Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/535 E. 2021/2004 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/535
KARAR NO : 2021/2004

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/06/2018
NUMARASI : 2016/784 Esas, 2018/932 Karar
DAVACI – BİRLEŞEN
DAVA DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALILAR : 1-…
VEKİLİ : Av. … – … ….
2-… ELEKTRİK ÜRETİM A.Ş.
VEKİLİ : Av. … – ….Şahinbey/ Gaziantep
BİRLEŞEN DAVA
DAVALILAR : 1-….
VEKİLİ : Av. … -… Şehitkamil/ Gaziantep
2-…
VEKİLİ : Av. … – …
DAVANIN KONUSU : Rücuen Tazminat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
YAZIM TARİHİ : 22/12/2021

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/06/2018 tarih ve 2016/784 Esas, 2018/932 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davacı vekili ve davalı ….vekili tarafından ayrı ayrı istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl davada (Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/784 Esas sayılı dosyası) davacı vekili; müvekkilli şirket nezdinde sigortalı bulunan … San. ve Tic. A.Ş. ‘ne ait fabrikada bulunan elektronik cihaz ve makinelerin … nolu … Sigorta Poliçesi ile müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, müvekkilli şirket nezdinde sigortalı işyerinde 31/03/2015 tarihinde tüm ülke genelinde meydana gelen elektrik enerjisi kesintisi ve enerji dalgalanması sebebi ile sigortalı cihazlarda ağır hasar meydana gelerek kullanılamaz hale geldiğini, söz konusu hasarın nedeni konusunda uzman eksperler tarafından teknik inceleme yapıldığını, inceleme neticesinde arızalara tüm Türkiye’deki elektrik şebekesindeki dengesiz kesilme ve ani açılışların sebep olduğunun tespit edildiğini, elektrik üretim ve dağıtımının lisans yönetmeliğinde geçen elektrik enerjisinin kalitesizliğinden veya kesintilerinden kaynaklanan zarar ve hasarların ilgili mevzuatta belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde sorumlu olan lisans sahibi tüzel kişiler tarafından tanzim edileceği hükmü karşısında gerek elektrik üreten, gerekse söz konusu elektriği davaların iş bu hasardan müştereken ve müteselsilen sorumluluğu bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından sigortalısına sigortalı makinalarda oluşan hasar nedeniyle 05/04/2015 tarihinde 16.740,00 Euro tazminat ödendiğini, müvekkilli şirket tarafından hasarın ödenmesi ile gerek alacağın temliki gerekse Türk Ticaret Kanunun 1472 maddesi hükmüne göre müvekkil şirket sigortalısının yerine halefi olduğunu ve sigortalının zarara sebebiyet verenler her türlü hakları müvekkili şirkete intikal ettiğini, sigortalısına ödediği tazminatı hasar sorumlusundan talep edilmiş olmasından ve davalı tarafından bugüne kadar müvekkili şirkete ödeme yapılmadığı belirtilerek16.740 Euro’nun ödeme tarihi olan 05/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte davalılar …. Dağıtım A.Ş ve … Sanayii Bölgesi Elektrik Üretim A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Birleşen davada (Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1437 Esas sayılı dosyası) davacı vekili asıl dava dosyasında ileri sürdüğü iddiaları davalılar …. Müdürlüğü ile ….’ye karşı da ileri sürerek … TL ‘sinin ödeme tarihi olan 24/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Asıl davada (Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/784 Esas sayılı dosyası) davalı … AŞ. Vekili; müvekkili …’ın dava konusu edilen olayda hiçbir ilgisi bulunmadığını, belirtilen tarihte müvekkili şirkete gelmiş herhangi bir arıza bildirimi bulunmadığını, zarar gördüğü iddia edilen … Amb. San. ve Tic. A.Ş’nin …Sanayi Bölgesi sınırları içerisinde faaliyet göstermekte olduğunu, OSB sınırları içerisinde elektrik dağıtımı lisansının diğer davalı … Müdürlüğüne ait olduğunu, Elektrik dağıtım işinin de bu kuruluş tarafından yapıldığını, müvekkilin, OSB sınırları içerisinde elektrik dağıtım faaliyeti bulunmadığını, böyle bir zarar doğmuşsa dahi sorumluluğun diğer davalı … Müdürlüğüne ait olduğunu elektrik dağıtım işininde bu kuruma ait olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.

Asıl davada (Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/784 Esas sayılı dosyası) davalı … Bölgesi … Üretim A.Ş Vekili; müvekkilinin bu davada taraf sıfatının olmadığını, müvekkili …. .. A.Ş.’nin elektrik dağıtım yetkisi ve görevinin bulunmadığını, dosya kapsamında sunulan Üretim Lisansından da anlaşılacağı üzere sadece elektrik üretim yetkisinin bulunduğunu, müvekkilinin üretmiş olduğu elektriği de tüketiciye doğrudan satamadığını, bu husus da tek yetkili …’a satabildiğini, dolayısıyla müvekkili tarafından dağıtılmayan elektrik enerjisinin kesilmesinden kaynaklandığı iddia edilen zararın tazmininin müvekkil şirketten istenmesinin hukuken mümkün olmadığını savunarak davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Birleşen davada (Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1437 Esas sayılı dosyası) davalı … Genel Müdürlüğü Vekili; 31.03.2015 tarihinde Türkiye genelinde elektrik üretim santrallerinin devre dışı kalması nedeniyle elektrik kesintisi yaşandığını, …’ın elektrik üretim yetkisi bulunmadığından, dava konusu olayda herhangi bir kusuru bulunmadığını, müvekkili idarenin elektrik dağıtım hizmeti sunmadığını, müvekkili idarenin esasen yüksek gerilim hatları vasıtasıyla iletim faaliyeti gerçekleştirmekte olduğunu, bu nedenle … San. ve Tic. A.Ş’ye doğrudan elektrik vermesi söz konusu olmadığını, bu nedenle … Amb. San. ve Tic. A.Ş fabrikasında meydana gelen arızayla ilgili …’ın teknik olarak alakası olmadığını, dava konusu olayla ilgili olarak …’tan kaynaklanan bir arıza bulunmadığından, ilgili lisans sahibi Dağıtım Şirketinin sorumluluğu söz konusu olacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

