Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/511 E. 2021/1983 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/511
KARAR NO : 2021/1983

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2019
NUMARASI : 2018/699 Esas, 2019/1513 Karar
DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. …
Av. … – […] UETS
Av. … – [….]
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … -…..
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
YAZIM TARİHİ : 22/12/2021

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27/12/2019 tarih ve 2018/699 Esas, 2019/1513 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında ticari ilişki kurulduğunu, buna ilişkin faturalara davalının itiraz etmediğini, ancak takibe itiraz ettiğini, cari hesap bedelinin ödenmemesinden kaynaklı takip başlattıklarını, kabul edilen faturalara ilişkin karşı yazılı delil ortaya konamadığını, alacak cari hesaba dayalı likit alacak olduğundan icra inkar tazminatıyla birlikte davanın kabulünü talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin usulsüz tebliğ edildiğini, satım konusu ürünler ve faturaların iade edildiğini, takip talebinde 1 adet fatura gösterildiği, takip talebine dayanak fatura dışında başka bir delile iş bu davada dayanılamayacağını, itiraz konusu faturaya ilişkin iade faturası düzenlendiği ve takip dayanağında başkaca faturaya dayanılmadığından davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; “…İki tarafın tacir olması ve faturalara itiraz edilmemesi tek başına hukuki ilişkiyi ispat edemeyeceğinden ve hakkın doğumu ve ifası veya itfası senetle ispat zorunluluğu kapsamında belirlenen sınırı geçtiğinden tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir. Bu kapsamda usulüne uygun tutulan davalı defterlerinde davacıya herhangi bir borcu olmadığı tespit edilmiş ise de 20.715,75 TL’lik emtianın reddedildiği ve 63,30 TL’nin iade edildiğinin belirtildiği görülmüştür. Davacı vekilinin defterlerinin incelenmesi neticesinde defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve 21.959,05 TL’lik alacak kaydının bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı taraf emtiaların iadesi ve 63,30 TL’nin iadesini ancak senetle ispat edebilir ancak buna ilişkin senet mahkememize delil olarak sunulmamıştır. Bu halde davacı iddiasını ticari defterlerin delil olma gücü kapsamında ispat etmiş olup, iade emtia kapsamındaki alacak dışında davalının ticari defterinde kayıt bulunmadığından fazlaya ilişkin talebin reddi gerekmiş, alacak belirlenebilir ve likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiş taleple bağlı kalınarak ancak asıl alacak yönüyle hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne,…. İcra Müdürlüğü …. esas sayılı icra takibine yapılan itirazın sadece asıl alacak yönünden kaldırılması talep edildiğinden 21.959,05 TL’lik borca yapılan itirazdan 20.779,05 TL’lik kısmına yapılan itirazın iptaline, takibin 20.779,05 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak olan 20.779,05 TL’nin % 20’si olan 4.155,81 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde alacağın faturaya dayandığını iddia ettiği halde faturaya konu malların tesliminin yapılıp yapılmadığının araştırmasına girmeksizin hüküm kurduğunu ve bu hususun tek başına istinaf incelemesi neticesinde kararın ortadan kaldırılmasının gerekçesi olabileceğini, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 16/01/2014 tarih ve 2013/17289 Esas, 2014/619 Karar sayılı ilamında, “Akdi ilişkinin inkar edildiği hallerde, fatura düzenlenmesi ve tebliğ edilen bu faturaya süresinde itiraz edilmemesi tek başına alacağın varlığını göstermez. Fatura muhteviyatı malın teslim edildiğinin ispatı davacıya aittir” denildiğini, davacı tarafça alacağın dayanağı olarak gerek takip talebinde gerekse dava dilekçesinde fatura alacağı olduğunun belirtildiğini, söz konusu faturanın ise taraflarınca kabul edilmediğini, süresinde iade faturası düzenlendiğini, ayrıca faturada belirtili malların müvekkili davalı tarafından teslim alınmadığını, davacı tarafın vermemiş olduğu malın bedelini talep ettiğini, davacı tarafça keşide edilen faturada belirtili ürünlerin teslim edilip edilmediği, davacı tarafından keşide edilen faturanın müvekkili tarafından iade edilerek yargılama dosyasına delil olarak sunulduğu halde hatalı olarak davanın kabulüne karar verilmesinin istinaf incelemesi neticesinde kaldırılacağı kanaatinde olduklarını, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın bir taraftan tek bir faturaya diğer taraftan genel cari hesap kayıtlarına dayanması nedeniyle ortaya çıkan çelişkiler giderilmeden hatalı hüküm verilmesi ve akabinde alacağın likit olmasından bahisle % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, icra takibine yapılan itirazın haklı bir itiraz olup, davanın kabulü halinde dahi icra inkar tazminatına hükmedilmesinin ayrıca hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılması ile müvekkili lehine hüküm kurulması, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 2004 Sayılı İcra İflas Kanununun 67. Maddesi uyarınca cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece tarafların ticari defterleri incelenmiş, davacının ticari defter kayıtlarına göre davalıya … TL’lik fatura karşılığı mal sattığı anlaşılmaktadır. Davalının ticari defterlerinde de aynı faturalar kayıtlıdır.
Faturaya süresinde itiraz etmeyen ve ticari defterine kaydeden davalının artık faturaya konu malı teslim aldığının kabulü gerekir. (Yargıtay19. H.D.’nin 2011/3549 Esas ve 2011/3335 Karar sayılı kararı da bu yöndedir.) Bu durumda davalının fatura bedelini ödediğini usulüne uygun deliller ile kanıtlaması icap eder.
Davalı taraf …TL’lik son fatura konusu malları iade ettiklerini ve bunun için iade faturası kestiklerini savunmuştur. Ne var ki iade faturası davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi, davalı tarafından malların iade edildiğini ya da fatura bedelinin ödendiğini ispata yarar delil de sunulmamıştır.
Hal böyle olunca, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, dava konusu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmasına, bu durumda faturaya konu malların teslim edilmiş olduğunun kabul edilmesine ve davalı tarafından iade iddiasını ispata yarar delil sunulmamış olmasına, faturadan kaynaklanan alacağın likit ve bilinebilir mahiyette olması nedeniyle mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesinde yasaya aykırı herhangi bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davalı tarafından yatırılması gereken 1419,41 TL istinaf karar harcıdan (nispi) peşin alınan 354,85 TL’nin mahsubu ile bakiye 1064,56 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 359/3. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
5- Gider avansının kullanılmayan kısmının yatıranlara iadesine,
Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/10/2021


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”