Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/634 E. 2022/125 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/634
KARAR NO : 2022/125

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/11/2019
NUMARASI : 2018/910 Esas, 2019/1414 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Alacak
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 25/01/2022
YAZIM TARİHİ : 25/01/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 01/11/2019 tarih ve 2018/910 esas, 2019/1414 karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekilince istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, müvekkili emrine düzenlenen …. Bankası…. Şubesine ait, her biri …-TL bedelli olan … ve .. numaralı çeklerin, ibraz süresi içinde muhatap bankaya ibraz edildiğini ve ibraz tarihi itibariyle karşılıkları bulunmadığından yasal sorumluluk tutarı dışında ödeme yapılmadığını, ancak muhatap bankanın yetkilileri tarafından çeklerin ön yüzüne iki çizgi çekilip “iptal” yazısı yazıldığını, “iptal” yazısının karine olarak çeklerin ödendiği anlamına geldiğini ancak çeklerin gerçekte ödenmediğini, davacının ciro zincirinde yer almakta olup kendisinden sonraki cirantalara ödeme yapmak zorunda kalarak mağduriyet yaşadığını, çeklerin ön yüzünün sol tarafına muhatap banka yetkililerince “iptal kaşesi tarafımızdan sehven basılmış olup çekin ödendiği veya iptal edildiği anlamına gelmemektedir” ifadesi yazılmış ise de, bunun bağlayıcılığının bulunmadığını, zira “iptal” yazısı sebebiyle çeklerin geçersiz hale geldiğini ve tahsil kabiliyetinin kalmadığını, doğan zararın davalı bankanın sorumluluğunda olduğunu beyanla, çek bedellerinin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :
Davalı vekili, davaya konu çeklerin, ibrazı sırasında, yasal sorumluluk tutarlarının ibraz edene ödendiğini ve akabinde çeklerin ön yüzüne banka yetkililerince sehven “iptal” yazısı yazıldığını, ancak hatanın hemen fark edilip çeklerin ön yüzüne bu kez “iptal kaşesi tarafımızdan sehven basılmış olup çekin ödendiği veya iptal edildiği anlamına gelmemektedir” açıklamasının şerh düşüldüğünü ve bunun iddia edilenin aksine çeklerin geçersizliği sonucunu doğurmayacağını, cirantaların davacıya müracaat etmeleri sebebiyle ödeme yapıldığı iddiasının ispat edilmesi gerektiğini, ancak davacının ne şekilde ödeme yaptığı veya aleyhine başlatılan bir takip olup olmadığı konusunda beyanda bulunmaktan kaçındığını ve bu yöne ilişkin herhangi bir delil bildirmediğini beyanla, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, bankanın, çekler üzerine iptal yazısı yazmış olması, çeklerin kendiliğinden geçersiz olması ve tahsil kabiliyetinin kalmaması sonucunu doğurmayacağı, kaldı ki, çeklerin ön yüzünün sol tarafına, muhatap banka yetkililerince “iptal kaşesi tarafımızdan sehven basılmış olup çekin ödendiği veya iptal edildiği anlamına gelmemektedir” açıklamasının şerh düşüldüğü, davacının, çek bedellerini 3. kişilere ödemek zorunda kaldığını ve bankadan tahsil yoluna gitmeden önce keşideciden hiçbir şekilde tahsil imkanı bulunmadığını, tüm hukuki yolları tükettiğini ispat edemediği gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.

İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili, öncelikle görülmekte olan yargılamadaki uyuşmazlık konusunun, ciro iptali olmayıp, çekin iptali niteliğinde olup, birbirinden farklı işlemler olduğunu, somut olaydaki uyuşmazlığın ciro iptali değil, çek iptali yani keşidecinin imzasının olduğu önyüzün iptal edilmiş olması nedeniyle, ”İmzaların İstiklali İlkesi“ geçerli olmadığından, diğer lehtar ve cirantaların sorumluluğu- alacaklılığı / borçluluğunun da sona erdiğini ve çek ödeme ile iptal edilmiş nitelikte olduğunu, ödeme ile iptal edilmiş çek kaşesi, keşideci / ana borçlu imzasını içerir olması, çek cirosunun keşideciye (ana borçlu) kadar geldiğini ve ödenerek – iptal edilmesi, çekin bedelsiz kaldığını göstermekle birlikte, bedelsiz çeki icra veya dava yoluyla tekrar tahsil etmeye çalışmak, TCK – 156.md. gereği Bedelsiz Senedi Kullanma suçuna girdiğini, iptal kaşesi ile işlem yapılmış çeke ilişkin zayii davası açılamayacağını, bedelsiz ve belge niteliği kalmayan çeke ilişkin olarak icra ve dava yoluna başvurulamayacağını, müvekkilinin hukuki yolları tüketmediğinden bahisle davanın reddi kararının hatalı olduğunu, bankanın özensiz, dikkatsizliğinin zarara neden olduğunu, çift çizgi çekilerek iptal yazılmış olmasıyla zarar unsurunun meydana gelmesi ve bununla birlikte zarara sebebiyet verenin davalı banka olduğuna ilişkin kesin delil niteliğindeki mahkeme içi ikrar ile ikrarın sabit olması ve son olarak çift çizgi çekilerek iptal yazılmasıyla bedelsiz kalan çeklere ilişkin başvuru yolunun olmaması olsa da aleyhlerine olarak suç teşkil etmesine rağmen; yerel mahkemenin eksik araştırması ile hatalı hukuki nitelendirmeye dayalı hukuka, yasaya ve yönteme aykırı ilk derece mahkemesi kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/01/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”