Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/706 E. 2022/132 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :…. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : ..
NUMARASI : …Esas, …Karar
DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : … – …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : ..
YAZIM TARİHİ : …

Taraflar arasında görülen davada …. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen… Esas, … Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin…. İnşaat isimli şirketin sahibi olduğunu, müvekkilinin oğlu olan …’ın makine mühendisi olduğunu,… ili … ilçesi .. ve … Mahallesi Sosyal Tesisi İnşaat ihalesinde …nin ricası üzerine ona yardımcı olduklarını ve projeyi hazırladıklarını, …nin işlerinin yoğun olması nedeni ile müvekkili ve oğlundan bu işle ilgilenmesini istediğini, davacı müvekkili .. adına bu işleri yürütmeye başladıklarını, müvekkilinin oğlu….n işin başında durması ve gereken masrafları…’nin de talepleri doğrultusunda kendi imkanları ile karşıladığını, …’ın rahatsızlığı nedeni ile söz konusu inşaat yapım işi ile ilgilenemediğini, bunun üzerine işleri ….’nin takip etmeye başladığını, …’nin inşaatın bitmesi için müvekkilinin oğlu …ten maddi yardım talebinde bulunduğunu, müvekkilinin oğlunun içeride kalan hak edişleri alabilmesi için yardımda bulunacağını belirttiğini, işin yavaşlatılması sebebiyle müvekkilinin yevmiye usulü ile dışarıdan başka ustalar tuttuğunu, masrafları kendi cebinden karşıladığını, müvekkilinden ısrarla ve zorlamalarla teminat senedi aldıklarını, … Belediyesinin imalat eksikliğinden dolayı hak edişlerde kesinti yaptığını, müvekkilinin ve müvekkilinin oğlunun senedi kurtarmak için…. geçen ustalarla hesaplaşmak için bir araya geldiklerini, davalı tarafın senedin 57.000 TL olarak tanzim edildiğini ve kendilerine olan borcun zikredilen meblağ kadar olduğunu belirttiğini, senedin tanzim edilirken herhangi bir şahsın lehtar olarak gösterilmediğini, daha sonra bir başka zatı lehtar göstererek onun aracılığıyla senedi icraya koyduklarını, müvekkili aleyhine başlatılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek müvekkili davacı …’tan teminat olarak alınan senet karşılığı gerçekte borcu olmadığının tespitine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile senette yazılı miktar olan 57.000 TL’nin %20’si oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, “….müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına konu edilen, senede karşı; Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 23.10.2019 tarih ve 2017/5474E. 2019/488K Sayılı ilamınında aynı hususun açıklandığı üzere senede karşı her türlü iddianın ancak HMK.’nun 201.maddesi gereğince senetle ispatlanması gerektiği, kambiyo senetlerinin ödeme aracı olup sebepten mücerret olduğu, senet üzerinde teminat olarak verildiğine dair herhangi bir kaydın bulunmadığı, bonoda nakden ibaresinin bulunduğu, davacının delil listesinde yemin deliline dayanmadığı, davacı tarafın takibe konu senedin davalıya teminat olarak verildiğini usulüne uygun yazılı delillerle ispatlayamadığı kanaatine varılmakla davacının davasının reddine” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı …’in yargılamada kendisini vekille temsil ettirmediğini, yargılamanın en başından itibaren davanın tarafı davalının yargılamayı yürüten bir vekilinin olmadığını, mahkemece davalının varsaydığı vekiline A.A.Ü.T’ye belirlemiş olduğu ret edilen kısım üzerinden (57.00,00 TL) hesapladığı vekalet ücreti miktarı olan 8.210,00 TL’nin ise nispi harç hesaplamasına göre hesaplandığını, davanın açılışı sırasında 31.08.2018 tarihinde mahkeme veznesine yatırmış oldukları toplam harç miktarının 1.006,92 TL olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın usul yönünden yasaya aykırılık teşkil etmesi nedeniyle kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, bono nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmış, ancak davalı taraf, davada kendisini bir vekil ile temsil ettirmediği halde lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve davacıya iadesine karar verilen harç miktarının eksik yazılması doğru olmamıştır.
Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-…. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen… tarih ve … Esas,… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davacı vekilince yatırılan istinaf yolu karar harcının istek halinde anılan tarafa İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 148,6 TL istinaf başvuru harcı, 92,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 240,6 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
B)6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına;
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan harçtan alınması gereken 80,70TL harcın mahsubu ile bakiye 892,72 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirmediğinden lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-HMK 359/4 maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğine,
Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/01/2022


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”