Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/512 E. 2021/1985 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/512
KARAR NO : 2021/1985

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2019
NUMARASI : 2017/1260 Esas, 2019/1437 Karar
DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – ….
Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
YAZIM TARİHİ : 22/12/2021

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 12/12/2019 tarih ve 2017/1260 Esas, 2019/1437 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 2016 yılının Eylül ayında …. sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşmeye dayanarak davalı Kahramanmaraş ilinde ‘….’ isimli işyerini açtığını ve belirtilen adreste franchise olarak hizmet vermeye başladığını ancak davalının henüz 1 yıl dolmadan 22/07/2017 tarihinde taraflarına tebliğ edilen…. Noterliğinin ihtarnamesi ile franchising sözleşmesini haksız ve asılsız nedenlerle feshettiğini, davalı tarafın iflas ettiği ve maddi açıdan sıkıntılar yaşamış olduğu iddiası ile sözleşmeyi feshettiğini, ancak davalı tarafın herhangi bir iflas bildirimi ya da iflası erteleme gibi bir durumunun olmadığını, davalının müvekkilinin adını kullanarak ticari bir isim ve çevre yaptığını, şu anda ….adı altında müvekkilinin adını kullanarak aynı adreste hizmet vermeye devam ettiğini, davalının sözleşmeye aykırı olarak müvekkilinin muvafakatı olmaksızın farklı firmalardan ürün satın aldığını, müvekkili ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin 5 yıl süre ile yapıldığını ancak haksız ve geçersiz nedenlerle sözleşmenin fesh edildiğini, müveklinin mağdur olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; davalı hakkında 200.000,00 TL cezai şarta fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında yapılan … sözleşmesinin baştan geçersiz bir sözleşme olduğunu, davacı tarafın tek başına …sözleşmesi imzalama yetkisinin bulunmadığını, diğer hak sahibi …. imzasının sözleşmede bulunmadığını, bu sebeple sözleşmenin geçersiz olduğunu, müvekkilinin haklı olarak sözleşmeyi feshettiğini, davacı tarafın sözleşmede yer alan yükümlülükleri yerine getirmediğini, mağdur olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; müvekkili aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; “…Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığı ile aldırılan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davacı taraf ile davalı taraf arasındaki uyuşmazlığa konu …. sözleşmesini markanın davacı şirket ve…. tarafından birlikte kullanması gerektiğini, fakat taraflar arasındaki franchising sözleşmesi davacı …. Ltd. Şti. ile davalı arasında imzalanmış olduğu ve …’nin sözleşmeyi kabul ettiğine dair de dava açılış tarihine kadar herhangi bir delil bulunmadığı anlaşıldığından geçerli bir franchising sözleşmesinin bulunmadığı değerlendirilerek davacının ….sözleşmesinin haksız fesih nedeninden dolayı 200.000,00 TL bedelli cezai şartı ödenmesi istemli davanın geçerli bir franchising sözleşmesi bulunmadığından reddine” karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; itirazları neticesinde Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcılığı’nın 2018/11083 soruşturma numarası ile sanığın cezalandırılmasına ilişkin iddianame oluşturulduğunu, Kahramanmaraş 3. Asliye Ceza Mahkemesinde 2019/49 esas sayılı dosyasıyla yargılamaya başlandığını ancak 28.05.2019 tarihinde yargılamanın sanığın beraatiyle sonuçlandığını bahsi geçen beraat kararının istinaf aşamasında olduğunu, yargılama sürecinde, bahsi geçen ceza dosyasının sonucunun beklenmesi gerekirken yerel mahkemece ceza yargılamasının sonucu beklenmeksizin davanın reddine dair karar verildiğini, yine mahkemece yapılan yargılamada tarafların delilleri tam olarak toplanmadan tahkikat aşamasının bitirildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı sunmuş oldukları beyan ve itirazlar da dikkate alınmaksızın sadece eksik ve hatalı inceleme neticesinde tanzim edilen bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle karar verildiğini, bu durumun gerekçeli karardan da açıkça anlaşıldığını, karar gerekçesi incelendiğinde sadece bilirkişi raporuna atıf yapıldığı, başkaca hususların ve delillerin değerlendirilmesine dahi yer verilmediğini, bilirkişi raporuna