Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/58 E. 2021/1683 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/58
KARAR NO : 2021/1683

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2019
NUMARASI : 2015/1509 Esas, 2019/1207 Karar
DAVACI : ……
VEKİLİ : Av. … -……..
Av. …
DAVALILAR : 1- …….
VEKİLİ : Av. …
: 2- ……..
VEKİLİ : Av. … ………
İHBAR OLUNAN : ….
BİRLEŞEN GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2016/1332 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVACI : …..
VEKİLİ : Av. … -………
DAVALILAR : 1- …….
2- ……
VEKİLİ : AV. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
YAZIM TARİHİ : 04/11/2021

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/09/2019 tarih ve 2015/1509 Esas, 2019/1207 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin Davacı …Ş. Vekili ve Davalı ……. Genel Müdürlüğü Vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl davada (Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1509 Esas sayılı dosyası) davacı vekili; müvekkilli şirket nezdinde sigortalı bulunan … ‘ne ait fabrikada bulunan tekstil makinasının … nolu makina kırılması sigorta poliçesi ile … tarihleri arasında müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, müvekkilli şirket nezdinde sigortalı işyerinde 31/03/2015 tarihinde tüm ülke genelinde meydana gelen elektrik enerjisi kesintisi ve enerji dalgalanması sebebi ile sigortalı 5 adet makinede ağır hasar meydana gelerek kullanılamaz hale geldiğini, söz konusu hasarın nedeni konusunda uzman eksperler tarafından teknik inceleme yapıldığını, inceleme neticesinde …. tezgahın ana motorunun arızalandığını,13 nolu tezgahın arkacalık sürücüsünün arızalandığını, 8 nolu tezgahın klimasının arızalandığını, 3 ve 5 nolu tezgahın ekranlarının arızalandığını, arıza sebebinin tüm Türkiye’deki elektrik şebekesindeki dengesiz kesilme ve ani açılışların sebep olduğunun tespit edildiğini, elektrik üretim ve dağıtımının lisans yönetmeliğinde geçen elektrik enerjisinin kalitesizliğinden veya kesintilerinden kaynaklanan zarar ve hasarların ilgili mevzuatta belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde sorumlu olan lisans sahibi tüzel kişiler tarafından tanzim edileceği hükmü karşısında gerek elektrik üreten, gerekse söz konusu elektriği davaların iş bu hasardan müştereken ve müteselsilen sorumluluğu bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından sigortalısına sigortalı makinalarda oluşan hasar nedeniyle … tarihinde …TL tazminat ödendiğini, müvekkilli şirket tarafından hasarın ödenmesi ile gerek alacağın temliki gerekse Türk Ticaret Kanunun 1472 maddesi hükmüne göre müvekkil şirket sigortalısının yerine halefi olduğunu ve sigortalının zarara sebebiyet verenler her türlü hakları müvekkili şirkete intikal ettiğini, sigortalısına ödediği tazminatı hasar sorumlusundan talep edilmiş olmasından ve davalı tarafından bugüne kadar müvekkili şirkete ödeme yapılmadığı belirtilerek … TL ‘sinin ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte davalılar … ve … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada (Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1332 Esas sayılı dosyası) davacı vekili asıl dava dosyasında ileri sürdüğü iddiaları davalılar … Müdürlüğü ile … A.Ş.’ye karşı da ileri sürerek …TL ‘sinin ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada (Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1509 Esas sayılı dosyası) davalı … AŞ. Vekili; müvekkili ..’ın dava konusu edilen olayda hiçbir ilgisi bulunmadığını, belirtilen tarihte müvekkili şirkete gelmiş herhangi bir arıza bildirimi bulunmadığını, zarar gördüğü iddia edilen …Sanayi ve Ticaret A.Ş. Organize Sanayi Bölgesi sınırları içerisinde faaliyet göstermekte olduğunu, OSB sınırları içerisinde elektrik dağıtımı lisansının diğer davalı … Müdürlüğüne ait olduğunu, Elektrik dağıtım işinin de bu kuruluş tarafından yapıldığını, müvekkilin, OSB sınırları içerisinde elektrik dağıtım faaliyeti bulunmadığını, böyle bir zarar doğmuşsa dahi sorumluluğun diğer davalı … Müdürlüğüne ait olduğunu elektrik dağıtım işininde bu kuruma ait olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Asıl davada (Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1509 Esas sayılı dosyası) davalı … A.Ş Vekili; müvekkilinin bu davada taraf sıfatının olmadığını, müvekkili … A.