Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1211 E. 2022/561 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1211
KARAR NO : 2022/561

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/06/2020
NUMARASI : 2016/1263 Esas, 2020/360 Karar
DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. …

Av. …

Av. …
Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …

Av. …
DAVANIN KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/03/2022
YAZIM TARİHİ : 30/03/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 29/06/2020 tarih ve 2016/1263 Esas, 2020/360 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili arasında yapılan satım sözleşmesiyle 60 İstasyon….satımı, kurulumu ve faaliyette geçirilmesi için toplam …’ye anlaştıklarını, yapılan sözleşmenin gereği müvekkilinin sözleşme konusu makineyi davalıya teslim ettiğini, davalı tarafından toplam… ödeme yapıldığı, kalan …. tahsili için ihtarname çekildiği davalı şirketin borcu kabul etmeyerek faturayı iade ettiklerini, davalının müvekkili ile aralarında olan sözleşmeye uymadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … tarih … ….seri numaralı … bedelli faturanın kalan bakiyesi olan ….lik alacağın, buna ilişkin ihtarnamenin tebliğ edildiği tarih olan…..dan itibaren işletilecek TC Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faizinin davalıdan tahsiline yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ….. tarihli dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, yetki itirazında bulunduklarını, yapılan sözleşme bedelinin ….. olduğunu ve tüm ödemelerin yapıldığını, müvekkili şirketin ödemeye ilişkin faturaları istediğini ancak davacının faturaları vermediğini, davacı tarafından …bedelli fatura düzenlenerek ihtarname gönderildiğini, faturanın… olması gerektiği için kabul edilmediğini belirterek, davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan bahisle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; “…Dava konusu edilen 60 istasyon ……. ile ekipmanlarının satımı, kurulumu ve faaliyete geçirilmesi işinin davacı tarafça yapıldığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığından, yukarıda anılan emsal Yargıtay içtihadı doğrultusunda işin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayici ile makine bedelinin hesaplanması sağlanmış, konusunda uzman 3 kişilik makine mühendisinden oluşturulacak bilirkişi heyetince, davacı tarafından sunulan faturalardaki miktarların dava konusu, imal edilen makine ile uyumlu oldukları tespit edildiğinden ve davacı tarafından fatura edilen …. makine bedelinin işin yapıldığı ….yılı mahalli piyasa rayici ile davacı tarafından sunulan faturalardaki miktarlar ile uyumlu ve tutarlı olduğu tespit edildiğinden, makine bedelinin fatura edildiği gibi …. olduğu kabul edilmiştir. Bu miktarda davacı defterlerine göre davalı tarafından yapıldığı tespit edilen…’lik ödeme mahsup edildikten sonra ödenmeyen bakiye …. anlaşıldığından bu alacak miktarı üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, ….’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; usul bakımından, yerel mahkemenin Usul Hukuku kurallarına uygun olarak davayı yürütmediğini, dosyada yeterli inceleme yapmadan karar verdiğini, davacı tarafın kayıtlarında aynı vasıfta makinelere ait herhangi bir fatura olup olmadığının incelenmediğini, Vergi Dairesi’nden davacının kestiği ve beyan ettiği dava konusu makine ile aynı vasıflı makine satışına dair faturalar talep edilerek, emsal olarak değerlendirilebileceğini ancak mahkemenin yeterince inceleme yapmadan karar verdiğini, yerel mahkemenin bilirkişi seçiminde de hatalı davrandığını, uzman bilirkişi heyeti oluşturulması gerekirken bilirkişileri sadece makine mühendislerinden seçtiğini, oysaki dava konusu makineyi üretip pazarlayan kişilerden bilirkişi seçilmesi gerektiğini, piyasa koşullarını bilmeyen akademisyenlerin bilirkişi olarak seçilmesinin hatalı olduğunu, esas yönünden ise; mahkeme kararının gerekçe kısmında “davacı taraf yapılan imalâtla ilgili olarak belge, delil sunmamış, ancak dava dışı şirketlerden makinenin imalâtında kullanılan malzemelere ilişkin alınan faturaları ibraz etmiştir” denildiğini, davacı tarafın davasını ispat edemediğini, makinenin imalatına dair tek bir evrak sunmadığını, makine imalatında kullanıldığını iddia edilip dosyaya sunulan ve 3. kişilerden alınan faturaların ise makinenin imal edildiği tarihe ait olmadığını, ayrıca bu malzemenin dava