Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/497 E. 2021/1933 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/497
KARAR NO : 2021/1933

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2019
NUMARASI : 2018/1406 E., 2019/1417 K.

DAVACI : ……
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : ……
VEKİLİ : Av. … – ………
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 15/12/2021
YAZIM TARİHİ : 15/12/2021

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/12/2019 tarih ve 2018/1406 Esas, 2019/1417 Karar sayılı kararın istinaf incelemesinin davacı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
– K A R A R –

Davacı vekili; dava dışı ….Kiralama A.Ş.’ye ait makinelerin … Noteri tarafından düzenlenen … Sözleşmesi ile yine dava dışı …Tkstil San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından kiralandığını, davacı şirket tarafından …. nolu ….Süreli Sigorta poliçesi ile sigortalı …. Kiralama Sözleşmesi ile kiralanan makinelerin …. – ….tarihleri arasında sigortalandığını, sözkonusu makinelerin …. Organize Sanayi Bölgesi içinde kurulu bulunan fabrikada kullanıldığını, 11/05/2018 tarihinde halı dokuma tezgahının durduğunu ve çalışmadığını, hasar ihbarı üzerine davacı şirket tarafından elektrik mühendisi bilirkişi görevlendirildiğini, bilirkişinin 18/05/2018 tarihli raporunda sigortalı makinelerin şebeke gerilimindeki ani dalgalanmalar, elektrik kesintileri, aşırı akım dengesiz yük dağılımı, kısa devre vb. sonucu oluşabileceği kanaat belirtildiğini, ekspertiz raporunun da aynı yönde olduğunu, hasar sebebiyle yaptırılan ekspertiz çalışması sonucu tespit edilen 6.031,28 Euro hasarın 06/07/2018 tarihinde sigortalı …Halı Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ye ödendiğini, hasar tazminatını ödeyen davacı şirket TTK 1472 gereği sigortalısının haklarına halef olarak zararın doğmunda sorumluluğu olan davalıdan ödediği tazminatı geri isteme hakkına sahip olduğunu, ileri sürerek 6.031,28 Euro tazminatın ödenme tarihi olan 06/07/2018 tarihinden itibaren kamu bankalarında dövize işletilen en yüksek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili; müvekkili kurumun …’a ait trafo merkezlerinden almış olduğu orta gerilim seviyesindeki enerjiyi herhangi bir işleme tabi tutmadan iştirakçi müşterilerine dağıttığını, davalının sigortalısı … Kiralama A.Ş’ye ait makineleri kullanan …. Halı Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti.’de, kurumun dağıtım şebekesinden enerji kullanmakta olan iştirakçilerden olduğunu, ancak kurumun her iştirakçi müşterisi gibi bu firmanında, orta gerilim seviyesinde dağıtılan elektriği (33.000 v) alçak gerilime döndürüp ( 400 v ) tesisini beslemek üzere kurduğu kendisine ait bir trafo istasyonu bulunmakta olduğunu, bölge içerisindeki firmaların alçak gerilim dağıtım şebekeleri, firmalarca kurulup tesis edilen ve sadece kendi firmaları için kullandıkları bir trafo sistemi olduğunu, dolayısıyla tesis içerisinde oluşabilecek arızalardan dolayı meydana gelebilecek hasarların önlenmesini sağlamak üzere tüm tedbirlerin ilgili firma tarafından alınması gerektiğini, ayrıca 11/05/2018 tarihinde şebeke kayıtlarının incelendiğini ve herhangi bir arıza, enerji dalgalanması veya kesintiye rastlanmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; Dosyanın bir elektrik mühendisi bilirkişi bir sigortacı bilirkişiye tevdii edildiği, bilirkişilerin hazırlamış oldukları raporlarında davalı kurum tarafından dava dosyasına sunulan 12/12/2018 tarihli yazıda 11/05/2018 günü … OSB’ye ait orta gerilim dağıtım şebekesinde…Organize Sanayi Bölge Müdürlüğünden kaynaklı herhangi bir planlı kesinti ya da arıza kaydına rastlanmadığından bu olayda … Organize Sanayi Bölge Müdürlüğünün herhangi bir kusur veya sorumluluğunun bulunmadığı, söz konusu arıza voltaj dalgalanmasından dolayı olmuş olsa bile iletim ve dağıtım şebekesinde bir arıza oluşmadığı ve tesisteki trafonun ve iç dağıtım hatlarının sorumluluğunun da arızanın meydana geldiği tesise ait olduğundan bu arızanın sorumluluğu da yine tesise ait olduğu, davalının bu olayda kusurunun bulunmadığı ve davacı tarafın davalıdan alacağı bulunmadığı yönünde kanaat bildirildiği, raporun denetime elverişli olduğu, bilirkişi raporu doğrultusunda davaya konu makinelerin arızalanmasında davalının kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı vekili; dosyaya sunulan ve mahkemenin gerekçesini dayandırdığı bilirkişi raporu, daha önce alınan ekspertiz raporu ve … Elektrik Mühendisleri Odasından alınan raporlar ile çelişik olduğunu, bu çelişkinin nedeninin raporda açıklanmadığını, yerel mahkemece, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, talep ettikleri kayıtların celp edilmediğini, dosya üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması taleplerinin dikkate alınmadığını, bilirkişi raporunda hasarın voltaj dalgalanmasından kaynaklandığını kabul edilmekle beraber bu dalgalanmanın davalı OSB’nin yüksek gerilim hattından kaynaklanmadığının, dolayısı ile hasardan sorumlu olamayacağının belirtildiğini, bu tespite katılmanın mümkün olmadığını, gerek raporda sağlayıcı olarak belirtilen ….’tan ve gerekse dağıtıcı olan OSB’den, hasar tarihini de kapsayacak şekilde ölçüm-akım /gerilim değerlerini gösterir cetvelin ve sigortalının iç beslemesini aldığı trafosunun ölçümlerinin celbi gerektiğini, bu eksiklikler tamamlandıktan sonra düzenlenecek bir raporun sağlıklı, dosyayı aydınlatmaya yeterli ve denetime elverişli olduğu söylenebileceğini, salt davalı beyanında yer alan arıza kayıtlarına rastlanmadığının “bildirilmesine” itibar edilerek düzenlenen raporun kabul edilemeyeceğini, rapora karşı itirazları dikkate alınmadan ve celbini talep ettikleri kayıtlar dosyaya getirtilmeden eksik ve yetersiz inceleme ile hazırlanan ve dosyaya ibraz ettikleri iki farklı rapordaki sonuçla çelişik rapora dayanarak hüküm kurulduğunu, davalının sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğunu, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, aynı mahkemede görülen 2018/1421 Esas sayılı dosyanın da benzer elektrik dalgalanmaları sonucu oluşan hasara ilişkin olup bu bile sorunun sigortalı işletmeye sorumluluğu yükleyemeyecek boyutta olduğunun göstergesi olduğunu, sadece müvekkili şirkete sigortalı 2 işletmede bir ay arayla elektrik akımından kaynaklı yüksek tutarlı arıza meydan geldiğini, peşpeşe elektrik dalgalanmalarından kaynaklı arızaların ve yüksek tutarlı hasarların oluşmasının dahi OSB’nin sorumluluğuna işaret ettiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Dava, sigorta sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatın rücuen tahsili talebine ilişkindir.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Davalı … Organize Sanayii Bölgesi Müdürlüğü, dava dışı sigortalı işyerinin bulunduğu sanayii bölgesinde elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur.

