne sağlanan daini mürtehin bulunduğunu, poliçelerin, celp edilen Gaziantep 3. İş Mahkemesinin 2015/595 E.2017/300 K. sayılı dosyanın ve Gaziantep 5. İş Mahkemesi’nin 2016/42 E.2018/139 K. sayılı dosyanın içerisinde mevcut olduğunu, bu bakımdan davanın daini mürtehin sahibi olan …. Bankası T.A.O. …. Şubesi’nin muvafakatinin gerektiğini, bu kapsamda davanın sıfat yokluğundan reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile; yerel mahkemece alınan bilirkişi raporunda; asıl alacağa dava tarihinden ödeme tarihine kadar faiz işletilerek hesap yapılmışsa da müvekkili sigorta şirketinin ihbar tarihinden itibaren temerrüde düşmüş sayılacağından kazanın taraflarına ihbar edildiği 06.08.2015 tarihinden itibaren faiz hesabı yapılması gerektiğini, yine bilirkişi raporunda maddi ve manevi tazminat ayrımı yapılmaksızın tüm harçtan müvekkili sigorta şirketi sorumlu tutulmuş olup, manevi tazminat teminatı olmaması sebebi ile manevi tazminat için yatırılan harçtan müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, feragat edilen 36.385,65 TL yönünden müvekkili şirket lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu hususta hüküm kurulmamasının usul ve yasalara aykırı olduğunu, bu nedenlerle gerek aktif husumet yokluğundan gerek bilirkişi tarafından yapılan hatalı hesabın hükme esas alınması yönünde gerekse feragat edilen kısım bakımından lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davaya dayanak yapılan Ticari Paket Sigorta Poliçesinde, ….. Bankası T.A.O. Şehitkamil Şubesinin dain-i mürtehin olarak yer aldığı anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK’nın 1453. maddesi hükmü uyarınca, malı rehin alan kimse o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı Yasa’nın 1454. maddesi hükmü gereğince bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. Böyle bir durumda, sigortalı konumunda bulunan rehin hakkı sahibi olduğuna göre, sigortadan tazminat talep etme hakkı da öncelikle ona aittir. O halde, sigorta ettiren ancak malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta ettirilenin açık muvafakatını almak şartıyla ve kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat isteme hakkına sahip olur. Öncelikle mahkemece talep hakkına sahip …. Bankası T.A.O. Şehitkamil Şubesinin açılan davaya muvafakati olup olmadığı araştırılarak bu usuli eksiklik tamamlandığı taktirde işin esasına girilmesi gerekir.
Kabule göre de; dava açılmadan önce arabuluculuk bürosunun … ve … arabuluculuk numarasıyla anlaşamama tutanağının düzenlenmiş olduğunu, Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 10/2. maddesi ve 6102 sayılı TTK’nın 5/A uyarınca arabulucuya ödenen ücretin yargılama giderlerinden sayılıp, hüküm fıkrasında gösterilip, hangi tarafa yüklendiğinin de açıkça belirlenmesi gerekmektedir.
Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddesinde; “Dava şartı olarak arabuluculukta arabuluculuk ücreti ve giderler
Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Bakanlık bütçesinden ödenir. İkisaatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde, Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Bakanlık bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. Dava açılması hâlinde mahkeme tarafından dava öncesiödenen arabuluculuk ücretlerine ilişkin makbuz dosyaya eklenir. Yargılama giderleri olarak hükmedilen tutar 6183 sayılı Kanuna göre tahsil edilir.”
şeklindedir.
Somut olayda, mahkemece re’sen göz önünde bulundurulması gereken, bu husus hakkında usulü eksiklik tamamlanmadan, yazılı şekilde uyuşmazlığın esasına girilerek, yazılı şekilde karar verilmesi, doğru olmamıştır. Bu nedenle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-4. maddesi gereğince kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-4. maddesi gereğince esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/01/2020 tarih ve 2019/258 Esas, 2020/136 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Talep halinde, istinaf karar ve ilam harcının davalıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/02/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”