Ş.’nin elektrik dağıtım yetkisi ve görevinin bulunmadığını, dosya kapsamında sunulan Üretim Lisansından da anlaşılacağı üzere sadece elektrik üretim yetkisinin bulunduğunu, müvekkilinin üretmiş olduğu elektriği de tüketiciye doğrudan satamadığını, bu husus da tek yetkili …’a satabildiğini, dolayısıyla müvekkili tarafından dağıtılmayan elektrik enerjisinin kesilmesinden kaynaklandığı iddia edilen zararın tazmininin müvekkil şirketten istenmesinin hukuken mümkün olmadığını savunarak davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada (Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1332 Esas sayılı dosyası) davalı … Vekili; 31.03.2015 tarihinde Türkiye genelinde elektrik üretim santrallerinin devre dışı kalması nedeniyle elektrik kesintisi yaşandığını, …’ın elektrik üretim yetkisi bulunmadığından, dava konusu olayda herhangi bir kusuru bulunmadığını, müvekkili idarenin elektrik dağıtım hizmeti sunmadığını, müvekkili idarenin esasen yüksek gerilim hatları vasıtasıyla iletim faaliyeti gerçekleştirmekte olduğunu, bu nedenle … San. Ve Tic. A.Ş.’ye doğrudan elektrik vermesi söz konusu olmadığını, bu nedenle … San. Ve Tic. A.Ş. fabrikasında meydana gelen arızayla ilgili ..’ın teknik olarak alakası olmadığını, dava konusu olayla ilgili olarak …’tan kaynaklanan bir arıza bulunmadığından, ilgili lisans sahibi Dağıtım Şirketinin sorumluluğu söz konusu olacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen davada (Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1332 Esas sayılı dosyası) davalı … Sanayii Bölgesi Müdürlüğü davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; Dava dışı sigortalıya ait makinelerin zarar görmesine neden olan elektrik kesintisinin sebepleri ile sorumluların tespiti açısından bilirkişi raporu alındığı, en son düzenlenen 20/03/2019 tarihli raporda tüm davalılar yönünden ayrıntılı ve gerekçeli inceleme yapılmış olduğu, hasarın meydana geldiği tarihte Türkiye’deki genel anlamda oluşan sistem çökmesi sonucu oluşan gerilim dalgalanmasından etkilenen … firmasındaki cihazların arızalanmasının kısmen elde olmayan ve fabrika işletmecisi tarafından öngörülmesi mümkün olmayan sebeplerden kaynaklandığı, ancak son derece komplike ve teknik olaylar zinciri nedeniyle arızanın ana kaynağı olan … Kurumunun da meydana gelen olayda %50 oranında kusurlu olduğu, geri kalan %50 kusur oranının Elektrik enerjisinin üretilmesi/iletilmesi ve dağıtımının doğasında olan kaçınılmazlıktan kaynaklandığı, bazı durumlarda 1 saniyenin binde birindeki zaman skalasında kontrol sağlanamadığından diğer davalılar … ve … A.Ş. Ve …Müdürlüğünün meydana gelen sistem çökmesinde herhangi bir şey yapmalarının mümkün olmadığı ve bu nedenle kusursuz olduklarının tespit edildiği, tüm bu hususlar doğrultusunda dava dışı şirketin, cihazlarında elektrik dalgalanması sebebiyle oluşan arızadan, davalı …’ın kısmen sorumlu olduğunun bilirkişi raporu ile de sabit olduğu, raporda izah edilen şekilde ….’ın kısmi kusuru dışında kalan bakiye kısmın elektrik enerjisinin üretilmesi/ iletilmesi ve dağıtımının doğasından kaynaklanmakla …’a yüklenemeyeceği, bu yönde …’ın kusurundan indirim yapılmasının makul olduğu değerlendirilerek, davacı şirketten celp edilen hasar dosyasına göre sigorta sözleşmesi kapsamında, …TL ödendiği anlaşıldığı, ödenen bu bedelin … TL’lik kısmının …’tan tahsili gerektiği gerekçesiyle davalı … yönünden davanın ksımen kabulüne, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı …Ş. Vekili: yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, sigortalı fabrikanın OSB sınırları içerisinde olduğunu, bu hususun bilirkişi raporunda ayırt edilememiş olması ve söz konusu bilirkişi raporunun da hükme esas alınmış olmasının bozmayı gerektirdiğini, faturanın OSB Müdürlüğü tarafından düzenlenmiş olması ve fabrikanın da OSB sınırları içerisinde bulunması sebebiyle işbu davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davalı … işini diğer davalı … ile müştereken ve müteselsilen üstlenmiş olduğundan ve elektrik kesintisinin tüm Türkiye’de meydana gelmesi sebebiyle işbu davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davalı … yönünden kusurun %50 olarak tespit edilmiş olması sebebiyle dava değerinin %50’sine tekabül eden … TL üzerinden kabulüne karar verilmesinin hukuken yanlış olduğunu, bilirkişi raporunda her ne kadar hasarın …’tan kaynaklandığı şeklinde rapor tanzim edilmiş ise de, ortada hiçbir mücbir sebep veya doğa olayı bulunmamasına karşın %50 kusur izafesinin hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını, kaçınılmazlık hali sebebiyle diğer %50 kusur izafesinin kime ve ne şekilde verildiğinin dahi belirsiz olduğunu, hukuki mesneti bulunmayan bir ifade olduğunu, EPDK mevzuatının 22. maddesi ‘’teknik kalite şartlarının sorumluluğunun …’ta bulunduğu açık’’ şekilde ifade edilmesine karşın ‘’kaçınılmazlık hali’’ şeklinde bir ifadenin kabul edilemeyeceğini, halbuki yaşanan elektrik kesintisinin hiçbir mücbir sebebe dayanmayan, tamamen alt ve üst