Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/834 E. 2022/339 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :2020/834
KARAR NO : 2022/339

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/02/2020
NUMARASI : 2019/246 E., 2020/256 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
YAZIM TARİHİ : 28/02/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2019/246 Esas, 2020/256 Karar sayılı dosyasında verilen 19/02/2020 tarihli kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sağlık sektöründe hizmet veren hastaneler nezdinde ihalelere katılan firma olduğunu, sektörde çalışan başka firmalardan mal temin ederek ihalelere katıldığını, müvekkilinin davalı ile ihaleler için gerekli olan ürünlerin temini için anlaştığını, bu anlaşma neticesinde müvekkilinin …. …bank …Şubesine ait ….numaralı …keşide tarihli……TL tutarlı çeki davalı ….Med. Sağ. Ürü. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. emrine yazarak verdiğini, keşideci tarafından malın teslim edilmediğini, malın teslim edilmemesinden dolayı müvekkilinin …. ilindeki ihalede yer alan ürünler ile ilgili ihaleye katıldığını, kazandığını ancak davalının malı teslim etmediği için bu kalem ürünler ile ilgili teklif veremediğini, davalı tarafın çeki iade etmediğini, tarafların ticari defterleri incelendiğinde taraflar arasındaki bu çek nedeniyle teslim edilen herhangi bir malın bulunmadığının, çekin verilmesini gerektiren başkaca bir ticari ilişkinin olmadığının görüleceğini, arabuluculuğa müracaat edildiğini, davalı taraf ile anlaşmanın mümkün olmadığını ileri sürerek …. TL bedelli çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, çeki kötü niyetli teslim etmeyen davalı hakkında %20’den eksik olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin müvekkili şirketin …. ilinde … nolu ihalenin … sırasında kayıtlı ….Torbası ve …..Adaptörü ihalelerine teklif verdiğini, müvekkili şirketin bu ürünleri kendisine temin etmemesinden kaynaklı ihalenin tamamlanamadığını beyan etmişse de müvekkili şirketin faaliyet alanının …. ili olup …ilinde hiçbir firma ile ticaretinin olmadığını, müvekkili şirket yetkilileri ve çalışanlarının sözü geçen …Torbası ve … Adaptörü isimli ürünlerin ticaretini hiç bir zaman yapmadıklarını, davacının müvekkilini zarara uğratmak amaçlı dava açtığını, …. nolu …..Devlet Hastanesi ihalesinde .. sıra numaralı ihaleye davacının teklif dahi vermediğini, davacının çekin iade talebinde bulunduğu tarih ile ihale tarihleri arasında da 3-4 aylık gibi bir zaman olduğunu, davacı şirketin müvekkiline 20.000 TL tutarlı çeki 2018 yılının Ekim ayında elden alacağa karşılık teslim ettiğini, davalı müvekkili şirketin sebepsiz zenginleşen konumunda değil ödemesi yapılmadığı için alacaklı konumunda olduğunu belirterek hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı hakkında %20’den eksik olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, “…davanın karşılıklı sözleşme yapıldığı iddiası ile ödeme yerine geçmesi amacıyla verilen kambiyo senedinin karşı edimin yerine getirilmediğinden bahisle menfi tespit davası olduğu görülmüş olup, ilgili kambiyo taahhüdünün davacının iddia ettiği sözleşme nedenli düzenlendiğinin ispat yükü davacıdadır. Dava değeri gözönünde bulundurulduğunda iddia senetle ispat zorunluluğu kapsamında olup davacı buna ilişkin senet sunmamıştır. Satım sözleşmelerinde edimlerin karşılıklı aynı anda yerine getirildiği TBK hükümlerince karine olup bunun aksini iddia eden kanıtlamak zorunda olup çekin avans çeki olduğunu yine davacı taraf ispat edecektir. Taraflar tacir olduğundan taraf defterleri incelenmiş olup, davacı defterlerin çekin davalı şirket yetkilisine verildiği tespit ettirilmiş ise de davalı defterlerinde iddia olunan hukuki ilişki tespit edilemediğinden hukuki ilişki bu suretle de ispat olunamamıştır. Hukuki ilişki ispat olunsa bile çekler sebepten mücerret olduğundan çekin iş bu hukuki ilişki için verildiği yine senetle ispat zorunluluğu kapsamındadır. Davacı taraf yemin deliline dava dilekçesinde dayanmış olup yemin delilini kullanıp kullanmayacağını bildirmesi için süre verilmiş: celse arasında davacı vekili soruşturma dosyasındaki bilgilerle davanın ispat edildiğini ileri sürmüş ancak incelenen soruşturma evraklarında davalının herhangi bir ikrarına rastlanmamış olup yemin deliline de dayanmayan davacının davası sübut bulmamış ve davanın reddine” karar verilmiştir.

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, ispat külfetinin davalı tarafta olduğunu, davaya konu olan …. torbalarının … ve … illerinde ana bayisinin …. Kardeşlere ait olan …Medikal ve Arge Sağlık isimli firmalar olduğunu, mahkemeye sunulan ürün takip sistemi belgelerinden de görüleceği üzere … torbalarını üreten ….Özel Sağlık Hizmetleri Tıbbi Malzemeler Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti. firmasının 2017-2018 -2019 yıllarında …. Med. Sağlık Ürünleri İç Ve Dış Tic. Ltd. Şti. ile ….Sağlık Ürünleri Ltd. Şti. olduğunu, müvekkilinin … ilinde kolostomi torbası ihalesine girmek için bayilik talebi açtırdığını, müvekkilinin …. ilindeki ihalede yer alan …. sıra nolu ürünler ile ilgili ihaleye katıldığını ve kazandığını, … İl Sağlık Müdürlüğünden gelen belgelerle ispatladığını, ihalede davalının sattığı malların … sıra numarasında ihaleye çıkarıldığının belgelerden görüldüğünü, şirket müdürü …..’nın savcılık nezdinde verdiği ifadenin mevcut olduğunu, ifade tutanaklarında …..’nın müvekkili şirketin … ilindeki ihaleye girmek için kendisinden mal almak için görüştüğünü, “ticari ortaklık” için para verdiğini beyan ettiğini, kardeşi ….ı’nın da kardeşinden medikal mal almak için çek verdiğini ama ödemediği için görüşmeye gittiklerini beyan ettiklerini, davalı şirket müdürünün resmi makamlar önünde verdiği ifade ile iki şirket arasındaki ticari ilişkinin varlığını kabul ettiklerini, ticari defterlerin davalı aleyhine delil teşkil ettiğini, tarafların ticari defterlerinin incelenmesinde müvekkilinin defterinde çekin (avans) olarak kaydının bulunduğunu, davalı şirketin kayıtlarında çekin kaydına rastlanılmadığını, davalının ticari şirket olarak bu kaydı tutması gerekirken tutmamış olması sebebiyle defterlerinin kendi aleyhine delil olarak kabul edilmesinin Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereği olduğunu, şirket müdürünün ticari ilişki ikrarını içeren ifade tutanağı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek davalı tarafa belgelerini sunmak üzere süre verilmesi gerekmekte iken aksi karar ile yemin deliline başvurmadıkları ve davanın ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

HMK’nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, çek nedeniyle borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit talebine ilişkindir.
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/02/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”