Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/405 E. 2021/1894 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/405
KARAR NO : 2021/1894

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2019
NUMARASI :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
YAZIM TARİHİ : 08/12/2021

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 25/11/2019 tarih ve 2018/1125 Esas, 2019/1507 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilli firma ile davalı şirket adına, davalı şirketin imza yetkilisi yöneticisi ….’in … 1. Noterinde tanzim edilen … tarih ve …yevmiye numaralı vekaletnamesi yetkili kıldığı vekili …. tarafından cari hesap usulü yakıt alım anlaşması yapıldığı, müvekkilli firma ile davalı şirket arasında cari hesap usulüyle yakıt anlaşması gereği davalı şirkete ait araçların yakıt ihtiyaçlarını müvekkili firma tarafından temin edildiği, satış ve teslim fişlerine ve Z raporuna uygun olarak … tarih ve… sayılı açık fatura ile .. tarih ve … sayılı açık fatura düzenlenerek borçlu firmaya teslim edildiği, bu satış anlaşması gereği borçlu şirkete ait ….., …,…, …. plakalı araçlara . …ve….sayılı açık fatura ile 59.520,93 TL yakıt satışı gerçekleştirildiği, şirkete ait ….,…, …, …,…. plakalı araçlara … tarih ve … sayılı açık fatura ile 98.186,08 TL yakıt satışı gerçekleştiği, bu satışlara karşılık borçlu firma tarafından vekil…… aracılığıyla …. vade tarihli …TL bedelli bono ve .. vade tarihli …TL bedelli bononun müvekkili firmaya teslim edildiği, müvekkilinin davalı adına düzenlemiş olduğu tarihleri, seri numaraları, ve tutarları belirtilen faturalar muhteviyatındaki yakıtları davalıya satmasına rağmen müvekkilinin davalıdan alacağını tahsil edemediğini, 2 adet bononun ödenmediğini, müvekkilinin oyalandığını, yaptıkları araştırma neticesinde borçlu şirketin el altından kamyonları ve diğer araçları satışa çıkardığını ve hisselerini ….isimli bir şahsa devrettiklerini belirterek borçlunun taşınır ve taşınmaz mallarına ihtiyati haciz konulmasına ilişkin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/432 D.İŞ sayılı dosyası ihtiyati haciz kararının bu dosya kapsamında karar verilinceye kadar devam ettirilmesine, müvekkilli firmanın yaptığı akaryakıt satışından doğan 158.000- TL ‘nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece; “… Davacı tarafından düzenlenen …. fatura tutarının 50.441,47-TL (KDV dahil 59.520,93-TL) ve … numaralı fatura tutarının 83.208,54-TL (KDV dahil 98.186,08-TL) olduğu, bu faturaların davacının kendi defterlerinde kayıtlı olup davalı defterlerinde bu faturalara ilişkin kaydın bulunmadığı; gerek davacının 2017 ve 2018 yılı yevmiye defterlerinin gerekse davalı 2018 yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yaptırılmadığı, davalının 2017 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yasal süresi geçtikten sonra yaptırıldığı; bu sebeple HMK’nın 222/3-4 hükümleri uyarınca ticari defterlerin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği açıktır.

Diğer taraftan, talep konusu edilen faturaların …. Vergi Dairesine BA formu düzenlenmek suretiyle bildirildiği, yine dava konusu faturaların 30/12/2017 ve 31/12/2018 tarihlerinde verilen KDV beyannamelerinde gösterildiği, dolayısıyla teslim almadığı bir malla ilgili KDV beyannamesinde bulunmasının mümkün olmadığı, süresinde faturaya itirazda bulunduğu, iade faturası kesmek suretiyle malları davacı satıcıya iade ettiğine ilişkin de bir delil ve belgenin sunulmadığı, dolayısıyla Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 15/11/2012 tarih, 2012/9636 Esas 2012/17068 Karar; 05/07/2017 tarih, 2016/9749 Esas, 2017/5608 Karar; 23/03/2017 tarih, 2016/12244 Esas, 2017/2368 sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere, malları tesliminin kanıtlandığı, aksine ticari defter kayıt ve belgeleri ile başkaca yazılı delil ve belge sunulmadığı anlaşıldığından davacının, tüm dosya kapsamından, takip tarihi itibariyle davalıdan 157.707,01-TL alacağının olduğu sonucuna varılmış ve davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 157.707,01-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

