Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1219 E. 2022/621 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1219 – 2022/621
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1219
KARAR NO : 2022/621

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP :….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2020
NUMARASI : 2017/1188 E., 2020/181 K.

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1 -….
VEKİLİ : Av. …
2-…
VEKİLİ : Av. …
3-….
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 06/04/2022
YAZIM TARİHİ : 06/04/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2017/1188 Esas, 2020/181 Karar sayılı dosyasında verilen 06/02/2020 tarihli kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İstanbul İkitelli’de bulunan ….Tic. Ve San. Ltd. Şti.’den kimyasal madde satın aldığını, ödemesini peşin olarak yaptığını, satın alınan ürünlerin …’e gönderilmesi için ….Tic. Ve San. Ltd. Şti. firmasının …. isimli şahıstan araç bulmasını istediğini,….’ın komisyoncu olarak çalıştığını, araç bulduğunu emniyetteki ifadesinde beyan ettiğini, … Tic. Ve San. Ltd. Şti. ile iletişime geçen müvekkilinin şoförlüğünü …’ın yaptığı … plakalı çekici ve … plakalı römork ile müvekkili şirkete gönderilmek üzere teslim ettiklerini söylediklerini, müvekkilinin şoförü sürekli aramasına rağmen ulaşamadığını, taşıma muhteviyatı emtiaların sevk aracıyla birlikte kaybolduğunu, bir terslik olduğunu anlayarak suç duyurusunda bulunduğunu, şoförün TTK madde 850 kapsamında taşıyıcı konumunda olduğunu, yükü taşıyanın ve bahsedilen şahsın kendisi olmadığını, emniyet mensuplarına telefonda şifaen söylese de TTK madde 875 uyarınca eşyanın teslim edilmesinden ve teslim alınması anına kadar sorumlu olduğunun açık olduğunu, …i firmasının depo sorumlusu …in ifade tutanağında araç sürücüsünün isminin … olarak söylediğini beyan ettiğini, komisyoncu …’ın TTK madde 917 kapsamında taşıma işleri komisyoncusu konumunda olduğunu, diğer davalı…A.Ş.’ye durumun bildirildiğini, taraflarına verilen cevapta sigorta kapsamına girmediğinin belirtildiğini, bu konunun ispata muhtaç olduğunu, ispat yükünün davalı sigorta şirketinde olduğunu, TTK’nın 1401 maddesi kapsamında sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunduğunu, bedeli peşin ödenen ürünlerin taraflarına ulaşmadığını, müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile … TL’nin işleyecek ticari faiziyle birlikte taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından nakliye olacak mal için müvekkili aracılığı ile tır talebinin olduğunu, bu talebe cevaben …. plaka numaralı aracın temin edildiğini, aracın şoförüne ait bilgilerin ve aracın dorse dâhil ruhsatının davacı tarafla paylaşıldığını, aracın ….tarafından uygun görüldüğünü, ….tarafından mala taşıma sigortası yaptırılması için gerekli bilgilerin verildiğini, davacı tarafça da taşıma sigortası yaptırıldığını, müvekkilinin taşıma işine aracılık ettiğini, ancak ambalajlamayı gönderici sıfatında olan davacı tarafın yaptığını, taşıma işini sigortalattığını, müvekkilinin kendisine düşen bütün özen yükümlülüğünü yerine getirdiğini, müvekkilinin verdiği hizmetin araç bulunmasına aracılık etmek olduğunu, bunun dışında müvekkiline ait bir sorumluluk yüklenemeyeceğini, müvekkilinin karakoldaki ifadesinde komisyoncu olduğunu söylemesinin hukuki bilgisizliğinden kaynaklandığını, dava konusu taşımadan taşıyanla taşıtan kendi aralarında müvekkilinden ayrık olarak bir taşıma işini gerçekleştirdiklerini, taşımanın zıyaından taşıyıcının sorumlu olduğunu, dava konusu taşımada müvekkili şirketin taşıyıcı tedarik etmede aracı olup hukuken taşımayı taahhüt etmeyip sadece taşıma organizasyonu yaptığı için taşıyan sıfatında olmadığı belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından düzenlenen …. numaralı nakliyat poliçesine istinaden mal bedelinin müvekkili şirketten talep edildiğini, açılan davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetki yönünden davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili şirketin dava konusu ile ilgili yapılan ihbara istinaden gerekli incelemeleri ve ekspertiz çalışmaları yaptığını, talebin haklı sebeplerde reddedildiğini, sevkiyatın saat …’da başladığını, müvekkili şirket ile davacı arasındaki sigorta sözleşmesinin ise daha sonra akdedildiğini, müvekkili şirkete sevkiyatla ilgili nakliyat poliçesi düzenlenme talebinin