Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/487 E. 2021/1966 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/487
KARAR NO : 2021/1966

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2017
NUMARASI : 2016/369 E., 2017/164 K.

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. … – …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
YAZIM TARİHİ : 22/12/2021

Taraflar arasında görülen davada İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2016/369 Esas, 2017/164 Karar sayılı dosyasında verilen 06/04/2017 tarihli kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …. Organize Sanayi Bölgesinde …. işletmesi sahibi olduğunu, müvekkili şirketi davalı şirketin …. Acentası …’a …. tarihleri itibariyle …Sinai Sigorta Poliçesi ile sigortaladığını, müvekkili haddanesinde 08/07/2012 tarihinde Set-1’de üretim esnasında ocağa hurda yüklenirken meydana gelen patlama sonucu ocağın delindiğini, davalı şirketin görevlendirdiği sigorta eksperi ile birlikte tutanak tutulduğunu, davalı şirketin müvekkilinin bildirimi üzerine bir eksper göndererek hasar dosyası açtığını, müvekkiline verilen yazı ile aynen “Haddane olarak faaliyet gösteren tesiste yer alan … marka, 2008 yılı imali, 25 ton 12 mva kapasiteli ergitme ocağının yapılan ekspertiz çalışması neticesinde iç cidarının çalışmasına bağlı olarak zaman içinde aşındığı ve ekonomik ömrünü tamamlayarak ocağın delinmesine, sebep olduğu” tespit edildiğinden sigorta poliçesinin teminat dışında kalan haller gereği tazminat ödenmeyeceğinin bildirildiğini, …. günü saat … sıralarında …. …. Mah. Sanayi Bölgesinde bulunan davacı …. San. Ve Tic. A.Ş.’ne ait olan ve davalı sigorta şirketine sigortalı bulunan maden ergitme ocağının çalışması esnasında delinmeyle ilgili maddi hasarlı olay meydana geldiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile 250.231,35 TL alacağın 08/07/2012 kaza tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hasarın oluş şekli yangın sigortası teminatları arasında yer almadığını, davacı tarafça yapılan hasar ihbarı üzerine ekspertiz incelemesi sonucunda … Sigortası Genel şartlarında belirtilen sigorta teminatına giren bir hadise olmadığını, hasarın eğritme ocağının iç cidarındaki aşınma sonucu ocağın delinmesi şeklinde oluştuğunun tespit edildiğini, müvekkili şirket tarafından … Üniversitesi Mühendislik -Mimarlık Fakültesine yaptırılan özel bilirkişi incelemesi sonucunda da aynı tespitin yapıldığını, hadisede infilakın söz konusu olmadığını, hasar miktarının gerçeği yansıtmadığını, sigortalı iş yerinde meydana gelen hasar sigortalı makinenin kullanım sonucu aşınarak delinmesi şeklinde gerçekleştiğini, yangın sigortası teminatlarına giren bir durum bulunmadığını belirterek haksız ve dayanaksız davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, “…Alınan bilirkişi raporları birbirleriyle örtüşür vaziyette bulunmuş ve her iki raporda özetle, hasarın patlama sonucu olmadığı, tamamen işletme hatasından kaynaklanan delinme olduğu , sigorta poliçesi kapsamındaki demirbaşın işletme hatası nedeni ile ocak iç kısmındaki refrakter malzemenin delinmesi neticesi meydana geldiği, olayın taraflar arasında akdedilen sigorta poliçesi kapsamında olmadığı görüş ve kanaatinde olduklarını bildirdikleri görülmüştür. Alınan her iki bilirkişi raporu karar vermeye ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş, hükme esas alınmış, davacıya ait Maden Ergitme ocağında yangın ve patlama/infilak meydana gelmedği, sigorta poliçesi kapsamındaki demirbaşın işletme hatası nedeni ile ocak iç kısmındaki refrakter malzemenin delinmesi neticesi meydana geldiği, olayın taraflar arasında akdedilen sigorta poliçesi kapsamında olmadığı anlaşıldığından davanın reddine” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hasarın