Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/573 E. 2022/25 K. 10.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/573
KARAR NO : 2022/25

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2019
NUMARASI : 2018/379 Esas, 2019/1037 Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/01/2022
YAZIM TARİHİ : 10/01/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/10/2019 tarih ve 2018/379 Esas, 2019/1037 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davacı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki kurulduğunu, müvekkilinin dosyaya sundukları cari hesap ekstresinde belirtilen faturalar nedeniyle davalıdan alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalının herhangi bir borcunun bulunmadığını iddia ederek takibe itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili; Müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, bilirkişi kişi tarafından ticari defterler üzerinde yapılacak incelemede müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının açıkça tespit edileceğini, yapılan takibin ve açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; davacı tarafın delil listesinin incelenmesinde davacı tarafın delillerini davalı taraf ticari defter kayıtlarına hasretmediği, davacı tarafın incelenen ticari defter kayıtlarında takibe konu alacağın tespitinin yapılamadığının anlaşıldığı, her ne kadar 5 nolu celse de davacı tarafça davalı taraf ticari defterleri üzerinde de bilirkişi incelemesi talebinde bulunulmuş ise de davalı taraf ticari defter kayıtlarının davacı taraf lehine delil olarak kullanılabilmesi için davacı tarafın ticari defter kayıtları ile uyuşmuş olması gerektiği, bu durumda davalı taraf ticari defter kayıtlarına göre davacı tarafın alacaklı olduğu tespit edilse dahi davacı taraf ticari defter kayıtlarında alacak tespit edilemediğinden mahkemece davalı taraf ticari defter kayıtlarının incelenmesine gerek görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçelerinin hukuki deliller kısmında, “ticari defter ve kayıtlar” ibaresi ile her iki tarafın da ticari defterlerinin delil olarak kullanılacağının taraflarınca ifade edildiğini, kaldı ki müvekkili şirketin defter incelemesini gerçekleştiren bilirkişinin raporunda da müvekkil şirketin kayıtlarının torba hesap olarak tutulduğu için alacak durmunun net olarak tespit edilemediğinden bahsettiğini, ancak bilirkişinin tanzim ettiği raporda, davacının davalıdan alacağı olmadığından bahsetmediğini, ayrıca raporun sonuç kısmından da anlaşılacağı üzere, alacak durumunun tam olarak tespiti için davalı şirket defterlerinin de birlikte incelenmesi gerektiği ifade edildiğini, hem duruşma esnasında hem de dilekçelerinde dayandıkları ve talep ettikleri halde davalı şirkete ait ticari defterlerin incelenmediğini, yerel mahkeme kararının eksik inceleme ile verildiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Dava faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Mahkemece hükme esas alınan raporda davacı şirketin ticari defter kayıtlarının incelendiği, incelenen ticari defterlerin takdiri delil niteliğinde olduğunu, Cari hesap alacaklarının takip edildiği 120 alıcılar hesabının torba hesap olarak kullanıldığı, bu nedenle davacının basılı ticari defter kayıtlarından yola çıkılarak davalı …. Ltd. Şti.’den takip konusu alacak durumunun tespitinin mümkün olmadığını, uyuşmazlıkla ilgili sağlıklı bir çözüme ulaşmak için davalı ticari defter kayıtlarındaki faturaların ve ödeme belgelerinin birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiği, takip konusu faturalara ilişkin sevk irsaliyelerinin incelenmesinde bazı irsaliyelerde teslim alan bilgisinin bulunduğu, bazılarında bulunmadığı belirtilmiştir. Takip dayanağı faturalara ilişkin sevk irsaliyelerin mevcudiyeti tespit edildiği halde alacak durumunun tespit edilememesi raporun kendi içinde çelişkili olduğunu ortaya koymakta olup sözkonusu rapor yetersizdir. Mahkemece davacı tarafa ait ticari defterler üzerinde yaptırılan bilirkişi raporunun yetersiz olduğu, davacı tarafça davalıya ait ticari defterlerin de delil olarak bildirildiği gözetilerek davalı tarafa ticari defterlerini ibraz etmek üzere usulüne uygun olarak süre verilmesi, ticari defterler ibraz edildiği takdirde her iki tarafa ait ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/10/2019 tarih ve 2018/379 Esas, 2019/1037 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan harcın isteği halinde davacıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dair, HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/01/2022


Başkan

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”