Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/414 E. 2021/1905 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : ..
KARAR NO : ..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ..
ÜYE :
ÜYE : ..
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :
TARİHİ :
NUMARASI :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU :
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ :
YAZIM TARİHİ :

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen ….tarih ve… Esas, … Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davalı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili; davalı ile müvekkili şirket arasına ticari ilişkiden kaynaklanan mal alım satımı ve bunlara ilişkin irsaliyeli faturalar mevcut olduğunu, davalının müvekkili şirkete iş bu sözleşmeye dayalı 11.292,74 borcu olduğunu, bu nedenle Gaziantep İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı/ borçlu tarafın borca itiraz ettiğini, müvekkili ile davalı şirket arasında kilit taşı alış verişi olduğunu gösterir sevk irsaliyeleri mevcut olduğunu, bu irsaliyelerde taşımayı gerçekleştiren aracın plakasının, teslim eden ve teslim alan kişilerin kim olduğunun ve onların imzasının yer aldığını, müvekkilinin yapılan her işlemi ve yapılan her ödemeyi ticari defterlerine işlediğini, ancak davalı taraf bütün bu işlemlerden haberdar iken takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, gerek müvekkili şirketin ticari defterlerinin, gerekse de davalı tarafın ticari defterlerinin iddialarını kanıtlar nitelikte olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacı şirket ile müvekkili arasında yapılan herhangi bir sözleşme olmadığını, davacı firmanın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacıdan kilit taşı aldıklarını, ancak taşların bedellerinin bankadan davacıya ödendiği, davacı firma tarafından müvekkiline kesilmiş faturaların tamamının ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; Taraflar arasındaki ihtilafın ….numaralı 3.776,00-TL bedelli,… numaralı 5.097,60-TL bedelli,…. numaralı 8.496,00-TL bedelli faturalardan kaynaklandığı, bu faturaların davalı defterinde kayıtlı olmadığı, davalı tarafın sözkonusu faturaların şirket yetkilisi tarafından teslim alınmadığı, sevk irsaliyelerinde imzaları bulunan …’ın şirketleri çalışanı olmadığını savunduğu, davalı tarafın bu savunmasına savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında itibar edilemeyeceği, kaldı ki davalı savunması dikkate alınsa bile davacı tarafça dosyaya ibraz edilen takibe konu, cari hesap ilişkisini oluşturan faturalar ve dayanakları olan sevk irsaliyelerinin incelenmesinde gerek ihtilaf konusu olan, gerekse ihtilaf konusu olmayan tüm faturalara dayanak sevk irsaliyelerinin… isimli kişi ve ….plakalı araç tarafından teslim alındığına dair imza ve kaydın bulunduğu, davalının defterlerine kaydettiği faturalara konu malların tesliminde teslim alan kişiye itiraz etmezken defterlerinde kayıtlı olmayan faturalar yönünden bu savunmayı getirmesinin sonuca etkili olmayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemenin cevap dilekçelerini yanlış anladığını, mahkemece müvekkilinin davacıdan kilit taşı aldığı, ancak alınan kilit taşlarının bedelleri banka kanalı ile kendilerine ödediği şeklindeki savunmanın sanki dava konusu kilit taşlarının bedellerinin de ödendiği şeklinde düşünülerek yorumlandığını, oysa savunmanın davalı ile kilit taşı ticareti olduğu, alınan kilit taşlarının bedellerinin ödendiği yönündeki savunmanın hususuna teslim edilen kilit taşlarına yönelik olduğunu, bu nedenle teslim edilmeyen kilit taşlarına dair sınırlayıcı bir açıklama ya da beyan olmadığını, cevap dilekçesinde açık ve net “alınan taşların bedelleri” denildiğini, bilirkişi raporunda 11.292,74 TL alacağın davalı defterlerinde mevcut olmadığını, çünkü bu malların teslim edilmediğini ve sevk irsaliyesindeki ….isimli kişinin davalı şirket ile bir ilgilisinin olmadığını belirtiklerini, davalı savunmasını sanki dava konusu kilit taşlarının da teslim edildiği ancak bedellerinin ödendiği şeklinde yorumlayan mahkeme kararının hatalı olduğunu, cevap dilekçesinde bahsi geçen hususun teslim alınan kilit taşlarına dair açıklama olduğunu, yani davalı firmaya teslim edilen kilit taşlarının bedelleri davacıya ödendiğini, savunmasından dava konusu kilit taşlarının da teslim edildiği anlamı çıkmayacağını, en kötü ihtimalde mahkeme savunmanın açıklanması yönünde “cevap dilekçesinde bahsettiğiniz ödeme dava konusu faturalara mı ilişkin olup olmadığı şeklinde ” soru sorması gerektiğini, yani HMK 31 gereği hakim”davayı aydınlatma görevi kapsamında cevap dilekçesini açıklattırması gerektiğini, netice olarak dava konusu faturalardaki kilit taşları davalıya teslim edilmediğini, yerel mahkemece bu iddia araştırılmadığını, ayrıca teslim edilen kilit taşlarının M. Yilmaz tarafından teslim edilmesinin, teslim edilmeyen kilit taşları için teslim olgusunu kanıtlamayacağını, dava konusu teslim edilen malların ….isimli sevk irsaliyesi ile teslim edildiği teslim edilenlere itiraz edilmediği için kayıtlı olmayan faturalardaki teslimlere itiraz edilmesinin neticeyi değiştirmeyeceği gerekçesinin Yargıtay kararlarına tamamen aykırı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Fatura satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı tutarı göstermek üzere emtiayı satan veya iş yapan tacir tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır. Fatura tek başına alacağın varlığını ispatlamaya yeterli değildir. Faturanın tebliğ edilmiş olması da faturada belirtilen alacağın doğmasına sebep olan edimin ifa edildiğini göstermez. Faturaya dayalı olarak alacak talebinde bulunan kişi, faturada belirtilen alacağın doğmasına sebep olan edimin (mal teslimi, hizmet ifası vs.) ifa edildiğini ispatla mükelleftir. Dava konusu somut olayda icra takibinin dayanağı olan …. numaralı 3.776,00-TL bedelli, … numaralı 5.097,60-TL bedelli, …. numaralı 8.496,00-TL bedelli faturaların davalı tarafa ait ticari defterlerde yer almadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı taraf, sözkonusu faturalardaki malları teslim ettiğini geçerli delillerle ispat etmekle mükelleftir. Davalı tarafın teslim alınan kilitli taşların bedellerinin ödendiği yönündeki savunması davalı tarafın kabul etmediği faturalar yönünden de ödeme savunmasında bulunduğu anlamına gelmez. Ayrıca, davalının şirket yetkilisi ya da çalışanı olmayan nakliyeci, pazarlamacı vb. kişiler aracılığıyla davalıya daha önceden mal teslim edilmiş olması, sonradan aynı kişilere teslim edilen malların davalıya teslim edildiğini göstermez. Mahkemece faturalara konu malları teslim alan … isimli kişinin davalı şirket adına mal teslim almaya yetkili (şirket ortağı, çalışanı vb.) olup olmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….tarih ve…. Esas,….Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan harcın isteği halinde davalıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İİK’nın 36/5. maddesi gereğince davalı tarafından yatırılan teminatın İADESİNE,
HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere 09/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi. 09/12/2021
Başkan
Üye
Üye
Katip
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”