Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/502 E. 2021/1926 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/502 – 2021/1926
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/502
KARAR NO : 2021/1926

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : ….
ÜYE : …
KATİP : ….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/10/2019
NUMARASI : 2016/144 E., 2019/1150 K.

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. ….
İHBAR OLUNAN : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 15/12/2021
YAZIM TARİHİ : 15/12/2021

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30/10/2019 tarih ve 2016/144 Esas, 2019/1150 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davalı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili; davacının faaliyet gösteren petrol istasyonu olan işyerinin davalı sigorta şirketinin akaryakıt servis istasyonları sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, 01/11/2014 tarihinde davacı işyeri çevresinde …’a ait iş makinesinin trafo merkezinde çevre düzenlemesi esnasında elektrik direğine çarpması sonucu oluşan yüksek voltaj nedeniyle davacı şirketin petrol istasyonundaki elektronik cihazların zarar gördüğünü, bu zararların bir kısmının sigorta şirketi tarafından karşılandığını, ancak karşılanan bu zararın davacının gerçek zararının çok altında olduğunu, davacı şirketin tüm taleplerine rağmen gerçek zararın karşılanmadığını ileri sürerek gerçek zarar bedeli olan 15.899,82 TL’nin olayın meydana geldiği tarihten itibren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili; 18/12/2015 tarihli davalı şirketin talebe ilişkin cevabında hasar miktarı olan akaryakıt pompası ve araç yıkama makinası için 13.192,00 TL güvenlik kamera sistemi için 5.800,00 TL, laptop için 900,00 TL, masa üstü bilgisayar, telefon santrali ve lazer yazıcı için 1.550,00 TL olmak üzere toplam 21.442,00 TL üzerinden değerlendirme yapılarak ödeme yapıldığını, davacı tarafın faturalarında belirtilen miktarının kabul edilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu, tarafların beyanları ve alınan tüm bilirkişi raporlarından, Muafiyet uygulanarak davalı sigorta şirketinin ödemesi gereken hasar miktarı olan 17.980,88 TL ‘den davacıya ödenen 12.867,00 TL hasar bedeli mahsup edildiği, kalan 5.113,88 TL’ nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile davacıya ödenmesi şeklinde davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Davalı vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ekspertiz raporunda bulunan veriler dikkate alınarak hazırlanan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığı gerekçesiyle kabul edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, dosyada alınan 22.05.2017 tarihli raporda hasar ve kusur durumları ayrıntılı olarak değerlendirildiğini ve sonuç olarak müvekkil sigorta şirketinin yapmış olduğu ödemenin tam olduğu kanaatine varıldığını, itiraz üzerine dosyada alınan ek raporda da kusur durumu ve hasar oranları ayrıntılı olarak ele alındığını ve sonucunda ödenmesi gereken hasar miktarının müvekkili şirket tarafından yapılan ödeme miktarı kadar olduğu kanaatine varıldığını, hasarlı aletlerin hasar tarihinden 4 sene sonraki rayiç bedelleri baz alınarak hazırlanan bilirkişi raporunun hükme esas alınması hukuka aykırı olduğunu, 12.03.2018 tarihli bilirkişi raporu ve itiraz üzerine alınan 12.11.2018 tarihli ek raporda hasar miktarı hesaplanırken, hasarlı alet ve makinelerin 2018 tarihinde rayiç bedellerinin dikkate alındığını, halbuki söz konusu elektronik aletlerin ve makinelerin ödeme tarihindeki piyasa değerleri çok daha düşük olduğunu, sigorta şirketinin eksik ödeme yapıp yapmadığının tartışıldığı yargılamada ödeme kaynağı elektronik alet ve makinelerin ödeme tarihindeki 2. El piyasa değerleri yerine 4 sene sonraki 2.el piyasa değerlerinin dikkate alınması hakkaniyete açıkça aykırı olduğunu, hasarlanan elektronik aletler ve makinelerin hasar tarihindeki değerleri ile 4 sene sonra rapor tarihindeki değerleri arasındaki fark çok fazla olduğundan bu fark doğal olarak ödeme eksikliği sonucunu doğuracağını, soyut kabullerle hazırlanan raporun hükme esas alınmayacağını, itiraz üzerine alınan bilirkişi raporu ve akabinde alınan ek raporda bilirkişi heyeti tarafından ” eksik sigorta uygulaması ile ilgili olarak Ekspertiz Raporunda eksperin kanaati olmakla beraber kanaatin neye dayandığı ile ilgili destekleyici rakamsal veriler ve detaylar verilmediği ” gerekçesiyle hesaplama yaparken eksik sigorta indirimi uygulamadığını, halbuki dosyada mübrez 19.05.2015 tarihli ekspertiz raporu incelendiğinde söz konusu makinelerin sigorta bedelleri ve yeni ikame bedellerine ilişkin ayrıntılı rakamsal verilerle detaylandırıldığının anlaşılacağını, dolaysıyla rapor hazırlanırken bu tür soyut bir gerçeklikten yoksun kabulle hesaplama yapılmasının yanlış olduğunu, bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Dava, sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 349,32 TL harçtan peşin alınan 87,33 TL harç mahsup edilerek bakiye 261,99 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/12/2021


Başkan
….
¸e-imzalıdır
….
Üye

¸e-imzalıdır
….
Üye
….
¸e-imzalıdır

Katip
……
¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”