Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/861 E. 2022/141 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN V. : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, …Karar
DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : Av. … – ..
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : ..
YAZIM TARİHİ :..

Taraflar arasında görülen davada …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen… tarih ve… Esas, … Karar sayılı kararın istinaf incelemesinin davacı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili; Müvekkili ile davalı şirket arasında 2014-2015 yılları arasında ticari alışveriş yapılmış bu işlem sonucunda belirli dönemlerde fatura karşılığında ve davalı şirketin siparişlerine uygun olarak davalı şirkete mal teslimi yapıldığını, ancak davalı şirket bu malların ödemesini yapmadığını, kendisine çekilen ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili için borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe başlanıldığını, davalının yaptığı itiraz neticesinde takibin durduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili; …. İcra Dairesinin yetkisiz olduğunu, şirketlerinin davacıya herhangi bir borçlarının olmadığını, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında…. tarihinde mutabakat yapıldığını, davacının … tarihi itibari ile 46.670,49 TL alacağı bulunduğun kabul ve ikrar ettiğini, söz konusu mutabakattan sonra müvekkilinin davalı şirketi ….tarihinde 12.094,48 USD gönderdiğini, Vaki Hesap mutabakatından sonra davacı şirketten alıp ihracat ettiği kumaşlardaki hata nedeniyle müşterisi tarafından 18.350,00 Euro reklamasyon fatura edildiğini, müvekkili şirketin de bu bedeli davacıya yansıttığını, bu nedenle müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, aksine alacağının olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; Davalının akti ilişkiyi kabul etmesi nedeniyle mahkemenin yetkili olduğu, bilirkişi ….tarafından düzenlenen ….tarihli raporda davalının cevap dilekçesinde iddia ettiği hesap mutabakat metninde görülen borç miktarının davacının ticari defterlerinde de 2015 yılı itibari ile davalının aynı miktarda borçlu olduğunun yazılı olduğunun, dolayısıyla mutabakat metnindeki borç miktarının gerçeği yansıttığını yani 2015 tarihi itibari ile davalının davacıya 46.670,49 TL borçlu olduğu hususunun davacının ticari defterinde gösterildiğinın ve aynı zamanda davacıya ait ticari defterlerde bu borçtan sonra toplam 33.948,99 TL karşılığı 12094,48 USD doları tahsilat yapıldığının ve dolayısıyla 13.721,49 TL alacak kaydının olduğunun ticari defterlerde gösterildiğinin belirtildiği, davalının cevap dilekçesinde belirttiği hususların, yani mutabakat mektubu üzerindeki borç miktarı ve mutabakat mektubu sonrası yapılan ödeme iddiası davacının ticari defterleri ile de teyit edildiğinden bu yönü ile davalının bu husustaki savunmalarına itibar edildiği, her ne kadar davalı cevap dilekçesinde malların bir kısmının ayıplı olduğundan bahisle reklamasyon faturası kestiğini ve bunun da mahsubu durumunda davacıya borçlu değil davacıdan alacaklı konumunda olduğunu iddia etmiş ise de bilirkişi ….nun hükme esas alınan… tarihli bilirkişi raporu ve sonrasında vermiş olduğu ek raporlarda değerlendirildiğinde reklamasyon faturasının davacının ticari defterlerine işlenmediği ve aynı zamanda davalı tarafça davacı tarafa 6102 Sayılı TTK’nun 21, maddesine kapsamında usulüne uygun süresinde karşı tarafa gönderilmiş dosyaya yansıyan herhangi bir ihbar mektubu bulunmadığından ve bu hususun davacının ticari defteri ile teyit edilmediğinden bu yönü ile davalının bu husustaki savunmasına itibar edilmediği, bilirkişi raporu doğrultusunda davalının davacıya toplam takip tarihi itibari ile 7.896,30 USD doları borçlu olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Davacı Vekili; Mahkemece … tarihli bilirkişi raporunun dikkate alınmadığını, sözkonusu raporda müvekkilinin davalıdan 13.721,49 TL kur farkı alacağı doğduğunun ve bunun da takip dosyasında talep edilen 44.639,25 TL’ye tekabül ettiğinin belirtildiğini, mahkeme kararının yasal gerekçesi bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından davalıya daha önce de kur farkı faturası kesildiğini, bu nedenle müvekkilinin davalıdan kur farkı talep etme hakkının olduğunu, takip dayanağı faturaların davalının ticari defterinde kayıtlı olduğunu, dava konusu alacağın likit olduğunu, mahkemece icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Dava faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Davacı taraf, …. İcra Müdürlüğünün….Esas sayılı dosyasında takip dayanağı olan faturalar nedeniyle alacaklı olduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini talep etmekte, davalı taraf ise takip dayanağı faturaların bir kısmının ödendiğini, geriye kalan kısmın için ayıplı mal teslimi nedeniyle düzenlenen reklamasyon faturasına mahsup edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmektedir.

Davacının takip dayanağı faturalar nedeniyle davalıdan 7.896,30 USD alacaklı olduğu hususu dairemizce de usul ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden mahkemece bu kısım yönünden davanın kabulüne fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı taraf, davalıdan kur farkı alacağı olduğunu ileri sürmekte ise de icra takibinin dayanağı olan faturalar mal satışına ilişkin olup, itirazın iptali davası takip talebi ile sıkı sıkıya bağlı olduğundan kur farkı alacağının mevcudiyetinin bu davada tartışılması mümkün olmayıp davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde değildir. Ancak, dava konusu alacak faturadan kaynaklandığından likit alacak niteliğinde olduğu halde mahkemece alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, mahkemece yapılan yanlışlık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurularak davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve …. Esas,…. Karar sayılı sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davacı vekilince yatırılan istinaf yolu karar harcının istek halinde anılan tarafa İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf başvuru harcı, 66,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 215,10 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
6-HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
B-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ve KISMEN REDDİ ile davalının …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİ ve KISMEN KABULÜ ile takip talebinin 7.896,30 USD asıl alacak kabul edilmek suretiyle asıl alacağın herhangi bir ihbar yapılmadığından takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsili şeklinde TAKİBİN DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Kabul edilen alacak üzerinden hesaplanan 4.806,47 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.641,55 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.095,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 546,37 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacının peşinen yatırmış olduğu 1.095,18 TL harcın yargılama giderlerine katılmaksızın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı ve karşıladığı 1.559,70 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 412,61 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalının yaptığı ve karşıladığı 92,18 TL yargılama giderinden davanın red edilen kısmına tekabül eden 67,79 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı da kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 9.485,03 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.


Başkan V.

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”