Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/494 E. 2021/1976 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/494
KARAR NO : 2021/1976

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN VEKİLİ : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/03/2019
NUMARASI : 2017/138 E., 2019/431 K.

DAVACI : …….
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : ……
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
YAZIM TARİHİ : 22/12/2021

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2017/138 Esas, 2019/431 Karar sayılı dosyasında verilen 26/03/2019 tarihli kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. İl Özel İdaresi tarafından ihalesi yapılan “… Eski Hükümet Konağı Restorasyon İşi”’nin firmalarınca üstlenildiğini, işin yer teslimini 23/12/2013 tarihinde yapıldığını, tüm imalat ve işleri tamamlandığını, geçici ve kesin kabulünün yapıldığını, firmalarınca üstlenilen işin restorasyon işi olması ve özel imalatlar gerektirmesi nedeniyle birçok firma ve kişi ile çalışıldığını, 4 ayrı teklif ile davalı tarafa imalat ve işler yaptırıldığını, kendisine fazladan ödeme yapıldığını, fazla ödeme ilişkin iade faturası düzenlendiğini, ancak davalı yanca tebliğden imtina edildiğini, davalı tarafın müvekkiline borçlu olmasına rağmen alacaklı olduğu iddiasıyla …. İrca Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, takibe ilişkin ödeme emrine firmanın adres değişikliği dönemine denk gelmesi sebebiyle itiraz edilemediğini ileri sürerek davalarının kabulü ile müvekkili firmanın borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, davalının kötü niyetli olması nedeniyle takibin %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında dava dilekçesinde belirtilen ticari münasebetlerinin olduğunu, bu ticari münasebetler nedeni ile müvekkilinin davacıya toplam … TL tutarında fatura düzenlediğini, düzenlenen bu faturalar karşılığında davalının müvekkiline toplam … TL ödeme yaptığını, bu faturaların ve ödemelerin her iki tarafın yasal defterlerinde kayıtlı olduğunu, ancak davacının müvekkilinin bakiye kalan … TL alacağını ödemediğini, müvekkili tarafından davacı aleyhine icra takibini başlattığını, davacının anılan icra takibe itiraz etmediğini, icra takibinin kesinleştiğini, müvekkilinin davacıdan alacağının olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, “…Davacı delil listesinde banka dekontlarını ve faturalar ile sözleşmeyi delil olarak sunmuştur. Mahkememizce taraflara ticari defterleri getirtilmiş ve ticari defterler bilirkişi incelemesi yapılmak üzere bilirkişiye tevdi olunmuştur. Davacının ticari defterlerinin incelemesini yapan bilirkişi …’ın …. tarihli raporunda davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu iade faturasının davacının ticrai defterlerine işlenmek suretiyle 33.176,50 TL davalıdan alacaklı olduğunun belirtildiği buna mukabil davalının ticari defterlerinin incelenmesinde ise davacının iddia etmiş olduğu iade faturasının davalının ticari defterlerine işlenmediğinin belirtildiği ve dolayısıyla davalının davacıdan 40.573,50 TL alacaklı olduğunun belirtildiği görülmekle mevcut ticari defterlere göre davacı davasını ispatlayamamıştır. Müddei iddiasını ispata mecburdur. Ancak davacı taraf iade faturasına iddia etmesine rağmen iade faturası davalının ticari defterlerinde mevcut değildir. Uyuşmazlık konusuda bu durumda düğümlenmektedir. Davacı taraf bildirmiş olduğu deliller ile bu durumu ispatlayamamıştır. Bu nedenle mahkememizce davacının davasının reddine” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamındaki delillere göre davanın sübuta erdiğini, bu nedenle kabulünün gerektiği halde ret edilmesinin dosya kapsamındaki delillerin hükme esas teşkil edecek şekilde iyi değerlendirilmemesinin sonucu olduğunu, takip dayanağının fatura olup faturanın içeriğinin aksi durumu her türlü ispat edilebileceğini, bir faturanın delil niteliği taşıması için her şeyden önce VUK 230. maddesinde belirtilen şartlara uygun olarak düzenlenmesi gerektiğini, davalı yanın üstlenmiş olduğu iş ve imalat bedelleri ile ilgili olarak muhtelif sayıda fatura keşide ettiğini, ancak bu faturalarda aynı alacak kalemlerini mükerrer olarak talep ettiğini, aynı zamanda yapılan işte işçilik bedeline ilişkin tenzilat yapılması gerekirken bu tenzilatların faturalara yansıtılmadığını, davalı yan ile herhangi bir sözleşme imzalanmadığını, temel ilişkiyi davalı yanca verilen dört teklifin oluşturduğunu, temel ilişkiyi belirleyen teklifler üzerine davalı yanca bazı imalatlar yapıldığını, ancak imalattan fazla ve mükerrer fatura keşide edildiğini, dosya kapsamından alınan bilirkişi raporunun eksik düzenlendiğini, raporun eksik incelemeler içerse de davalarının haklılığını ortaya koyduğunu, yerel mahkemece keşif taleplerinin kabulü durumunda davalı tarafından yapılan iş ve imalat bedelinin netlik kazanacağını, fatura bedellerinin yapılan iş ve imalatlara uygun olup olmadığının denetiminin yapılabileceğini, tarafların cari hesap şeklinde çalıştıklarını, müvekkili firmaca yapılan ödeme ve davalı tarafça keşide edilen faturaların denetiminin yapılmadığını, davalı tarafın yapmış olduğu iş ve imalatlardan daha fazla bedeli yansıtan fatura keşide ettiğini, iade faturasının davalı yanın ticari defterlerine işlenmemesinin bu faturanın doğru olduğu gerçeğini ortadan kaldırmayacağını, davalı tarafın usulüne uygun tutulmayan ticari defterlerindeki kaydın esas alınarak yanlış karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, karara esas alınan …. kök ve …. ek raporun denetime açık, karar vermeye elverişli ve oluşa uygun olduğu, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harç mahsup edilerek bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/12/2012


Başkan Vekili

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”