oluş şeklinin yangın sigortası teminatı içerisinde olduğunu, hasarın ergitme ocağının iç cidarındaki aşınma sonucu ocağın delinmesi şeklinde meydana gelmediğini, aksine infilak sonucu meydana geldiğini, bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olmadığını, dosyada mevcut iddia ve itirazlarının dikkate alınmadığını, bilirkişi heyetinin gözden kaçırdığı noktanın söz konusu demirbaşların direkt sıvı çelikle temas etmediklerini, bu demirbaşların iç kısmının refrakter malzemesi adı verilen yüksek ısıya dayanıklı macun kıvamındaki madde ile yaklaşık 17-18 cm kalınlıkta kaplandığını, bu rekrakterin malzemesinin ise sürekli sıvı çeliğin makine ile temasını engelleyecek kalınlıkta muhafaza edildiğini, yenileceğini, dolayısıyla sıvı çeliğin asla makineye temas etmeyeceğini, hasarın meydana geldiği bölgeye dikkat edildiğinde bu bölgenin eriyik malzeme seviyesinde olduğunun görüldüğünü, katı bir hurdanın oraya temas etmesinin teknik olarak mümkün olmadığını, ani sıcaklık yükseltilerinin bu tip hasarı oluşturmayacağını belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davaya dayanak yapılan poliçede, …. Bank dain-i mürtehin olarak yer almıştır. 6102 sayılı TTK’nın 1453. maddesi hükmü uyarınca, malı rehin alan kimse o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı Yasa’nın 1454. maddesi hükmü gereğince bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. Böyle bir durumda, sigortalı konumunda bulunan rehin hakkı sahibi olduğuna göre, sigortadan tazminat talep etme hakkı da öncelikle ona aittir. O halde, sigorta ettiren ancak malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta ettirilenin açık muvafakatını almak şartıyla ve kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat isteme hakkına sahip olur. Sigortalı, kendi menfaati zedelendiği taktirde ancak lehine rehin verilen alacaklının açık muvafakatini almak şartıyla veya bunun dışında dava konusu kredi borcunun sigorta tazminat tutarından daha az olması halinde fazlaya ilişkin kısmı bakımından tazminat talep edebilecektir.Buna göre mahkemece talep hakkına sahip … Bank’ın açılan davaya muvafakati olup olmadığı araştırılarak bu usuli eksiklik tamamlandığı taktirde işin esasına girilmesi gerekir. Somut olayda, davacıların aktif taraf sıfatının (husumet) varlığına ilişkin olan ve mahkemece re’sen göz önünde bulundurulması gereken bu husus hakkında … Bank’a 18/03/2019 tarihli müzekkere yazılmış, gelen cevaba göre; alacaklarının ve ipotek hakkının devam ettiği ve tazminatın davacıya ödenmesine muvafakat etmediklerinin bildirildiği görülmüştür. Açıklanan nedenle, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurularak davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Bu nedenlerle sair istinaf sebeplerinin incelenmeksizin kararın kaldırılmasına ve davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan gerekçe ve re’sen gözetilmesi gereken dava şartı yönünden kabulü ile mahkeme kararının KALDIRILMASINA,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının (31,40 TL) istem halinde davacıya iadesine,
B) 1-HMK’nın 353/1-b-2. maddesine göre yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
2-Davanın dava şartı olan aktif husumet yokluğu nedeniyle HMK 115/2. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
3-Davacı taraftan yatırılan 4.316,80 TL (4.292,50 TL peşin harç + 24,30 TL başvurma harcı) harçtan alınması gerekli olan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.257,60 TL’nin istem halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansı hakkında karar kesinleştiğinde HMK 333. maddesi gereğince işlem yapılmasına,
7-HMK 359/4 maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/12/2021


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”