Birleşen davada (Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1332 Esas sayılı dosyası) davalı … Sanayii Bölgesi Müdürlüğü davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece; Dava dışı sigortalıya ait makinelerin zarar görmesine neden olan elektrik kesintisinin sebepleri ile sorumluların tespiti açısından bilirkişi raporu alındığı, en son düzenlenen 21/03/2018 tarihli ek raporda hasardan davalı …’ın sorumlu olduğunun belirtildiği, raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle …. yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı … Sigorta A.Ş. Vekili: yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, red gerekçesi tek olmasına rağmen üç ayrı davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, faturanın OSB Müdürlüğü tarafından düzenlenmiş olması ve fabrikanın da OSB sınırları içerisinde bulunması sebebiyle elektrik üretimini yapan ….A.Ş ve elektrik dağıtımını yapan … Bölgesi Müdürlüğü’nün de zarardan ….’la birlikte sorumlu olduğunu, davanın bu davalılar yönünden de kabulü gerektiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Davalı …. Genel Müdürlüğü Vekili: yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, karara esas alınan bilirkişi raporunda makineleri bozulan firmanın mevzuat gereği alması gereken tedbirlerin ve bunlardan sorumluluğunun değerlendirilmediğini, zararın doğduğu fabrikanın özel trafosu bulunduğunu, trafonun ve dağıtım panolarını besleyen hatların sorumluluğu tesise ait olduğundan, meydana gelecek arızalardan doğan zararın sorumluluğu da işletmeye (…. San. ve Tic. A.Ş) ait olduğunu, bu hususun … San. ve Tic. A.Ş.’ye ilişkin benzer bir dosya olan Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/2200 E. – 2018/271 K. Sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda dile getirildiğini, bu rapora istinaden de davanın reddedildiğini, bu raporu dosyaya sunduklarını, bilirkişi heyetince, mevzuatın çok küçük bir kısmından hareketle ve bir önceki bilirkişinin düştüğü hataya düşülerek 31 Mart 2015’te tüm ülkede elektrik arızası var ve bundan …. sorumludur kolaycılığına kaçılarak zararın meydana geldiği …. San. ve Tic. A.Ş şirketinin sorumluluklarının hiç değerlendirilmediğini, … San. ve Tic. A.Ş’ye ait makinalarda başka zamanlarda da arıza oluştuğunu, bu husus dikkate alındığında arızanın tesisin elektrik sisteminden ya da trafosundan kaynaklanmış olabileceğinin de değerlendirilmesi gerektiğini, ilgili işletmenin gerekli önlemleri almış olması durumunda dava konusu hasarın oluşmasının mümkün olmadığını, sorumluluğun ilgili firmaya ait olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Dava, makine kırılması sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine yöneliktir.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nun 266/1. maddesinde; “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir” düzenlemesine yer verilmiştir. Kanunun açık metninde de görüldüğü üzere, teknik bilgi gerektiren bir konuda, sadece tarafların talebinin bulunması halinde değil, mahkemenin de re’sen bilirkişi incelemesi yaptırması mümkündür.
Aynı Yasa’nın 282. maddesi hükmüne göre; hakim bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir ise de; bilirkişi raporunun yetersiz görülmesi halinde ve çözülmesi özel ve teknik bilgiyi gerektirir bir husus söz konusu olduğunda mahkemece yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi de zaruri bulunmaktadır.

Somut olayda, mahkemece elektrik-elektronik mühendisi ve makine mühendisinden oluşturulan bilirkişi kurulundan 16/02/2017 tarihli rapor alındığı, raporunda dava konusu hasardan davalı … Müdürlüğünün oluşan zarardan sorumlu olduğu yönünde görüş belirtilmiş, daha sonra önceki raporu hazırlayan bilirkişi kurulunda yer alan elektrik mühendisi bilirkişiden alınan 22/03/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda ise zarardan davalı …’ın sorumlu olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi kök ve ek raporları birbiriyle çelişkili olduğu izahtan varestedir. Mahkemece üniversitelerin elektrik elektronik mühendisliği bölümünde görevli öğretim üyelerinden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi heyetinden bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi giderecek mahiyette rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu itibarla, davacı vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı Vekilinin ve davalı …. vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/06/2018 tarih ve 2016/784 Esas, 2018/932 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan harcın istekleri halinde davacıya ve davalı ….’a İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dair, HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/12/2021


Başkan

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”