konusu makinede kullanılıp kullanılmadığının dahi belli olmadığını, imalat tarihine ait olmayan faturaların davada delil kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkeme tarafından alınan …. tarihli bilirkişi raporunda, belirtilen malzemelere ait faturaların dava konusu makinenin imalatı ve kurulumu yapıldıktan 1 yıl sonraya ait faturalar olduğunun belirtildiğini, bu faturalara dayanılarak hüküm kurulamayacağını, dava konusu makine üzerinde yeterli inceleme yapılmadığını, ne kullanılan malzemenin ne de işçiliğin değerlendirilmediğini, yerel mahkemenin makine bedelinin belirlenmesinde kabul edilebilir bir yol izlemediğini, bilirkişilerden emsal rayiç bedellerine ait belge istemediğini, kendilerinin de davalı olarak dosyaya sundukları faturalara ise hiç değinilmediğini belirterek, açıklanan bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, faturaya dayalı alacağın bakiye kısmının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı ile yapılan sözlü anlaşma uyarınca …. bedel mukabilinde 60 istasyon … ile ekipmanlarının satımı, kurulumu ve faaliyete geçirilmesi hususunda anlaşmaya vardıklarını, Mayıs 2015’te sözleşme konusu makinenin imalatının yapılarak davalı tarafa teslim edildiğini, bu arada davalı tarafça …. ödeme yapıldığını,…bakiye iş bedelinin ödenmesi amacıyla…tarihli ….seri numaralı …bedelli faturanın ihtarname ile birlikte davalı tarafa tebliğ edildiğini, ancak ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla …’nin tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili ise, makinenin davacı tarafça imal edilerek teslim edildiğini kabul etmekle birlikte anlaşmaya vardıkları bedelin iddia edildiği gibi… olmadığını gerçekte ….anlaşmaya vardıklarını, bu bedelin de ödendiğini, davacı tarafça tebliğ edilen faturayı iade ettiklerini ve ayrıca yetki itirazında bulunduklarını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Malın, davacı tarafından davalıya teslim edildiği (akdi ilişki) uyuşmazlık konusu değildir.
Bu durumda TBK’nın 89/1. Maddesi uyarınca davacının yerleşim yeri mahkemesi davada yetkilidir.
Mahkemece TBK’nın 481. Maddesindeki “Eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir. ” hükmüne istinaden bedel belirlenerek davalı tarafından eksik ödenen kısmın tahsiline karar verilmiş ise de, somut olayda bedelin önceden kararlaştırılmadığı ya da yaklaşık olarak kararlaştırıldığı iddia ve ispat edilmediğinden 6098 sayılı TBK’nın 481. Maddesinin uygulanma yeri yoktur.
Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmamaktadır. Davacı tarafından davalıya gönderilen fatura davalının ticari defterlerine işlenmeksizin iade edilmiştir. Bu durumda dava konusu fatura bedelinin ….. olarak kararlaştırıldığını ispat yükü TMK’nın 6. Maddesi uyarınca davacıya ait olup, davacı miktar itibariyle iddiasını ispata yarar yazılı delil sunamamıştır. Bu durumda davalının kabulü doğrultusunda bedelin ….olarak kararlaştırıldığı, davacının incelenen ticari defterlerine göre dava konusu faturadan sonra davalı tarafından ….. ödeme yapıldığı, davacı tarafından başkaca alacak-borç ilişkisinin bulunduğu iddia edilmediğinden, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi doğru değil ise de, yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeple kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince hükmün kaldırılarak, yeniden esas hakkında davanın reddine dair hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, mahkemece verilen 29/06/2020 tarih, 2016/1263 Esas, 2020/360 Karar sayılı kararın yukarıda açıklanan gerekçeyle KALDIRILMASINA,
2-Davalı tarafça yatırılan istinaf yolu karar harcının istek halinde anılan tarafa İADESİNE,
3-Davalı tarafından istinaf kanun yolu aşamasında yapılan istinaf kanun yoluna başvuru harcı 148,60 TL ile posta gideri 10,10 TL’nin toplamı 158,70 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
B) HMK’nın 353/1-b-2. maddesine göre yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL harcın, davacıdan peşin alınan 1784,26 TL’den mahsubu ile bakiye 1703,56 TL’nin istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 13875,60 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Artan gider avansı hakkında HMK 333. maddesi gereğince işlem yapılmasına, artanın ilgilisine iadesine,
9-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nın 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/03/2022


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”