Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/855 E. 2022/245 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/855
KARAR NO : 2022/245

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/02/2020
NUMARASI : 2019/618 Esas, 2020/280 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 15/02/2022
YAZIM TARİHİ : 15/02/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26/02/2020 tarih ve 2019/618 esas, 2020/280 karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekilince istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, … ile arasında ticari satım nedeniyle açık hesap ilişkisinin bulunduğunu, taraflar arasında cari hesap hareket raporu faturalara dayanmakta olduğunu, müvekkili şirketin, davalı şirketten 6.626,12 TL bakiye alacağının bulunduğunu, müvekkili şirketin alacağını tahsili için …. İcra Müdürlüğüne … esas sayılı takip dosyası üzerinden ilamsız takip başlattığını, davalı borçlu şirketin ödeme emrine itiraz ettiğini, itirazın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı icra takibinin kaldığı yerden devamına, yapılan haksız itiraz nedeniyle davalı taraf aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatının davalı şirketten alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, davanın itirazın iptali davası olup, davacı tarafın, davalı ile müvekkili arasında sözleşmesel ilişki olduğunu iddia edip, buna ilişkin delili sunduğu faturalar olduğu, ilgili borcun doğduğuna ilişkin ispat külfetinin davacı tarafta olup, HMK 200 gereği senetle ispat yükümlülüğü olduğu, sunulan faturaların sözleşmeyi ispat etmemekle birlikte sözleşmenin varlığı konusunda tereddüt olmadığında ancak sözleşmenin içeriğinin kabulü manasına geldiği, taraflar tacir olduğuna göre taraf ticari defterlerinin incelenmesine karar verildiği, davalı tarafın defterlerini sunmadığı, davacının sunduğu defterlerinde ilgili alacak iddiasının kayıtlı olduğu, ancak davacı ticari defterlerinde iddia olunan kaydın bulunmasının davayı ispata yeter olmadığı, senetle ispat zorunluluğu şartı yerine getirilemediği gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari satım nedeniyle açık cari hesap ilişkisi mevcut olduğunu, müvekkil şirketin 6.626,12-TL alacağına istinaden davalı şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğünün ….esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlattığını, davalı şirketin 10/07/2019 tarihinde itiraz ettiğini, neticede takibin durduğunu, davalı şirketin itirazı üzerine 10/07/2019 tarihinde zorunlu arabuluculuk süreci taraflarınca başlatıldığını ve arabuluculuk başvurusunun “Anlaşmama” şeklinde sonuçlandığını, akabinde 29/08/2019 tarihinde süresinde davalı şirkete karşı “itirazın iptali” davası ikame olunduğunu, yerel mahkemenin 26/02/2020 tarihli kararında ” İspat külfetinin davacı tarafta olduğu, davacı ticari defterlerinde iddia olunan kaydın bulunmasının davayı ispata yeterli olmadığı senetle ispat zorunluluğu şartı yerine getirilemediğinden ” davanın reddine karar verildiğini, mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, itirazın iptali davasında her iki tarafın tacir olması halinde TTK ve HMK uyarınca tarafların ticari defterlerinin alacak tespitinde kesin delil olarak değerlendirileceği, Kanuna uygun olarak tutulan ticari defterlerde “ikrarın bölünmezliği” kuralının uygulanacağı, açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış usulüne uygun tutulan ticari defterlerin sahibi lehine delil teşkil edeceği ve ticari defterlerde yer alan dayanak belgelerin (fatura ve sevk irsaliyelerinin) birbirlerini doğrulaması halinde ise HMK 200’de düzenlenen senetle ispat kuralının somut olayda uygulanmayacağının kuşkusuz olduğunu, somut olayda her iki tarafın tacir olduğunun şüphesiz olduğunu, yerel mahkemeye sunulan 30/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda e-defter mükellefi olan müvekkili şirketin ticari defterlerinin incelendiğini, kanuna uygun bir şekilde defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davaya konu olan faturaların süresinde ticari defterlere işlendiği ve defter bakiyelerinin birbirini teyit ettiği, malın teslimine ilişkin imzalı sevk irsaliyelerinin sunulduğu ve müvekkil şirketin davalı şirketten 6.626,12-TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, yerel mahkemenin, HMK 200 “senetle ispat” külfetinin yerine getirilmemesinden dolayı davalarını reddettiğini, TTK Madde 4/1’e göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan dava ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava sayılacağını, bu hususta ticari defterlerin uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğunu, davalarda delil olarak kullanılacağı yasanın amir hükmü olduğunu, mahkeme dosyasına ticari defterlerde yer alan alacaklarının dayanağı olan faturalar ve bu faturalara ait sevk irsaliyeleri sunulduğunu, faturaya konu malların davalı şirketçe teslim alındığı imzalı sevk irsaliyeleri ile sübut bulduğunu, sunulan faturaların ve imzalı sevk irsaliyeleri ile dahi davaya konu alacağın ispat edildiğini, somut olayda davalı tarafça davaya cevap verilmediğini, alacaklarını ispatlayan ticari defter kayıtlarında yer alan faturalara karşı davalı tarafça TTK 21/2. madde kapsamında itirazda da bulunulmadığını, fatura konusu malların teslim edildiği imzalı sevk irsaliyeleri ile sübuta erdiğini, müvekkilinin, davalı şirketten 6.626,12-TL alacağının bulunduğunun müvekkilce usulüne uygun tutulan ticari defterler, faturalar ve sevk irsaliyeleri ile ispat edildiğini, yerel mahkemenin, müvekkili şirketin HMK Madde 200 “senetle ispat” külfeti yerine getirilmediği için davanın ispatlanamadığı yönündeki kurmuş olduğu hüküm usul, yasa ve YHGK kararına açıkça aykırı olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamında davacı vekilinin 10/01/2020 tarihinde ve dava dilekçesinde delil olarak tarafların ticari defterlerine hesap ekstresi ile hesap ekstrelerine konu olan satış faturalarına dayanmıştır. Delil listesinde ilgili e-faturalar ile sevk irsaliyelerinin bir kısmının örneğinin sunulduğu görülmüştür. Mahkeme her ne kadar bilirkişi raporu aldırmış ise de bilirkişi raporunun yetersiz olduğu, davacı tarafın sunduğu deliller ve davacı tarafın ticari defterleri, taraflar arasındaki cari hesap ekstresi ve e-fatura ile sevk irsaliyelerinin birlikte değerlendirilmek suretiyle bilirkişiden ek rapor alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davacı vekilinin bu yönlü istinaf talebinin kabulüne;
Kabule göre de; taraflarca zorunlu arabuluculuğa gidildiği ve anlaşamama tutanağı düzenlendiği zorunlu arabuluculuktan kaynaklı giderlerin yargılama giderlerinden olduğu ve mahkemece bu konuda da hüküm kurulması gerektiği anlaşılmakla; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26/02/2020 tarih ve 2019/618 esas, 2020/280 karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan harcın isteği halinde davacıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dair, HMK’nin 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/02/2022


Başkan


Üye


Üye


Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”