yapıdan, yani teknik durumdan kaynaklandığını, Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/784 E. 2018/392 K. sayılı dosyasında yine aynı gün olan 31.03.2015 tarihinde meydana gelen tüm türkiyedeki elektrik kesintisi sebebiyle aynı davalı tüm zarardan %100 oranında kusurlu bulunarak hüküm tesis edildiğini, yargılamanın birliği ve bütünlüğü çerçevesinde aynı hasar ve aynı davalının olduğu bir hukuki durumda birbirinde çelişkili raporların bulunmasının hukuken kabul edilemeyeceğini, davalı kurumun burada aynı zamanda kusursuz sorumluluğu da mevcut olduğundan kusur durumu dikkate alınmadan %100 kusurlu olduğu kabul edilerek davanın tümden kabulüne karar verilmemesi sebebiyle işbu kararın aleyhe olan kısmının bozulmasını talep ettiklerini, asıl dava yönünden reddine denilerek .. ve …Üretim A.Ş. yönünden dava ret edilmiş ise de, asıl dava olan 2015/1509 E. sayılı dosyada davalıların …A.Ş. Ve ….A.Ş. olduğunu, …’ın işbu davada davalı olmadığını, .. tarafından harcanan … TL’nin davacıdan alınarak davalıya denilmiş ise de .. işbu davanın davalısı olmadığını, aynı zamanda … tarafından harcanan giderin kabul ve ret oranı olan 1.800 TL’nin %50’si oranında yargılama giderine hükmedilmesi gerektiğini, Yerel Mahkeme tarafından … …A.Ş., ve …Müdürlüğü ve …A.Ş. yönünden her 3 davalı yönünden husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken her 3 davalı yönünden de ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş ise de; ret gerekçeleri tek olmasına karşın her 3 davalı kurum vekili adına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira red sebebi her üç davalı yönünden ortak olduğunu, her üç davalı yönünden husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı …A.Ş. Genel Müdürlüğü Vekili : yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, karara esas alınan bilirkişi raporunda makineleri bozulan firmanın mevzuat gereği alması gereken tedbirlerin ve bunlardan sorumluluğunun değerlendirilmediğini, zararın doğduğu fabrikanın özel trafosu bulunduğunu, trafonun ve dağıtım panolarını besleyen hatların sorumluluğu tesise ait olduğundan, meydana gelecek arızalardan doğan zararın sorumluluğu da işletmeye (…) ait olduğunu, bu hususun ….’ye ilişkin benzer bir dosya olan Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/2200 E. – 2018/271 K. Sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda dile getirildiğini, bu rapora istinaden de davanın reddedildiğini, bu raporu dosyaya sunduklarını, bilirkişi heyetince, mevzuatın çok küçük bir kısmından hareketle ve bir önceki bilirkişinin düştüğü hataya düşülerek 31 Mart 2015’te tüm ülkede elektrik arızası var ve bundan .. sorumludur kolaycılığına kaçılarak zararın meydana geldiği … firmasının sorumluluklarının hiç değerlendirilmediğini, …. San. ve Tic. A.Ş.’ye ait makinalar değişik tarihlerde hep arıza verdiğini, fabrikanın 1998 model makinalarının sürekli arıza vermesi de nazara alındığında, voltaj dalgalanmasından kaynaklı olmayıp makinalardan kaynaklı bir arızanın olabileceğinin düşünülmediğini, nitekim eğer gerçekten 31.03.2015 tarihindeki elektrik kesintisinden normal olarak tüm makinalar zarar görecek olsa …’de arızalanmayan makina kalmayacağını, ancak böyle bir durumun yaşanmadığının bilindiğini, fabrikanın kendi özel trafosunda, sisteminde veya makinalarında kronik bir arıza söz konusu olduğunu, 31 Mart 2015 tarihinde tüm Türkiye’de meydana gelen elektrik kesintisinde, Türkiye’nin tamamında hassas cihaz ve makinelerin bozulmadığını, davacının sigortalısının makinalarının değişik zamanlarda da arızalanması kendi iç sisteminde bir hata bulunduğunu gösterdiğini, bilirkişilerce 31 Martta tüm Türkiye’de arıza varsa … sorumludur denilerek kolaycılığa kaçıldığını, konu ile ilgili Bursa 3. İdare Mahkemesi 2016/820 E. – 2017/649 K., İstanbul 12. İdare Mahkemesi 2015/487 E. – 2016/1087 K. sayılı ilamları ile 31.03.2018 tarihinde meydana gelen elektrik kesintisi zararlarından idarenin ve bağlı kuruluşların sorumlu olmadığının hükme bağlandığını, karara esas alınan bilirkişi raporunun sonuç kısmında fabrika işletmecisi tarafından öngörülmesi mümkün olmayan sebeplerden arızanın kaynaklandığının mütalaa edildiğini, oysa bu kanaatin hatalı olduğunu, zira yine raporun sonuç kısmında olayın elektriğin üretim/iletim ve dağıtımındaki kaçınılmazlıktan kaynaklandığının izah edildiğini, fabrika işletmesinin özel trafolu olduğunu, bu trafonun sorunsuz çalışmasından ve meydana gelecek zararlardan mesul olduğunu, iletim ve dağıtım şebekelerinde oluşabilecek arızalardan dolayı meydana gelebilecek can ve mal kaybı oluşumlarını engellemek için tüm tedbirleri almak da yönetmelikler gereği kullanıcının