itirazlarının dahi dikkate alınmaksızın bilirkişi raporu ile aynı doğrultuda karar verildiğinin anlaşılacağını, ayrıca davalının cevap dilekçesinde, haksız fesih nedeni olarak fesih ihtarnamesinden farklı olarak marka üzerinde …. isimli şahsın da hak sahibi olduğunu fakat bu durumu sonradan öğrendiğini ancak davacının kendisini sözde kandırarak sözleşmeyi imzalattığını beyan ettiğini, işbu durumdan ….’nin haberi dahi olmadığını ve bu sebeple cevap dilekçesinde açıkça hak sahibi olan …’nin dinlenilmesini talep ettiklerini ancak yerel mahkemece bu şahıs dinlenmeden ve deliller tam anlamıyla toplanmadan tahkikat evresinin bitirildiğini, bu sebeple söz konusu yerel mahkeme kararının bu yönden de usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini belirterek, usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak davanın kabulüne ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İnceleme 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinin belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların bulunup bulunmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, … sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle cezai şart istemine ilişkindir.
Davacı ile davalı arasında beş yıl süreli … sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye dayanarak davalının Kahramanmaraş ilinde ….isimli işyerini açtığı ve belirtilen adreste franchise olarak hizmet vermeye başladığı, ancak davalının … tarihinde …Noterliğinin ….yevmiye sayılı ihtarnamesi ile … sözleşmesini feshettiği dosya kapsamı ile sabittir.
Davalı feshin haklı nedene dayandığını ayrıca … markasının davacı ile …’ye ait olduğunu, bu nedenle tek başına davacının bu sözleşmeyi imzalama yetkisinin bulunmadığını savunmuştur.
Mahkemece franchising sözleşmesine konu markanın davacı şirket ve dava dışı …’ye ait olduğu ve birlikte kullanması gerektiği, fakat taraflar arasındaki franchising sözleşmesinin davacı …Ltd. Şti. İle davalı arasında imzalandığı, …’nin sözleşmeyi kabul ettiğine dair delil bulunmadığı, bu durumda geçerli bir …sözleşmesinden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
… sözleşmesine konu …tescil numaralı “… ” markasının davacı ile …’ye ait olduğu, dava dışı …’nin davalının kullanımını men ettiğine dair dosyada delil bulunmadığı, davalı tarafından davacıya gönderilen fesih ihbarında bu hususun fesih nedeni olarak ileri sürülmediği, davacı adına sözleşme imzalayan …’ın şirketi temsil yetkisinin bulunduğu ve 19/01/2015 tarihinden itibaren müdürler kurulu başkanı olduğu, dava dışı …’nin de şirketin kuruluşundan fesih tarihine kadar şirket ortağı ve yetkilisi olduğu, ..’nin markanın davalı tarafından kullanımına sessiz kalarak müşterek markanın ortak kullanım prensiplerine uyduğu anlaşılmaktadır. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2013/17579 Esas, 2014/9859 Karar sayılı kararında; müşterek markaların sahipleri tarafından kendi işletmelerinde ayrı ayrı kullanılabilecekleri de belirtilmiştir.
Bu durumda mahkemece, ileri sürülen fesih nedenleri hakkında taraf delilleri toplandıktan sonra bilirkişiden rapor da alınarak feshin haklı olup olmadığının ve davacının cezai şarta hak kazanıp kazanmadığının sözleşme hükümlerine göre belirlenmesi, feshin haksız olduğu kanaatine varıldığı takdirde sözleşme hükümleri uyarınca hükmolunacak cezai şart miktarının davalının ekonomik açıdan mahvına neden olacağının kabul edilmesi durumunda ise cezai şarttan yapılacak indirim oranı belirlenerek
sonucuna göre yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesinde, mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan deliller toplanmamış ve bu konuda her hangi bir değerlendirme yapılmamış olması bakımından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde delillerin toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
1-Davacı tarafın istinaf talebinin açıklanan gerekçeyle KABULÜNE; inceleme konusu karar usul ve yasaya uygun olmadığından HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Gerekçede belirtilen nedenlerle dosyanın yeniden yargılama yapılması için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafın yatırmış olduğu 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.22/12/2021


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”