Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1314 E. 2022/747 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ .
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1314
KARAR NO : 2022/747

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ..
ÜYE : .
ÜYE : ..
KATİP : ..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2020
NUMARASI : 2019/490 Esas, 2020/418 Karar

DAVACI : ..
VEKİLLERİ : Av. ..
Av. ..
Av…
Av. ..
Av…
DAVALI :..
VEKİLLERİ : Av. …
Av..
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
YAZIM TARİHİ : 21/04/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 14/10/2020 tarih ve 2019/490 esas, 2020/418 karar sayılı kararının istinaf incelemesi davalı vekilince istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, müvekkili olan şirketin organik tarım ürünlerinin kontrolü ve sertifikalandırılması alanında faaliyet göstermekte olan yetkili bir sertifikasyon şirketi olduğunu, müvekkili tarafından davalı şirkete gözetmen sıfatıyla su sızdırma testi hizmeti de dahil birtakım hizmetler verdiğini, davalı şirkete ve bağlı ortaklıklarına yükleme, tahliye ve depolarda stoklanacak bakliyat, tahıl ve bunlarla sınırlı olmamak üzere tüm tarım ürünlerinin ….. Limanlarında, fabrikalarında ve depolarında gözetlenmesi ile yurtdışına ihraç edilecek ürünlerin kontrol ve sertifikasyon sürecine yönelik hizmetini hukuka uygun olarak gerçekleştirmiş olduğunu, söz konusu hizmetler dolasıyla müvekkili şirket tarafından davalı şirkete …..ayrı fatura tanzim edilip gönderildiğini, ilgili faturaların toplamı……TL tutarındaki bakiyenin hali hazırda muaccel olduğunu, davalı tarafça ödenmediğini, bu alacağa yönelik davalı şirketin …..tarihli, …TL tutarlı, …. nolu fatura ve ….. tarihli,…. TL tutarlı, ….nolu faturaları içerir …… tarihinde mutabakat metnini göndermiş olduğunu, mutabakat metninde yazılan tutar ile icra takibinde belirtilen tutarın aynı olduğunu, davalı şirket tarafından ödeme yapılmadığını, bu alacağa yönelik ….. İcra Müdürlüğünün …..esas numaralı dosyası ile icra takibine başlandığını, icra takibi sonuncunda usulüne uygun tebliğ edilen ödeme emri sonucunda davalının borca ve ferilerine itiraz dilekçesini sunduğunu, icra takibinin durdurulduğunu, müvekkili olan şirket tarafından ….. tarihinde arabuluculuğa başvuru yapıldığını ancak davalı şirket ile anlaşma sağlanamadığını, müvekkilinin davalı şirket ile olan tüm ticari ilişkilerin ticari defterlerinde mevcut olduğunu, davalı tarafın borcunu ödemediğini icra takibine itirazınında kötüniyetli olduğunu, işbu nedenlerle davalının icra takibine yaptığı itirazının iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, müvekkili şirketin davacı şirkete bir borcunun bulunmadığını, davacı şirketin iddia ettiği mutabakat mektubuna dayanarak alacak talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, zira tarafların tacir olup öncelikle davacı şirket tarafından belirtilen hizmetin verildiğinin ispat edilmesi gerektiğini, mutabakat mektubunun tek başına delil niteliği taşımadığını, müvekkilinin karşı tarafa sözleşmeden ve edimlerden kaynaklı bir borcunun bulunmadığını, davacının vermiş olduğunu iddia ettiği edimleri yerine getirmediğini, davacının vermediği hizmetten dolayı alacak talebinde bulunduğunu, bu nedenlerle ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlerle davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari bir ilişkinin olduğu, bu ticari ilişki neticesinde davalının 2 adet faturayı düzenleyerek davalıya teslim ettiği, davalının faturaları defterlerine işlediği, dosya içerisinde hizmetin verilmediğine yönelik bir delilin bulunmadığı, davalının fatura içeriklerine itiraz etmediği, kaldı ki zaten faturaların defterlerinde işlenmiş olduğu, her iki taraf defterlerinin birbirlerini aynen teyit ettiği ve …. TL alacak/borç kaydının bulunduğu, yine dosyaya sunulan mutabakat metni ile de alacağın her iki tarafın kabulünde olduğu, davalı tarafça mutabakat metnindeki imzaya itiraz da edilmediği, açıklanan nedenlerle hizmetin yerine getirilmediği iddiasının dayanaksız olduğu, dosya içindeki delillerden ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporlarından davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olduğu, takibe yapılan itirazın haksız olduğu ve alacağın da likit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, asıl alacağın Türk Lirası karşılığının %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili, mahkemece eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, dosyada sadece ticari defterler üzerinde inceleme yapılarak alacağın varlığının belirlenmesinin doğru olmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişki bir alım-satım ilişkisi değil bir hizmet sözleşmesine dayalı karşılıklı edimleri içeren bir sözleşme olduğunu, davacı tarafın sertifika hizmeti veren bir şirket olduğunu, davacı tarafından verilen hizmetler karlığında düzenlenen faturalar ”nasıl olsa hizmetin devamı sağlanıyor” düşüncesi ile kabul edildiğini ve müvekkili şirketin ticari defterlerine işlendiğini, ancak davacı tarafın yerine getirmesi gereken sertifikasyon hizmetini son dönemlerde eksik yerine getirerek edimlerini aksattığını, bu sebeple hizmeti sunan davacı tarafın bu hizmeti tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğinin ispat etmesi gerektiğini, bu konuda dosyada ticari defterlerin incelenmesinin yanında bu hizmetin verilip verilmediğinin de araştırılarak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken salt ticari defterlerin incelenmesine dayalı olarak hüküm kurulmasının da doğru olmadığını, İİK’nın 67/II. maddesine göre itirazın iptali davalarında borçlunun icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın likit olması gerektiğini, somut olayda cari hesap incelemesinin yargılamada alınan herhangi bir bilirkişi raporuyla saptanmış likit alacağın varlığının bulunmadığını, dolayısıyla, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; bilirkişi raporu, karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 6.001,43 TL harçtan peşin alınan 1.800,45 TL harç mahsup edilerek bakiye 4.200,98 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/04/2022

..
Başkan
..

..
Üye

..
Üye

..
Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”