Karara karşı davalı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının usul ve yasalara aykırı olduğunu, müvekkili şirket yetkilisi …. tarafından dava dışı…..’in …… Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamesi ile yetkilendirildiğini ancak ….’in bu vekaletnameye dayanarak; şirket yetkilisi müvekkilinin haberi ve bilgisi olmadan; işbu davaya konu … vade tarihli …TL ve … vade tarihli …TL iki adet bono düzenleyerek davacı şirkete verdiğini, sözkonusu vekaletnamede; “…şirketi borç ve taahhüt atına almaya sokmaya, TC hudutları dahilinde bilcümle özel veya tüzel kişiler nezdinde şirketimizi borç ve taahhüt altına sokmaya, borç ve taahhüt senetlerini tanzim ve imzaya..” diye bir ibarenin yer almadığını, vekaletnamede müvekkil şirketi borç altına sokan herhangi bir düzenleme yok iken davacı tarafından müvekkil şirket aleyhine açılan işbu davanın yasalara, usule, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırılık taşıdığını, mahkemece bu durumların hepsinin göz ardı edilerek karar verildiğini, müvekkil şirket yetkilisi …’in işbu davaya konu bonoları düzenleyen …’e güveni kötüye kullanma suçundan dolayı suç duyurusunda bulunduğunu, ….’in kendisine verilen vekaletnameyi kendi çıkarları için haksız bir şekilde kullanarak şirketi büyük zararlara uğrattığını, yine davacı şirketin de bu durumda gereken dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve vekaletnamede olmayan bir düzenleme üzerinden müvekkil şirketi borçlu gibi gösterdiğini, haksız ve yersiz şekilde müvekkil şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını ve başlatılan takibin Gaziantep 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/566 esas sayılı dosyası ile durdurulduğunu ve davanın müvekkil şirket lehine kabul verildiğini, ayrıca yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda, anlaşılmaz bir şekilde dosyadaki mevcut bilgiler olmasına rağmen yapılması gereken işlemle ilgili net bir değerlendirmede bulunulmadığını belirterek, istinaf başvurularının kabulü ile yerel mahkemenin kararının bozulmasına, hükmün bozulması yerine davanın Bölge Adliye Mahkemesi’nde yeniden görülmesine karar verilirse; ilk derece mahkemesinin hükmünün kaldırılmasını ve yeniden hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava konusu faturalara karşılık davalıdan …vade tarihli …TL bedelli ve … vade tarihli ….TL bedelli bonoların alındığını beyan etmiş, bu bonolara dayanılarak alınan ihtiyati haciz kararı … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takibe konulmuştur.
Dairemizce takibe konu bonolar incelenmiş, keşideci hanesinde davalı, lehtar hanesinde davacının bulunduğu görülmüştür.
Gaziantep 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/566 Esas, 2019/549 Karar sayılı dosyası ile yukarıda unsurları belirtilen iki adet bonodaki imzaya itirazın kabulüne karar verilmiş, karar Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 2019/2237 Esas, 2020/1655 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddi kararının temyiz edilmemesi üzerine 26/11/2020 tarihinde kesinleşmiştir.

Davanın dayanağı, toplam bedeli 157.707,01 TL olan iki faturadır. Faturalar, davalının ticari defterlerinde yer almamaktadır. Ancak davalı Vergi Dairesine verdiği 12/2017 ve 01/2018 dönemine ait KDV beyannameleri ile dava konusu faturaları beyan etmiştir. Davalı tarafın resmi bir kuruma dava konusu malları teslim aldığına yönelik beyanı kendisini bağlar. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2016/4326 Esas, 2016/14860 Karar sayılı ilamı) Sonradan düzeltme beyanı verilmesinin de sonuca etkisi yoktur. (Y19HD., 05.07.2017 tarih, 2016/9749 Esas, 2017/5608 Karar; Y19HD., 23.03.2017 tarih, 2016/12244 Esas, 2017/2368 Karar)

Davalı yan akdi ilişki ve takip dayanağı faturaları kabul etmemiş ve ticari defterlerine işlememiş ise de, Vergi Dairesine mal ve hizmet alımı beyan edildiğinden, akdi ilişkinin varlığı ile davalının fatura tutarları kadar davacıdan mal ve hizmet aldığı karine olarak kabul edilmiştir. Davalı taraf, akdi ilişkinin bulunmadığını ya da aldığı mal ya da hizmetin bedelini ödediğini ispata yarar delil sunmamıştır.

Hal böyle olurca, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle davalının KDV beyannamesinde davacının iddia ettiği fatura karşılığı kadar mal ve hizmet alındığının beyan edilmiş olmasına, daha sonra bu forma yönelik düzeltme beyanı verilmesinin sonuca etkili olmamasına, bu durumda faturaya konu malların teslim edilmiş olduğunun kabul edilmesine ve davalı tarafından ödeme belgesi sunulmamış olmasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 10772,96 TL harçtan peşin alınan 2694,00 TL harç mahsup edilerek bakiye 8078,96 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5- Kararın taraflara tebliğine,
HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 08/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”