Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/187 E. 2021/1778 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/187
KARAR NO : 2021/1778

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2019
NUMARASI : 2018/658 E., 2019/1354 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
YAZIM TARİHİ : 24/11/2021

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2018/658 Esas, 2019/1354 Karar sayılı dosyasında verilen 14/10/2019 tarihli kararın istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillinin …. ilinde kuruyemiş dükkanı olduğu, dükkanını hırsızlık gibi menfi durumlara karşı davalı şirkete ….numaralı poliçe ile sigortalattığını, 14.03.2018 günü saat 08.00 sıralarında davalıya sigortalanan dükkanda hırsızlık olayı meydana geldiğini, olayın adli makamlara intikal ettiğini, meydana gelen olay nedeniyle sigortalanan dükkanda 1730 TL nakit para, 440 paket …marka sigara, 400 paket .. marka sigara, 300 paket .. marka sigara, 450 paket … marka sigara, 3500 paket …marka sigara, 400 paket .. marka sigara, 300 paket … marka sigara, 100 paket … marka sigara, 150 paket … marka sigara, 150 paket … marka sigara, 50 paket … marka sigara, 30 kg iç antep fıstığı, 20 kg badem içi, 20 kg Kaju, 20 kg fındık içi çalındığını, müvekkilinin uğramış olduğu zarar nedeniyle davalı … şirketine müvekkili tarafından zararın karşılanması amacıyla başvuru yapıldığını, ancak davalı … şirketi tarafından müvekkilinin başvurusunun reddedildiğini, davalı … şirketi tarafından müvekkiline imzalatılan evraklarda yazan hiçbir hüküm müvekkili ile müzakere edilmeden ve herhangi bir şekilde müvekkili aydınlatılmadan imzalatıldığını, meydana gelen olayda müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekilinin 08/07/2019 tarihinde vermiş olduğu ıslah dilekçesiyle; dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL için dava açtıklarını, 5.030,00 TL artırılarak, 6.030,00 TL’ye yükseltilmesini, ıslah taleplerinin kabulü ile toplam 6.030,00 TL’nin yasal faizi, masraflar ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağın, alacağın belirlenebilir olduğu hallerde davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararının bulunmadığını, davacının çalındığını iddia ettiği nakit para miktarının ve malları tek tek zikrettiğini, davacının oluşan zararı ve talep edilebilecek miktarı belirlediğinin açıkça ortada olduğunu, davacının elinde bulundurduğu ticari defter ve kayıtlar çerçevesinde alacağını belirlemesinin mümkün olup, belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu hırsızlık olayıyla ilgili davacı yanca … Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunulduğunu, ceza davasının devam ettiğini, neticesinin beklenilmesi gerektiğini, davacının talebinin sigorta teminatı kapsamı dışında olduğunu, davacıya ait işyerinin müvekkili şirketçe … poliçe nolu sigorta poliçesi ile “İşyeri Paket Sigortası” kapsamında sigortalanmış olup, bahse konu poliçede teminat altına alınan hususların açıkça belirlendiğini, davacının meydana gelen hırsızlık olayını müvekkili şirkete ihbarı üzerine bağımsız bir sigorta eksperinin olay yerinde araştırma yaptığını, sigorta eksperi tarafından davacının zarar tazmin talebinin reddinin gerektiğinin tespit edildiğini, gerek poliçe kapsamı ve gerekse de Hırsızlık Sigortası Genel Şartları mucibince davacı yanın hasar talebinin “teminat dışı” olup, poliçe kapsamında müvekkili firmaca tazmin edilemeyeceğini, zararın poliçe teminatı içerisinde kaldığı varsayılırsa mal sigortalarında, sigortacı sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle yükümlü olduğunu, ancak tazminatın ödenebilmesi için davacının uğramış olduğu zararın uzman bilirkişilerce ayrı ayrı hesap ettirildikten sonra sonuca göre karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, “…Mahkememizce, davacı işyerinden çalındığı iddia edilen unsurların tespiti bakımından davacı ticari defterleri ve davacı tarafından Mahkememize sunulan fatura kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmesi için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından sunulan 06/03/2019 tarihli rapor incelendiğinde; davacının dava dosyasına ibraz ettiği 2018 yılı yasal defterlerinde davaya konu hırsızlık olayına dair herhangi bir kaydın olmadığı, çalındığı iddia edilen sigaraların ve kuruyemişlerin davacının envanterinden düşürülmediği gibi çalındığı iddia edilen bu sigaraların envanterden düşürülmediği halde 31/12/2018 tarihinde davacının envanterinde sadece 16.171,84 TL tutarında sigara görüldüğü, davacının envanterinde görülen bu sigara tutarının çalındığı iddia edilen sigaraların tutarlarından düşük olduğu, bu nedenle davacı tarafça dava dosyasına ibraz edilen ticari defterlere göre hırsızlık olayı sebebiyle uğranılan zararın çalındığı iddia edilen sigaralar yönünden belirlenmesinin mümkün olmadığı; öte yandan davacının defter kayıtlarında ve envanterinde çalındığı iddia edilen 6.700 TL kuruyemiş tutarından fazla kuruyemiş bulunduğu kaydının olduğu, bu bedele poliçe hükümlerine göre %10 muafiyet uygulanması halinde zararının 6.030 TL olabileceği rapor edilmiştir. Davacının çalındığını iddia ettiği sigara miktarı defter kayıtlarında mevcut bulunan kayıtların çok üzerinde olduğundan bu yöndeki talebi kabul edilememiştir. Öte yandan davacının envanter kayıtlarına göre çalındığı iddia edilen 6.700 TL’lik kuruyemiş tutarından fazla kuruyemişin bulunduğu kaydının olduğu anlaşıldığından, işyerinin alanı itibariyle, çalındığı iddia edilen kuruyemiş emtiasının işyerinde bulunmasının mümkün olduğu kanaatiyle yazılı biçimde hüküm tesis edilmiştir. 1-Davanın KABULÜNE 6.030,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin söz konusu kararının usule, yasaya, hakkaniyete ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, alacağın belirlenebilir olduğu hallerde davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararının olmadığını, davacının elinde bulundurduğu ticari defter ve kayıtlar çerçevesinde alacağını belirlemesinin mümkün olup, belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının talebinin sigorta teminatı kapsamı dışında olduğunu, davacının meydana gelen hırsızlık olayını müvekkili şirkete ihbarı üzerine bağımsız bir sigorta eksperi olay yerinde araştırma yaptığını, sigorta eksperinin tarafsız ve müstakil inceleme yapan yasayla bağlı ve yeminli bir kişi olduğunu, sigorta eksperinin tarafsız davranarak mevcut bilgi ve belgelere göre bir inceleme yaptığını, davacının zarar tazmin talebinin reddi gerektiğinin 26/03/2018 tarihli raporuyla açıkça tespit ettiğini, gerek poliçe kapsamı ve gerekse de Hırsızlık Sigortası Genel Şartları mucibince davacı yanın talebinin “teminat dışı” olup, poliçe kapsamında müvekkili firmaca tazmin edilemeyeceğini, davacının poliçedeki özel şartlara aykırı davrandığını, davacının iddiasını ispat edemediğini, tazminatın ödenebilmesi için davacının uğramış olduğu zararın uzman bilirkişilerce ayrı ayrı hesap ettirildikten sonra sonuca göre karar verilmesi gerektiğini, gerçek zararı ispat etmek zarara uğradığını iddia eden sigortalıya ait olduğunu, poliçe genel şartlarında “poliçe teminatına giren bir hasar gerçekleştiğinde tazminat ancak sigortalının beyanının, giriş-çıkış ve envanter kayıtları ile diğer bütün kanuni defter evrakının incelenmesi ve saptanması sonucunda ödenebilir” denilmek suretiyle beyanla belge ve defterlerin örtüşmesi zorunluluğunun getirildiğini, ancak olayda bir örtüşme sağlanamadığını, poliçe kapsamında davacıya herhangi bir ödeme yapılamayacağının bilirkişi heyetince doğru bir şekilde tespit edildiğini, mahkemece müvekkili firma aleyhine böyle bir kararın verilmiş olmasının hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

