Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/493 E. 2021/1971 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/493 – 2021/1971
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/493
KARAR NO : 2021/1971

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …..
ÜYE : ….
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/10/2019
NUMARASI : 2018/151 E., 2019/1090 K.

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1 -…….
2 -……..
3 -….
4 -…..
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
YAZIM TARİHİ : 22/12/2021

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2018/151 Esas, 2019/1090 Karar sayılı dosyasında verilen 16/10/2019 tarihli kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından ….San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne nakit ve gayrinakit kredi hesapları açıldığını ve krediler kullandırıldığını, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine kredi hesapları kat edilerek …. Noterliği’nin …. tarih ve …. yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin keşide edildiğini, borçlulara usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, ihtarnamenin tebliğine rağmen tanınan süre içerisinde borcun ödenmemesi üzerine … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasından nakit ve gayrinakit alacaklarının tahsili için icra takibine başlandığını, icra takibinde ödeme emrinin davalılara tebliği üzerine borçluların takibe itiraz ettiklerini, borçluların bu itirazlarının haksız ve dayanaksız olduğunu, davalı borçluların müteselsil kefil …. mirasçıları sıfatıyla MK’nun 599. maddesi uyarınca borçtan mutlak surette sorumlu olduklarını, borçluların murisi ….’in kredi borçlusu …San. Ve Tic. Ltd. Şti. Lehine kullandırılan kredilere müteselsil kefaletinin bulunduğunu, …’in … tarihinde vefat ettiğini, kural olarak kefilin ölümünün kefalet borcunu ortadan kaldırmayacağını, borcun mirasçılarına geçeceğini, davalıların itirazlarında müvekkili bankaya borçlu olmadıklarını iddia etmiş ise de kesin delil niteliğindeki banka kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile haksızlığın tespit edileceğini, takip talep edilen alacağın gayrinakit olup davalı borçlulardan faiz talep edilmediğini ileri sürerek davalıların …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalılardan müvekkili banka alacağının tahsiline, davalıların itirazlarının haksız olması nedeniyle alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, “…TTK 4/2 (Değişik: 28/2/2018-7101/61 md.) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır. Dava değerinin …TL. Olduğundan dosyanın basit yargılama usulüne tabi bir ticari dava olduğu anlaşılmıştır. Bu durumlar karşısında HMK. nun 320/4 ” Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.” gereğince davacı tarafın dosyayı 09.05.2019 tarihinde takipsiz bıraktığı ve yenilediğinden 16.10.2019 tarihli duruşmada takipsiz bırakılması nedeni ile davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının kanuna aykırı olduğunu, davanın açılış tarihi itibariyle yazılı yargılama usulüne tabi olduğunu, davanın yazılı yargılama usulüne tabi olduğunu karar verildiğini, yerel mahkemece gerekçeli kararda TTK’da dava değerine göre 100.000,00 TL’nin altında kalan ticari davaların basit yargılama usulüne tabi olduğuna ilişkin bir tespitte bulunulmuş ise de söz konusu değişikliğinin 28/02/2018 tarihinde yapıldığı ve söz konusu madde için geçerli yürürlük tarihinin yayım tarihi olan 15/03/2018 olacağının hükmedildiğini, yerel mahkemece önceki tensip zaptının dikkate alınmayarak eksik inceleme yaptığını, yasa maddelerini uygulamada hataya düşüldüğünü, yazılı yargılama usulüne ilişkin esasları belirleyen hüküm gereğince davanın bir kez yenilenmesinden sonra bir kez daha takipsiz bırakılabileceği, ancak 3. Kez takip edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına hükmedildiğini, müvekkili bankanın dava görevlendirme kademesinde oluşan kopukluk nedeni ile huzurdaki davanın 2. Kez takipsiz bırakılmış olduğunu, son defaya mahsus olmak üzere davayı yenileme imkanı tanınmasının yasal hak olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkindir.
İlk derece mahkemesi tarafından; davacı tarafın davasını 09/05/2019 tarihinde takipsiz bırakması, davayı bir kez yenilemesi, ikinci kez 16/10/2019 tarihinde takipsiz bırakması üzerine HMK 320/4 maddesi gereğince “Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.” hükmü gereği, davanın basit yargılama usulüne tabi dava olması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dava değerine göre 100.000TL nin altında kalan ticari davaların basit yargılama usulüne tabi olacağına ilişkin yasanın 15/03/2018 tarihinde yürürlüğe girdiğini, davanın 02/02/2018 tarihinde açıldığını, dava açılış tarihi itibariyle anılan yasa maddesinin bu davaya uygulanmayacağını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Usul hükümlerinin derhal yürürlüğe girmesi genel hukuk prensibi çerçevesinde anılan yasa hükmünün eldeki davalara da uygulanması gerekmekle, ilk derece mahkemesi tarafından HMK 320/4 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile kalan 4,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere 22/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

……
Başkan
….
¸e-imzalıdır
…..
Üye
….
¸e-imzalıdır
….
Üye
……
¸e-imzalıdır
…..
Katip
…..
¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”