sorumluluğunda olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dava, makine kırılması sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine yöneliktir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 1472/1. Maddesinde; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu madde hükmüne göre sigorta şirketi sigorta poliçesi hükümleri çerçevesinde ödeme yapmakla yükümlü olduğu tazminatı ödedikten sonra bunu TTK’nun 1472. maddesi gereğince rizikonun gerçekleşmesine neden olan kimseye rücu edebilir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 50. Maddesinde; “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu madde hükmüne göre zarar gören zararını, zarar görenin kusurunu ve zarar verenin kusuru ile zarar arasındaki illiyet bağını ispatlamakla yükümlüdür. Dava dışı sigortalıya ait iş makinelerinin zarar görmesinde davalı ….’nin %50 oranında kusurlu olduğu, diğer davalıların herhangi bir kusurunun bulunmadığı Dairemizce de usul ve yasaya uygun görülen bilirkişi kurulu raporu ile tespit edildiğine göre mahkemece davalı … A.Ş yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı herhangi bir yön bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusu ve davacı vekilinin diğer davalılar yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği yönündeki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Ayrıca asıl ve birleşen davalar bağımsızlığını koruduğundan davacı vekilinin aleyhindeki davalar reddedilen tüm davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği yönündeki istinaf talebi de yerinde görülmemiştir. Ancak, asıl davada taraf olmayan …A.Ş’nin asıl davada taraf olarak gösterilmesi ve birleşen davanın davalısı olan … A.Ş tarafından yapılan yargılama giderlerinin birleşen dava yönünden haklılık oranına göre paylaştırılması gerekirken anılan davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin asıl davaya ilişkin yargılama giderleri olarak değerlendirilmesi ve tamamından davacının sorumlu tutulması doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve kararın yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda düzeltilmesi için yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davalı …. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davalı …. tarafından yatırılması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davalı …’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı …. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
B)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/09/2019 tarih ve 2015/1509 Esas, 2019/1207 Karar sayılı sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davacı vekilince yatırılan istinaf yolu karar harcının istek halinde anılan tarafa İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf başvuru harcı, 24,38 TL posta gideri olmak üzere toplam 145,68 TL istinaf yargılama giderinin davalı ….’den alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
6-HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
C-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN:
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 44,40-TL harcın peşin alınan 535,95-TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 491,55-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı ve karşıladığı yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı …. A.Ş. tarafından yapılan 435,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
5-Davalılar yararına A.A.Ü.T. gereğince hesap edilen 3.765,96-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
BİRLEŞEN GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2016/1332 ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN :
1-Davalı … Müdürlüğü yönünden davanın REDDİNE
2-Davalı …. yönünden davanın KISMEN KABULÜNE 15.691,50-TL ‘nin ödeme tarihi olan 24/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alınması gereken 1.071,89-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 535,95-TL harcın mahsubu ile bakiye 535,94-TL harcın davalı …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu 1.150,00 TL yargılama giderinden haklılık oranına göre hesaplanan 575,00 TL’nin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan 1.800,00 TL yargılama giderinden haklılık oranına göre hesaplanan 900,00 TL’nin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. gereğince 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. gereğince 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
8-Davalı … Müdürlüğü kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. gereğince 3.765,96-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/11/2021


Başkan

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”