HMK’nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, …. paket sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin işyerinde 14/03/2018 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayında sigara ve kuruyemişlerin çalındığını, sigorta poliçesi gereği davalı … şirketinin tazmin yükümlülüğü bulunduğunu beyanla fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile 1000 TL’nin davalıdan tahsili talebi ile açtığı davayı, 08/07/2019 tarihinde ıslah ederek 6.030 TL’nin davalı … şirketinden yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulü ile 6.030 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Dosyaya kazandırılan 06/03/2019 tarihli Bilirkişi Heyet Raporunda; davacının işyerinin ….Paket Sigorta poliçesiyle sigortalandığı, poliçede hırsızlık klozunun bulunduğu, poliçede Hırsızlık Güvenlik Önlemleri Şartı kısmında; “Hırsızlık teminatı, sigortalı işyerinin zemin ve/veya bodrum katlarında kilitli kepenk, demir parmaklık, panjur, 12 mm veya daha kalın ve darbelere dayanıklı dış cephe camı, alarm sistemi, özel güvenlik, gece bekçisi bulundurma önlemlerinden en az birinin bulunması şartı ile verilmiştir.” düzenlemesinin bulunduğu ve davacı tarafından poliçede öngörülen güvenlik önlemlerinin alındığına ilişkin bir delil ve belge ibraz edilmediği tespit edilmiştir. Poliçede belirtilen güvenlik önlemi şartı yerine getirilmediğinden davacının talebinin teminat dışı olduğu açıktır. Açıklanan nedenle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmamıştır.
Mahkemece poliçede bulunan hırsızlık güvenlik önlemleri şartı hususu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf başvusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
A-1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/10/2019 tarih ve 2018/658 Esas, 2019/1354 Karar sayılı kararınınn KALDIRILMASINA,
3-Davalı vekilince yatırılan istinaf yolu karar harcının istek halinde anılan tarafa İADESİNE,
4-Davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf başvuru harcı, 23,50 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 144,80 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
B-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Peşin alınan 121,80 TL harçtan alınması gereken 59,30 karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 62,50 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Varsa kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde ilgili tarafa iadesine,
6- Kararın HMK’nın 359/4. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
HMK’nın 353/2 ve 362/1-a maddesi uyarınca kesin olarak 24/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi. 24/11/2021


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”