Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1215 E. 2021/1487 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1215
KARAR NO : 2021/1487

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2020
NUMARASI : 2015/786 E., 2020/377 K.

DAVACI : … – (…)
VEKİLİ : Av. … – ……….
DAVALI : … – ……….
VEKİLİ : Av. … – ……….
DAVANIN KONUSU : Alacak
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 13/10/2021
YAZIM TARİHİ : 13/10/2021

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2015/786 Esas, 2020/377 Karar sayılı dosyasında verilen 01/07/2020 tarihli kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı aleyhine ……İcra Müdürlüğünün ……… Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından Gaziantep 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/451 Esas sayılı dosyası ile takip dayanağı senette tahrifat olduğu gerekçesiyle borca itiraz edildiğini, mahkemece Jandarma Kriminal Daire Başkanlığından alınan bilirkişi raporu dayanak gösterilerek itirazın kabulüne karar verildiğini, takip konusu senette tahrifat olmadığını, İcra Mahkemesi tarafından alınan raporun denetime elverişli olmadığını, davalının senedin rakamla 8000 yazılıp altının imzalandığını iddia ettiğini, ATK Fizik İhtisas Dairesinden yeniden rapor alınmasını, davalı hakkında Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkili tarafından davalı adına kredi çekildiğini, buna karşılık davalının çekler verdiğini, ancak çeklerin ödenmediğini, bunun üzerine davalı tarafından söz konusu senedin verildiğini, davalının kötü niyetli olarak hareket ettiğini ileri sürerek davalının icra mahkemesine yapmış olduğu haksız itiraz nedeniyle tahsil edemedikleri 800.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafında müvekkili aleyhine …. İcra Müdürlüğünün ……Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, takibe konu borcu kabul etmemekle birlikte Gaziantep İcra Mahkemesinin 2014/451 Esas sayılı dosyası ile takibin iptali talep ettiklerini, mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporu ile senette tahrifat yapıldığının tespit edildiğini, bu nedenle takibin iptaline karar verildiğini, takip ve dava konusu senet üzerinde müvekkili tarafından yazıldığı iddia edilen rakamların müvekkiline ait olmadığını, tahrifat yapılan kısımın müvekkili tarafından paraf edilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, “…Mahkememizce aldırılan 06/12/2019 tarihli ATK raporunda son iki sıfırın senetteki diğer yazılarla aynı el ürünü olup olmadığı konusunda tespit yapılamadığı ve diğer yazıların da … eli ürünü olmadığı yönünde kuvvetle muhtemel değerlendirmesi yapılmış ise de; yukarıda belirtilen deliller ile birlikte değerlendirme yapıldığında “8000” ibaresinin “800000” şeklinde tahrif edildiği sabittir. Böyle bir değişikliğin keşide eden tarafından onaylandığına dair senet üzerinde herhangi bir paraf veya imza bulunmamaktadır. Bu nedenle “8000” ibaresi daha sonra keşide edence “800000”e çevrilmiş olsa dahi paraf/imza bulunması gerekmektedir. Ancak senette böyle bir durum söz konusu değildir. Yine ATK’dan aldırılan 06/12/2019 tarihli raporda kesin kanaat bildirilmemiş olsa dahi, yapılan tespitlerin gerek icra mahkemesinde alınan gerekse daha önce mahkememizce aldırılan 23/02/2017 tarihli raporu teyit etmekte olduğu, davacının iddiasını destekler hiçbir delil ibraz edilemediği gözetildiğinde senetteki “8000” rakamının “800000” olarak tahrif edildiği kabul edilmiştir. Gaziantep 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/752 Esas sayılı dava dosyasında senette tahrifat öncesi olan 8000 TL ve ferileri yönünden takibin devam etmesi gerektiği yönünde karar verildiği nazara alındığında bu kısım bakımından davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, bunu aşan kısım bakımından ise yukarıda belirtilen nedenlerle iddiasını ispatlayamaması sebebiyle davanın reddine, davanın alacak davası olduğu gözetildiğinde icra inkar/kötü niyet tazminat talepleri yerinde görülmemiştir.” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece 01/07/2020 tarihinde yapılan duruşmada taraflarınca yeniden bilirkişi raporu aldırılması yönündeki taleplerine bir karar verilmeden doğrudan hüküm kurulduğunu, huzurdaki davanın yazılı yargılama usütüne tabi olup HMK 184. maddesine göre “Hakim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmuda hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir. Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir. husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder,” düzenlemesinin getirildiğini, yerel mahkemece kanunun açık hükümlerine rağmen hüküm verilen son celsede tahkikatın bittiğinin bildirilmediği, taraflara bu durumun tefhim edilmediğini, sözlü yargılama ve hüküm için günün tayin edilmediğini, taraflara son sözlerinin sorulmadığı ve usul hukukuna açıkça aykırı bir şekilde son celsede hüküm kurulduğunu, davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, davalının Gaziantep 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/451 Esas sayılı dosyası ile takip dayanağı senette tahrifat olduğu gerekçesiyle borca itiraz ettiğini, mahkemenin bilirkişi raporuna dayanarak itirazın kabulüne, takibin durmasına, aleyhimize takip dayanağı belgenin %20’si kadar icra inkar tazminatına hükmettiğini, davacı müvekkili ile davalının hemşehri olduğunu, her ikisinin de inşaat yan ürün tedariki işiyle uğraştığını, davalının müvekkiline, kendisinin kredibilitesinin olmadığını, ekonomik olarak darda olduğunu, müvekkilinin şirketi adına kredi kullanılıp bu kredilerin kendisine verilmesini istediğini, davalının kullanacağı kredilere karşılık şirketinin çeklerini müvekkiline verdiğini, bu çekleri müvekkili tarafından kredi kullanılan bankaya teminat amaçlı verildiğini, davalı tarafın kendi lehine kullanılmış bu krediler için verilmiş çekleri ödemediğini, çeklerin …. İcra Müdürlüğü … Esas ve … Esas sayılı dosyaları ile takip konusu yapıldığını, çekler ödenmeyince davalı tarafın müvekkilinden süre talep etmiş karşılığında senet vermek istediğini, davalı tarafın müvekkiline dava konusu bonoyu verdiğini, mahkemece Adli Tıp Kurumundan alınan raporun borçlu lehine yorumlanarak hükme esas alındığını, itirazın kabulüne karar verilmiş ise de, söz konusu raporun anilari kurumdan alınmış ve heyetçe düzenlenmiş olmasının yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ona üstünlük sağlamayacağından kesin kanıt bildirmeyen mevcut rupora göre sonuca gidilemeyeceğini, ayrıca Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin imza incelemesinde son merci olarak kabulü hususunda yasal bir düzenlemenin bulunmadığını, mahkemece yeniden uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan rapor alınarak oluşacak sonucu göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğunu, müvekkili tarafından dava konusu bono üzerinde hiçbir tahrifat yapılmadığını, davalı tarafından tahrifat yapıldığına dair kanıt olarak sunulan bono fotokopisinde tahrifat, sahtecilik yapıldığının mevcut olduğunu, müvekkili tarafından davalı aleyhine açılan dava, dava dilekçesinde de sabit olduğu üzere İİK 169/A maddesine göre genel mahkemede açılan alacak davası olduğunu, açmış oldukları davanın mahiyeti gereği davalı borçludan 800.000 TL, alacaklı olduklarını kanıtlayacak davalı borçlunun eli ürünü (1 milyon TL) borçlu olduğunu ikrar eden iki adet yazılı belgelerin delil olarak sunulduğunu belirterek yerel mahkemece verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur
HMK’nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, alacak talebine ilişkindir.
Davacı taraf, tanzim edeni …, lehtarı … olan, …. tanzim, …… vade tarihli …. TL bedelli senet nedeniyle davalıdan alacaklı olduğunu, senetle ilgili davalı aleyhine …….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı icra takibinin yapıldığını, senette tahrifat yapıldığı gerekçesiyle davalı tarafından açılan Gaziantep 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/451 Esas sayılı davada Jandarma Kriminal Başkanlığından alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak davalının itirazının kabulün, takibin iptaline ve %20 tazminata hükmedildiğini, davalının müvekkilinden kredi kullanmak suretiyle borç aldığını, karşılığında çeklerin verildiğini, çekler ödenmeyince davalıdan dava konusu şahsi çeki aldıklarını, 800.000 TL alacağın faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Dosyada alınan 23/02/2017 ve 06/12/2019 tarihli Adli Tıp Fizik İhtisas Kurumunun düzenlediği bilirkişi raporlarına göre; davaya konu senetteki “800000” ibaresinin birler ve onlar basamağında bulunan son iki adet “0” rakamının sonradan eklendiği, son iki sıfırın senetteki diğer yazılarla aynı el ürünü olup olmadığı konusunda tespit yapılamadığı ve diğer yazıların da … eli ürünü olmadığı yönünde kuvvetle muhtemel değerlendirmesi yapılmış olup; Yargıtay denetiminden geçen Gaziantep 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/752 E., 2017/28 K. Sayılı dosyasında alınan Jandarma Kriminal Dairesinden alınan bilirkişi raporunun da aynı doğrultudadır. Davacı her ne kadar iddiasını genişleterek alacak iddialarının sadece senede dayalı olmadığını ileri sürmüş ise de; ilk derece mahkemesi tarafından usulüne uygun olarak yapılmış bir tam ıslah bulunmadığı ve iddianın genişletilmesine davalı tarafça açık rıza gösterilmediği tespiti yapılmıştır. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesince; Gaziantep 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/752 Esas sayılı dava dosyasında senette tahrifat öncesi olan 8000 TL ve ferileri yönünden takibin devam etmesi gerektiği yönünde karar verildiği nazara alınarak bu kısım bakımından davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, bunu aşan kısım bakımından ise iddiasını ispatlayamaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2- İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca 13/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/10/2021


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”