aynı gün ….’de ulaştığını, TTK’nın 1421 maddesinden de anlaşılacağı üzere sigortacının sözleşmenin yapılmasıyla sorumlu olduğunu, müvekkili şirket ile sigortalı arasındaki sigorta sözleşmesinin sevkiyatın başlamasından ve zararın meydana gelmesinden çok sonra akdedildiğini, henüz kurulmamış bir sözleşme anında meydana gelen hasar için müvekkili şirketin sorumlu olmasının söz konusunun olamayacağını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, “…davacı tarafça dava dış ….San. Ltd. Şti firmasından alınan kimyasal maddelerin taşınması esnasında taşıma işlerini gerçekleştirdiği iddia olunan … taşımaya aracılık eden … ve taşınan eşyaların sigortacısı konumundaki … A.Ş’ye yönelik olarak teslim edilmeyen eşyaların bedelinin tazmininin talep edildiği mahkememizce taraf delillerinin toplanmasından sonra İstanbul 5. As. Tic. Mahkemesince aldırılan kök ve ek heyet raporlarının incelenmesi neticesinde öncelikle davalılardan …’ın taşıma işini gerçekleştiren şoför olmadığı bu sebeple ….eldeki davada husumetinin bulunmadığı, davalılardan …. sigorta kuvertürü başlamadan hasarın meydana gelmiş olduğu anlaşıldığından meydana gelen zarardan sorumluluğunun bulunmadığını davalılardan ….’ın ise yükün taşıma sürecine sokulduğu hususu ispat edilemediğinden meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacağı değerlendirildiğinden tüm davalılar yönü ile davanın reddine” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi ek ve kök raporlarının hatalı olduğunu, hüküm kurmaya elverişli olmadıklarını, müvekkili firmanın mal taşıma için yükleme yapılıp araç plakası kendilerine satıcı firma tarafından bildirildiğinde davalılardan …. A.Ş.’ye başvurarak nakliyat sigorta poliçesini yaptırdığını, bilirkişi raporunda sigortacının taşıma başladıktan hatta risk gerçekleştikten sonra sigorta güvencesi sağlanmış olduğundan sorumluluğu yoktur şeklinde görüş beyan ettiğini, taraflarınca dosyaya sunulan fatura ve sevk irsaliyesi incelendiğinde yüklemenin …. tarihinde poliçesinin de …. tarihinde yapıldığının görüleceğini, müvekkili firmanın yükleme yapılıp malın ağırlığı değeri ve aracın plakası belirlendikten sonra davalı sigorta şirketine başvurarak poliçeyi yaptırdığını, bilirkişi raporunda poliçenin riziko gerçekleştiğine dair somut delil ya beyan bildirmediğini, davalı tarafından da ortaya konulan somut bir şeyin olmadığını, bu durumun sadece bir iddia ve ispata muhtaç olduğunu, bu hususun ispat edilememesine rağmen bilirkişi heyetinin hiçbir somut gerekçeye dayanmadan rapor vermiş olmasının hukuken kabul edilemeyeceğini, bilirkişi raporunda heyetin kanaat bildirdiğini, aynı bilirkişi raporunda taşınan malın faturasının dosyada olmadığı için toplam zararın hesap edilemeyeceğinin belirtildiğini, sigorta poliçesinde, hasar dosyasında ve dosyaya sundukları sevk irsaliyesinde taşınan emtianın değerinin belli olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekili; davacı müvekkilinin, davadışı ….Ltd.Şti.nden kimyasal madde satın aldığını, ödemesini peşin olarak yaptığını, …. Ltd. Şti.’nin malların müvekkili şirketin adresine nakliyesi için davalı ….’dan araç istediğini, bu kişinin … plakalı çekici ve … plakalı römork ile malların nakliyesi için şoför … ile anlaştığını, nakliye başladıktan sonra şoföre telefonla ulaşılamadığını, malların müvekkiline hiç teslim edilmediğini beyanla nakliyat sigorta poliçesini yapan davalı sigorta şirketine ve taşıma komisyoncusu ile şoför olan diğer davalılara davasını yöneltmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından davalı sigorta şirketi yönünden sigorta poliçesinin yapılmasından önce rizikonun gerçekleşmiş olması nedeniyle, davalı şoför …. yönünden taşıma işini gerçekleştiren şoför olmadığının sabit olması nedeniyle, diğer davalı …. yönünden ise yükün taşıma sürecine sokulduğu hususu ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna konu edilmiştir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harç mahsup edilerek bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf kanun yolu aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
5-HMK 359/4 maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nın 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/04/2022

…..
Başkan
………
¸e-imzalıdır
…………..
Üye
……….
¸e-imzalıdır
……….
Üye
………..
¸e-imzalıdır
……….
Katip
………
¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”