Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/851 E. 2022/246 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/851
KARAR NO : 2022/246

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2020
NUMARASI : 2018/746 Esas, 2020/355 Karar

DAVACI :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Alacak
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 15/02/2022
YAZIM TARİHİ : 15/02/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 11/03/2020 tarih ve 2018/746 esas, 2020/355 karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekilince istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, müvekkil ile davalı şirket arasında ticari ilişki neticesinde fatura ve cari hesap alacağı doğduğunu, söz konusu alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını ve ödeme emrinin tebliğ edildiğini, buna rağmen borçlu şirketin icra dosyasındaki borcunu ödemediğini, bunanla birlikte mesnetsiz ve hukuka aykırı iddalarla takibi geciktirmek ve müvekkilinin alacağına ulaşmasına engel olmak için icra takibine itirazda bulunduğunu, davalı borçlu firmanın müvekkiline …. TL tutarında fatura ve cari hesap borcu mevcut olduğundan bu tutar için haklarında icra takibi başlatıldığını, borçlu şirketin ….- TL’lik kısım için borcu bulunmadığına dair iddia ve itirazlarının tamamen hukuki dayanaktan yoksun ve soyut nitelikte olduğunu, karşı tarafın itirazına hiçbir dayanak gösteremediğini ve hiçbir delil sunmadığını, mevcut alacaklarının varlığı ve huzurda bulunan dava bakımından haklılıklarının ispatı için borcun dayanağı olan bedellerin tümünün cari hesap ekstresi ve faturalar ile sabit olduğunu, ayrıca ilgili defter ve diğer tüm kayıtların incelenmesi neticesinde de bu gerçek ortaya çıkacağını, bu nedenlerle davalarının kabulü ile, ….TL asıl alacak ve takip tarihi itibariyle işlemiş olan temerrüt faizinin tahsiline, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :
Davalı vekili, öncelikle davacı tarafça dava dilekçesinde dosyaya fatura, cari hesap ekstresi gibi bir takım belgeler sunulduğunun belirtildiği ancak bunların dava dilekçesi ekinde taraflarına gönderilmediğini, söz konusu belgelere karşı ayrıca beyanda bulunma ve karşı delil sunma haklarını saklı tuttuklarını, davacı tarafın, müvekkili şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası ile haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibi başlatıldığını ve söz konusu takibe itirazları neticesinde iş bu davayı açtıklarını, müvekkili şirketin davacı şirket ile önceden beri süregelen bir ticari ilişkisi bulunduğunu, müvekkili şirketin, davacı şirkete iddia edildiği gibi bir borcunun söz konusu olmadığını, tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davacı şirketin müvekkili şirketten dava konusu faturalara ilişkin alacaklarının olmadığının açıkça ortaya çıkacağını, davacı tarafın iddialarını kabul etmemekle beraber davacı tarafın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, davanın satım sözlemesi kaynaklı fatura ve cari hesaba dayanan takibe yapılan itirazın iptali davası olup, iddia olunan değerin senetle ispatının zorunluluğu olduğu, hakkın doğumunun ispatı senetle ispat edilecek olup, dosyaya sunulan fatura ve cari hesap ekstresi incelendiğinde; faturaların karşı tarafa tebliğ edilmediği, tebliğ edilse bile tek başına alacağı ispat edemeyeceği, faturanın ancak hukuki ilişki konusunda uyuşmazlık kalmadığında içeriğin ispatı konusunda bir karine olduğu, sunulan cari hesap ekstresi de bilgisayar çıktısı niteliğinde olup, cari hesap sözleşmesi olmadığı, taraflar tacir olduğuna göre ticari defterlerin incelenmesine karar verildiği, sadece davacı tarafın defterlerini sunduğu, usulüne uygun ve iddia konusu kaydın bulunduğu ticari defter davalının hukuki ilişkiyi kabul etmemesi durumunda tek başına ispata yeter olmadığı, fatura değerleri gözönünde bulundurulduğunda BA ve BS formlarına işlenmeyeceğinin anlaşıldığı, ayrıca araştırmaya gidilmediği, davacı tarafın yemin deliline de dayanmadığına göre hatırlatma yapılmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili, yerel mahkeme kararının kanuna ve usule aykırı olduğunu, taraflar arasındaki ilişki olduğu konusunda herhangi bir uyuşmazlık olmadığının davalının ikrarı ile sabit olduğunu, davalı ile müvekkili arasındaki hukuki ilişki konusunda zaten herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığını, davalı tarafın inkar etmek bir yana kalsın müvekkili ile arasındaki ticari ilişkiyi açıkca ikrar ettiğini, taraflar arasında ticari ilişki konusunda bir uyuşmazlık olmamasına hatta davalı tarafça bu konuda ikrar olmasına rağmen yerel mahkemenin hatalı olarak sanki davalı taraf aradaki hukuki ilişkiyi kabul etmemiş gibi hüküm tesis ettiğini, yerel mahkeme kararı kendi gerekçesi ile çelişmekte olup, öncelikle bu hususun değerlendirilmesi gerektiğini, davalı tarafın kesin sürede defterlerini sunmadığını, müvekkilinin ticari defterlerine itirazının da olmadığının kabulü gerektiğini, mahkeme tarafından 20/09/2019 tarihli celsenin 2 nolu ara kararı ile taraflara 2017 ve 2018 yılına ait ticari defterlerini sunması için veya yerini bildirmesi için 2 haftalık kesin süre verildiğini, iş bu ara kararda davalı asile vekillikten çekilme dilekçesi ile birlikte tebliğ edildiğini, yerel mahkemenin ara kararına ve ihtarına rağmen davalı tarafın defter ve belgelerini ibraz etmediğini, incelemeye de gelmediğini, bu durumda ticari defterlerinin içeriğine davalının itirazının olmadığının kabulü gerektiğini, müvekkilinin ticari defterlerinin doğruluğunu davalının kabul etmesi alacağın varlığını yani haklılığını kabul etmesi anlamına geldiğini, fatura içeriğini kabul etmek alacağın varlığını kabul etmenin zorunlu ve doğal bir sonucu olduğunu, ayırca ek bir ispat külfeti koymak HMK’daki ticari defterlerin ispat yüküne ilişkin hükümlere aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilinin ticari defterlerinin kesin delil vasfına sahip olduğunu, bu aşamadan sonra ispat yükünün davalıya geçtiğini, aksi yönde bir iddia var ise bunu yazılı ve kesin delille ispatlaması gerekenin davalı taraf olduğu, yerel mahkemenin, davalı tarafın müvekkilinin alacağın varlığını ve ticari defterlerinde ki kayıtların doğruluğunu kabul etmesine rağmen davanın reddine karar verildiğini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; bilirkişi raporu, karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harç mahsup edilerek bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/02/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”