Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/261 E. 2021/1786 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/261
KARAR NO : 2021/1786

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/10/2019
NUMARASI : 2019/555 Esas, 2019/1023 Karar
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [ ….] UETS
DAVALI : … – … – …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
YAZIM TARİHİ : 24/11/2021

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 09/10/2019 tarih ve 2019/555 Esas, 2019/1023 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ….İcra Müdürlüğünün….esas sayılı dosyası ile takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe girildiğini, takipte talep edilen % 10 çek tazminatına itiraz edildiğini, kötü niyetli olan çek tazminatı yönünden davalı tarafın kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece; “Davacı vekiline arabuluculuk son tutanağına sunması ile ilgili muhtıra gönderildiği, muhtıranın davacı vekiline tebliğ olunduğu , davacı vekilince sunulan 03/09/2019 tarihli beyan dilekçesinde arabuluculuğa başvuru zorululuğunun bulunmadığını beyan ederek, arabuluculuğa başvurmadan dava açtığının dosya kapsamından anlaşıldığı” gerekçesiyle davacının davasının dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının hukuka ve mevzuata aykırı olduğunu, açmış oldukları davada taleplerinin menfi tespit istemine ilişkin olup, taleplerinin bir miktar paranın ödenmesi ve yahut tazminat istemi olmadığını, TTK’nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğunu, işbu davanın arabuluculuğa başvuru zorunluluğu olmayan bir dava olup bu sebepten dolayı da arabuluculuk dava şartı bulunmadığını, menfi tespit davasıyla ilgili İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 2019/521 Esas 2019/423 Karar 21.03.2019 karar tarihli dosyasında vermiş olduğu kararda: ”Menfi tespit davaları bu kapsamda değerlendirilemez. Çünkü, menfi tespit davalarında, bir miktar alacağın tahsili talebi yoktur. Yani, ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarının açılabilmesi için arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesinin karar gerekçesi bu nedenle usul ve yasaya aykırıdır.” denildiğini, açıklanan bu nedenlerden dolayı yerel mahkemenin bu hususları gözetmeyerek; davayı dava şartı yokluğundan usulden reddetmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına ve vekalet ücretleri ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İnceleme 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların bulunup bulunmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, çek tazminatı nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti (menfi tespit) istemine ilişkindir.
19.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiştir.
Anılan maddeye göre; “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” denilmiştir.
Görüldüğü üzere, 6102 sayılı TTK’ye eklenen 5/A maddesinde, Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan ticari davalarda, arabuluculuk dava şartı olarak belirlenmiş olup Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2020/85 Esas, 2020/454 Karar sayılı “Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Dairelerinin Kesin Nitelikteki Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesine Yönelik Karar”ında da belirtildiği üzere menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesi zorunlu değildir.
Bu nedenle mahkemece dava şartlarının mevcut olduğu kabul edilerek işin esasına girilip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın kaldırılıp, yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
1-Davacı tarafın istinaf talebinin açıklanan gerekçeyle KABULÜNE; inceleme konusu karar usul ve yasaya uygun olmadığından HMK’nın 353/1-a-4. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Gerekçede belirtilen nedenlerle dosyanın yeniden yargılama yapılması için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafın yatırmış olduğu istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 24/11/2021


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”