Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/27 E. 2021/1669 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2019
NUMARASI : 2019/314 Esas, 2019/1310 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
YAZIM TARİHİ : 04/11/2021

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08/10/2019 tarih ve 2019/314 Esas, 2019/1310 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davalı tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, borçlu şirket ile müvekkili şirket arasında borçlunun fuarda kendi firmasını tanıtması için … tarihli sözleşme yapıldığı ve ….tarihli … numaralı … TL tutarlı fatura işlendiği, borçlu şirketin vadesi gelen borcu ödemediğini belirterek …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına ile borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı/ borçlu tarafın borca itiraz ettiğini, bu nedenle borçlunun itirazının iptaline, haksız itirazdan dolayı davalı/borçluların alacağın % 20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :
Davalı davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI :
Mahkemece; “…Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından, faturaya dayalı başlatılan takibe itiraz edilmesi neticesinde iş bu itirazın iptali davası açılmıştır. Davacı taraf delilleri arasında ticari defterlere de yer verdiğinden davacı şirketin ticari defterleri incelenmiş olup, 31/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, takibe konu faturanın defterlerde kayıtlı olduğu ve ödenmediği belirtilmiştir.
Ticari defterlerin delil olarak dikkate alınmasının şartlarından biri de her iki tarafın defterlerinin birbiri ile uyumlu olması gerektiğidir. Bu doğrultuda davalı şirketin defterlerinin de incelenmesi için defter ibrazına yönelik ihtaratlı davetiye çıkartılmış ise de davalı şirket kendisine verilen sürede defterlerini ibraz etmemiş ve buna ilişkin de herhangi bir makul sebep bildirilmemiştir. Buna göre davacının defter kayıtları ile ibraz ettiği diğer delillerle davasını ispatladığı gerekçe ve kanaatiyle talebi kabul edilmiştir.
Davalı tarafın defterlerini ibraz etmemesi sebebiyle defterlerin uyumlu olup olmadığı, anlaşılmamıştır gerekçesiyle davanın reddedilmesi durumunda davacı tarafça muntazam tutulmuş defterlerin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu , ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip, sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir sonuç doğuracaktır. Bu hususu destekleyen birçok yargıtay kararı da bulunmaktadır.
Nitekim Yargıtay 15.HD 2018/2696 E. 2018/3431 K.sayılı ilamında “Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.”
Yine Yargıtay 11.HD 2016/6647 E. 2017/7274 K. Yargıtay 11 HD, 2012/16737 E. 2013/16182 K, Yargıtay 11.HD 2016/2759 E. 2017/5005 K. Sayılı ilamları da benzer mahiyette olup davalının süresinde ticari defterlerini ibraz etmemesinin davacı lehine değerlendirilerek, davacının usulüne uygun tutulmuş defterleri ile davanın kabul edilebileceği yönündeki emsal ilamlar da dikkate alınarak iş bu davada davacının defterleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilerek şartları oluşan icra inkar tazminatına da hükmedilerek aşağıdaki gibi karar verilmiştir…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükme bağlanan alacağın mükerrer bulunduğunu, davacı şirketin önce … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile … tutarlı senede dayanarak ve yine fuarcılık iddiasıyla icra takibi başlatıldığını, bu dosyanın borçlusunun diğer kuruluşları olan ….Endüstriyel Soğutma Sistemleri San. ve Tic, Ltd. Şti. olduğunu, icra takibini konu edilen senetteki imzaların kendilerine ait olmadığı için açtıkları imzaya itiraz davasının Gaziantep 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018 / 536 esas sayılı dosyası ile halen derdest bulunduğunu, dosyaya sunulan bilirkişi raporunda imzanın kendilerine ait olmadığının tespit edildiğini, davacı şirketin kötüniyetli olduğunu, imzaların sahte olduğunu bildiği için bu kez de diğer yan kuruluşları olan … İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti aleyhine icra takibi yaptığını ve eldeki davayı açtığını, … İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti. ‘nin davacının iddia ettiği alacakla bir ilgisinin olmadığını, bilirkişi raporunda muhtemeldir ki firmaların isimleri çok benzer olduğu için defter kayıtlarında hangi Kuruman firmasının bulunduğunun belirtilmediğini, ortada mükerrer bir takip ve alacak iddiası olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davalı tarafça yargılama aşamasında belirtmediği hususlar istinaf aşamasında itiraz konusu edilmiştir. Keza ilk derece yargılamasında da herhangi bir cevap dilekçesi vermemişlerdir. Davacı şirketin ilgili firmaya ticari defter kayıtlarında da sabit olduğu üzere davacı firmanın düzenlemiş olduğu … TL’lik fatura gereğince sözü edilen hizmeti sunmuş olduğu, davalı tarafında istinaf taleplerindeki mükerrer ödeme iddiası dışında ödeme yaptıklarına ilişkin herhangi bir delil sunmadığı görülmüştür. Bilirkişi rapor ve içeriği, davacı taraf ticari defter ve kayıtları, davacı tarafından söz konusu hizmeti davalı tarafa sunduğuna ilişkin dosya kapsamındaki belgeler, gerekçeli karar içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 967,26 TL harçtan peşin alınan 241,82 TL harç mahsup edilerek bakiye 725,44 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/11/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”