Kusur aranmaksızın sorumluluğun düzenlendiği haller, kusursuz sorumluluk halleri olarak ifade edilmektedir. Doktrinde kusursuz sorumluluk hallerinin olağan sebep sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayırıma tabi tutarken, TBK tarafından açıklanan hakkaniyet sorumluluğu-özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir. Denetleme ve gözetimde özen (cura in custodio) gereği, kusur unsur olarak aranmaz.

Özen sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluğun düzenlendiği Borçlar Yasası’nın 58. maddesi gereğince “…imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur.” ( TBK .69. maddesi ). TBK’nın 71/1.maddesine göre de; “Önemli ölçüde tehlike arzeden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde, bu zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumludur.” Belirtilen yasal düzenlemeler gereğince, davalı, zararlandırıcı sonucun doğmasına yol açan enerji hattının yapım ve bakım eksikliklerinden kaynaklanan zararlardan sorumludur. Sorumluluktan kurtulmanın olumsuz koşulu ise, zarar ile yapım bozukluğu ve bakım eksikliği arasındaki nedensellik bağının kesilmiş olmasıdır.

Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira, bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığı çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, yine de çoğu zaman zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir. Bu sebeple, sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluk da gerçekleşmiş olacağından; bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır. (Prof. Dr. Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler 1991 Baskı Cilt 2 sf: 14-15)

Kusursuz sorumlulukta, zarar gören kişinin kusurun varlığını ispat etmek zorunluluğu yoktur. Aksine kusursuz sorumlu olan davalının, olayla zarar arasında illiyet bağının bulunmadığını kanıtlaması gerekir.

Sorumluluk hukukunun önemli öğelerinden biri de zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunmasıdır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır. Uygun illiyet bağı ancak, üç halde kesilir. Bunlar mücbir sebep, zarar görenin ağır kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusurudur. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin 2018/7589 Esas, 2019/9124 sayılı kararı)

Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra dava konusu somut olaya gelindiğinde mahkemece 26/08/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre davalının kusursuz olduğunun belirtildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de sözkonusu rapor davalı tarafın olay tarihinde …. OSB’ye ait dağıtım şebekesinde arıza, enerji dalgalanması veya kesinti kaydına rastlanmadığı yönündeki yazısı esas alınarak hazırlandığından dava konusu uyuşmazlığı aydınlatmaya elverişli değildir. Mahkemece davacının bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde talep ettiği ölçüm-akım/gerilim değerlerini gösterir cetvelin ve sigortalının iç beslenmesini aldığı trafonun ölçümlerinin celbedildikten sonra hasarın dava dışı sigortalının özel trafosunun bakım ve denetim sorumluluğunu yerine getirmemesinden mi yoksa elektrik iletim ve dağıtım şebekelerinden mi kaynaklandığı, hususunda Üniversitelerin makine ve elektrik -elektronik bölümünden seçilecek üç kişilik bilirkişi heyetinden denetime elverişli bilirkişi heyeti raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/12/2019 tarih ve 2018/1406 Esas, 2019/1417 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan harcın isteği halinde davacıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dair, HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/12/2021


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”