Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/253 E. 2021/1843 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/253
KARAR NO : 2021/1843

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN VEKİLİ :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/09/2019
NUMARASI : 2015/555 Esas, 2019/861 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
YAZIM TARİHİ : 01/12/2021

Taraflar arasında görülen davada GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nce verilen 12/09/2019 tarih ve 2015/555 Esas, 2019/861 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekilince istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Plakalı otobüste yolcu iken geçirmiş olduğu trafik kazası sebebiyle ağır şekilde yaralandığını, tedavi gördüğünü, bu kaza sebebiyle davalı tarafça düzenlenen Karayolları Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi kapsamında davalı … şirketine karşı …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını ancak davalı tarafın süresinde borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin mağdur olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacının beyanlarının dosya kapsamı ile örtüşmediğini, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti kapsamında olduğunu, davacının ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, başvuruda bulunmadıklarını, açılan davanın ve icra inkar tazminatı talebinin haksız olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; müvekkili aleyhine açılan haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece; “….Tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu, tarafların beyanları ve alınan denetime elverişli bilirkişi raporları doğrultusunda; Davacı asilin “Karayolları Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Koltuk Kaza Sigortası Genel Şartları” A.3.2. Maddesinde geçen sakatlık teminatı kriterlerine uyan herhangi bir maluliyetinin bulunmadığı, her ne kadar davacı vekili tarafından 12/09/2019 tarihli 19 nolu celse de, raporlar arasında çelişki bulunması sebebiyle dosyanın İstanbul ATK tarafından hazırlanan rapora göre kabul kararı verilmesi talebinde bulunulmuş ise de; İstanbul ATK tarafından düzenlenen 14/05/2018 tarihli bilirkişi raporu dikkate alındığında bu raporun sonuç bölümünde de “Karayolları Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Koltuk Kaza Sigortası Genel Şartları” A.3.2. Maddesinde düzenleme bulan sakatlık teminatı yönü ile herhangi bir hesaplama yapılamadığının bildirildiği anlaşılmakla davanın reddine” karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, işbu davada …. Üniversitesince müvekkiline Koltuk Sigortası genel şartlarına göre ‘herhangi bir sakatlık yoktur raporu’ verildiğini, buna yapılan itiraz üzerine dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderildiğini, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın da davacının % 13.3 oranında sakatlığı bulunduğunu mütalaa ettiğini, bunun üzerine yerel mahkemenin sakatlık oranının Karayolları Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası genel şartlarına göre hazırlanmasını talep ederek İstanbul ATK’ya tekrar yazı yazdığını, bu yazıya cevap veren İstanbul ATK Başkanlığının ise eski raporun geçerli olduğunu ve genel şartlardaki % nitelendirmesinin sakatlık oranını belirtmediğini sadece tazminat ödeme oranını belirttiğini açıkladığını, İstanbul ATK’nın bu alanda en etkin ve kanunca yetkilendirilmiş kurum olduğunu, bu konuda sürekli Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi denetimine uygun raporlar hazırladığını, verdiği raporun da hüküm kurmaya yeterli olduğu görüşünde olduklarını ancak yerel mahkemenin hatalı değerlendirmesi sonucu tazminat oranı ile sakatlık oranı nitelendirmesinde hataya düşüldüğünü, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf isteklerinin kabulüyle usul ve yasaya aykırı olan yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası kapsamında tazminat talebine ilişkindir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacının 27 SY 546 plakalı otobüste yolcu olarak bulunduğu sırada geçirdiği trafik kazanı neticesinde sağ kalça ve diz eklem hareketlerinde kısıtlılık ile sağ alt ekstremitede sola göre 3 cm kısalık arızaları meydana geldiği dosya kapsamı ile sabittir.
Mahkemece Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’nın A.3.2. Maddesinde geçen sakatlık teminatı kriterlerine uyan herhangi bir maluliyetin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Dosyada bulunan ATK İstanbul 3. İhtisas Kurulu’nun 15/09/2017 tarihli raporunda davacının % 13.3 meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayıldığı, ATK İstanbul 3. İhtisas Kurulu’nun 14/05/2018 tarihli raporunda ise Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarınde belirtilen oranların sakatlık tazminatının yüzde olarak ne kadarının ödeneceğine ilişkin bir tablo olduğu, tıbbi olarak meslekte kazanma gücü kaybı oranının belirlenmesinde kullanılabilecek bir tablo olmadığı belirtilmiş olup bu açıklama davacının tazminat hak etmediği anlamına gelmez.
“Ferdi kaza sigortaları, can sigortası türlerinden olup, meblağ sigortası olması itibariyle de, ölüm halinde limit kadar olmak üzere maktu; yaralanma halinde ise, yapılan tedavi giderleri bakımından buna ilişkin limiti geçmemek üzere ve yapılan harcama kadar nispi; sürekli sakatlık halinde ise, sakat kalma oranı ve sakatlığın derecesine göre limitin belli oranı olmak üzere, sigorta bedelinin ödenmesini gerektirir. Uyuşmazlık halinde bu yönlerin ispatlanması yeterli olup, gerçek zararın hesaplatılmasına girişilmeksizin, tespit edilecek bu miktarların aynen ödenmesi gerekmektedir.
25.03.2004 tarihli Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlar B.1.1 maddesi 1.fıkrasında: “İşbu poliçe ile temin edilen bir kaza, sigortalının derhal veya kaza tarihinden itibaren iki sene zarfında daimi surette maluliyetine sebebiyet verdiği takdirde tıbbi tedavinin sona ermesini ve daimi maluliyetin kat’i surette tesbitini müteakip, daimi maluliyet sigorta bedeli aşağıda mündemiç nisbetler dahilinde kendisine ödenir.” denildikten sonra, (36) satırdan oluşan bir tabloya yer verilmiş, daha sonrasında yer alan fıkrada ise “Yukarıdaki cetvelde zikredilmemiş bulunan maluliyetlerin nisbeti, daha az vahim olsalar bile, bunların ehemmiyet derecelerine göre ve cetvelde yazılı nisbetlere kıyasen tayin olunur.” denilmiştir.
Davacının Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası poliçesi kapsamında maluliyetinin dosya kapsamında bulunan ve eksik var ise temin edilmek suretiyle davacının tedavi ve hastane evraklarına göre; poliçe şartlarında ve klozlarında düzenlenmiş olan maluliyet cetvelinden hangisi kapsamında kaldığı belirlenmelidir. Şayet maluliyetinin cetvelde belirtilen maluliyetlerden herhangi biri kapsamında değilse bunun organın işlev ve önem derecelerine göre cetvelde yazılı oranlara göre kıyasen belirlenmesi gerekmektedir.(Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 29/06/2021 tarih, 2021/3218 Esas, 2021/3885 Karar sayılı kararı)
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde, bir meblağ sigortası olan ferdi kaza sigortacısı olan davalının sorumluluğunun, tespit edilen sakatlık oranı ve Genel Şartlar’a ekli cetvellere göre konusunda uzman doktor ve sigortacı bilirkişi heyeti marifetiyle tespitinden sonra karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası poliçesi kapsamındaki talebin reddi doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, yukarıda belirtilen şekilde yargılama yapılarak bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2- Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/09/2019 tarih ve 2015/555 Esas, 2019/861 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan harcın isteği halinde davacıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere 01/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan V.

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”