Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1224 E. 2022/624 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1224 – 2022/624
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1224
KARAR NO : 2022/624

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ……….
ÜYE : ……….
ÜYE : …………
KATİP : ………..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/02/2019
NUMARASI : 2017/493 E., 2019/185 K.

DAVACILAR
(TEMLİK EDEN) : 1-………
VEKİLİ : Av. ………
(TEMLİK ALAN) : 2 -………
VEKİLİ : Av. ………….
DAVALILAR : 1 -………..
2 -………….
VEKİLİ : Av. …………
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 06/04/2022
YAZIM TARİHİ : 06/04/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2017/493 Esas, 2019/185 Karar sayılı dosyasında verilen 14/02/2019 tarihli kararın istinaf incelemesi davacı (temlik alan) vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasında müvekkiline olan kredili mevduat hesabından kaynaklı borcundan dolayı takip başlatıldığını, davalılar tarafından icra takibine itiraz edildiğini, takibin durduğunu, alacaklarının dayanağı olan genel kredi sözleşmesi gereğince borçluların müvekkiline olan borcunu ödemediklerini, borçlulara söz konusu olan borcun … tarihli ihtarnameyle bildirilmesine rağmen borcu ödemediklerini, hesap kat ihtarnamesine herhangi bir itirazda da bulunmadıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ….. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan haksız ve hukuka aykırı itirazın reddine, takibin devamına, davalıların takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin … tarihinde ortaklıkları bulunduğu …. İnş. İhr. İth. Paz. Ve Tic. Ltd. Şti. hisselerini tamamıyla …’a devrettiklerini, şirketin devrinin tüm aktif ve pasifleriyle yapıldığını, şirket devri esnasında hiçbir borcun muaccel olmadığını, şirketin devrinden kısa bir süre sonra …. aracılığıyla … yevmiyeli iki tane şirketin borçlu olduğu bankalara 6098 sayılı TBK’nın 599 maddesi ve diğer maddeleri gereğince borç muaccel olmadan kefillikten vazgeçtikleri hakkında ihtarat yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, “…Davalılar her ne kadar kefaletten rücuya dayanmış iseler de TBK 599’da aranan şartların mevcut olmadığı ancak zaten davalıların takibe konu kredide kefaletlerinin bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebi bulunmakta ise de; bir kısım kredilerde davalıların kefaletinin bulunduğu nazara alındığında davacının takibinde ve itirazın iptali davası açmasında kötü niyetli olduğuna dair bir delilin bulunmadığı gözetilerek bu talep yerinde görülmemiştir. 1-Davanın reddine, 2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir.
Davacı (temlik alan) vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından verilen kararın gerekçe kısmı göz önünde bulundurulduğunda usule ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, kesinleşmesi halinde müvekkili şirketin mağduriyetine sebebiyet verileceğini, kararın taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, dava dosyasında davalı tarafın cevap dilekçesinde davalıların …İnşaat İhracat İthalat Pazarlama ve Ticaret Ltd. Şti. hisselerini tamamıyla …’a devrettiklerini, şirket devrinin tüm aktif ve pasifiyle yapıldığını, şirket devri esnasında hiçbir borcun muaccel olmadığını, borç muaccel olmadan kefillikten vazgeçtiklerine ilişkin alacaklı bankaya ihtar yapıldığını beyan ettiklerini ve itirazlarını bu kapsamda yaptıklarını, dava dışı banka ile asıl borçlu …İhr. İth. Paz. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında tanzim ve imza olunan kredi sözleşmelerine istinaden kredinin kullandırıldığını, davalıların müteselsil borçlu sıfatı ile bu sözleşmeyi imzaladıklarını, borçlunun kullanmış olduğu bu krediyi ödemediğinden …Noterliğinin… yevmiye sayılı ve … tarihli ihtarnamesi ile borç miktarı asıl borçlu ve kefillere bildirilerek ödenmesinin ihtar edildiğini, davalılar ile alacaklı banka arasında … tarihinde ayrı ayrı kefalet sözleşmesi imzalandığını, her iki davalının da bu sözleşmede şahsi kefilliklerine ilişkin hususları onaylayarak imzaladıklarını, söz konusu kefaletin şahsi kefalet olup, şirketle veya şirket hisseleri ile ilgisinin bulunmadığını, davalılar hakkında başlatılan takibin sebebinin vermiş oldukları şahsi kefalet olup, bu durumun davalıların şirket ile veya şirketteki hisselerinden kaynaklanan bir sorumluluğun olmadığını, banka ile davalılar arasında tanzim ve imza olunan kefalet sözleşmesinin taahhütler konu başlığı altında bulunan 3.9 maddesinde yer alan “Kefil, kefalet yükümlülüğünün bu sözleşmenin imza tarihinden itibaren 10(on) yıl süre ile geçerli olmaya devam edeceğini kabul ve taahhüt eder.” ibaresi ile kefaletin süresinin taraflar arasında belirtildiğini, bu nedenle söz konusu kefaletin devrinin mümkün olmadığını, bu duruma ilişkin alacaklı banka tarafından verilen bir onayın da mevcut olmadığını, dolayısıyla şahsi kefaletleri nedeniyle sorumlu olan davalıların bu sorumluluğu şirket ile bağdaştırarak, şirketin devri nedeniyle kendi sorumluluklarının kalktığına ilişkin beyanlarının hukuki mesnetten yoksun ve kötü niyetli olduğunu, davalıların kefalet süreleri nazara alındığında takibe konu borca ilişkin kefilliklerinin devam ettiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan ilamsız icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, icra takibine konu borcun ….tarihinde imzalanan …’den kaynaklandığı, davalıların anılan …’de kefaletlerine ilişkin imzalarının bulunmadığı, icra takibinde borçlu bulunmamaları nedeniyle icra takibine itirazın iptaline dair davanın reddi kararının yerinde olduğu, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı (temlik alan) vekilinin istinaf başvurusunun, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harç mahsup edilerek bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf kanun yolu aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nın 353/1-b-1, 362/1-c maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/04/2022

……….
Başkan
………….
¸e-imzalıdır
…………..
Üye
……….
¸e-imzalıdır
…………
Üye
…………
¸e-imzalıdır
………
Katip
……….
¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”