Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1189 E. 2022/519 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ …….
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1189
KARAR NO : 2022/519

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ..
ÜYE :…..
ÜYE :….
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/07/2020
NUMARASI : 2017/1067 Esas, 2020/393 Karar
DAVACI : ……
VEKİLLERİ : Av. …
Av. MERAL ŞEKER

Av. ….

Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. ..
Av. …
Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/03/2022
YAZIM TARİHİ : 23/03/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep … Asliye Ticaret Mahkemesince verilen …….. sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde sigortalı bulunan ……..’ne ait fabrikada bulunan fan motoru ve ısıtıcı cihazı; ….. nolu makine kırılması sigorta poliçesi ile müvekkili şirkete sigortalı olduğu, müvekkili şirket nezdinde sigortalı iş yerinde …. tarihinde meydana gelen şebeke gerilimindeki ani voltaj çıkması sebebiyle sigortalı fan motoru ve ısıtıcı cihazında hasar meydana geldiği, ….adresinde bulunan fabrikada bulunan cihazın bilirkişi tarafından yapılan incelemede de şebeke gerilimindeki ani dalgalanmadan kaynaklandığı belirtildiği, gerek elektrik üreten gerekse söz konusu elektriği dağıta davalıların işbu hasardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkili şirket tarafından sigortalısına sigortalı cihazda oluşan hasar nedeniyle ………TL tazminat ödendiği, müvekkili şirketin sigotalısının yerine halef olduğu ve sigortalının zarara sebebiyet verenler aleyhine mevcut her türlü hakları müvekkili şirkete intikal ettiği belirterek toplam hasar tazminatı olan……..-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, bölge içerisindeki firmaların alçak gerilim dağıtım şebekeleri, firmalarca kurulup tesis edilen ve sadece kendi firmaları için kullandıkları bir trafo sistemi olduğu, tesis içerisinde oluşabilecek arızalardan dolayı meydana gelebilecek hasarların önlenmesini sağlamak üzere tüm tedbirlerin ilgili firma tarafından alınması gerektiği, gerekli tedbirleri almanın kullanıcı sorumluluğunda olduğu, müvekkilinin dağıtıcı konumunda olduğu ihtiyacı olan enerjiyi ulusal şebekeden aldığın belirterek yasalara ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; “…Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından, dava dışı şirketin cihaz ve makinalarının davacı sigorta şirketince ….. arasında geçeli bulunan …….. ile sigortalandığı ve …. tarihinde şebeke gerilimindeki ani dalgalanma sebebiyle cihazlarda oluşan hasarın davacı tarafça karşılanması neticesinde, hasardan sorumlu olduğu iddia edilen davalıya karşı iş bu rücuen tazminat isteminde bulunulmuştur.
Bu kapsamda hasar gününde elektrik dalgalanması gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşti ise sebeplerinin anlaşılması için ……. Müdürlüğüne müzekkere yazılmış olup, gelen yazı cevapları ve tüm dosya kapsamı doğrultusunda, rücu talebine konu makine kırılması hakkında tarafların kusurlarının belirlenmesi ve amacıyla …….. tarihli ve………tarihli bilirkişi raporları aldırılmıştır. İki rapor arasında çelişki oluşması sebebiyle bu kez çelişkinin giderilmesi için …….’de görevli üçlü elektrik mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır. En son alınan ve daha evvel alınan raporlar arasındaki çelişkiyi de giderir şekilde düzenlenen raporda; …..’ın hasarın meydana geldiği …….. dışında 154kV’luk yüksek gerilim iletim hatlarının iletim hatlarının işletmesini yapmakta olup doğrudan fabrikayı besleyecek şekilde enerji temin etmediği, ..içinde tesis edilmiş 33 kV’luk orta gerilim hatlarının işletilmesi, bakım ve onarımının davalı ……….nin sorumluluğunda olduğu; rapor içerisinde şemada gösterilen elektriksel bozucu etkilerin meydana gelmesi halinde bu fabrika içinde birçok makine ve elektronik cihazda hasar meydana getirebildiği, oysa dosyadaki bilgileri göre hasarın sadece arızalanan … grubu içindeki fan motorunda ve ısıtıcı cihazda meydana geldiği, bu arızanın ve hasarın doğrudan gerilim dalgalanması ile ilişkisinin kurulamadığı; olayın …… grubunun içinde meydana gelmiş yanlış bir çalışmadan dolayı ani ve beklenmedik gelişmiş bir elektriksel hata olduğu, bu hatanın elektrik şebekesi ile doğrudan irtibatlandırılabilmesinin mümkün olmadığı, gerilim dalgalanmasına işaret edecek bir bulgunun da tespit edilmediği, bu nedenle davalı…….. Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğünün meydana gelen hasardan sorumlu olmadığı hüküm kurmaya elverişli tüm çelişkileri gideren nihai bilirkişi raporu ile de sabit olmuş, raporda izah edilen şekilde hasarın, makinenin o anki işletme durumundan kaynaklı olarak makine içindeki yanlış çalışma sebebiyle ani ve beklenmedik gelişen bir elektriksel hata olduğu, bu hatanın elektrik şebekesi ile doğrudan irtibatlandırılabilmesi için yeterli bulgu ve belge bulunmadığı gibi gerilim dalgalanmasını işaret edecek bir bulgunun da tespit edilemediği değerlendirilerek davanın reddine” karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının beyanına göre bilirkişi raporu hazırlanmasının kabul edilemeyeceğini, bilirkişi raporunda davalıların ‘arıza kaydı yoktur’ şeklindeki beyanları doğrultusunda rapor tanzim edildiğini, bilirkişi tarafından elektrik voltaj dalgalanmasının olup olmadığı, ilgili kurumun elektrik kayıtları incelenerek bir kanaate varılması gerekirken davalı kurumun tek kelimelik ‘arıza yok’ beyanı esas alınarak rapor alınmasının kabul edilemeyeceğini, kaldı ki, hasarın kesinti gibi elektrik arızasından değil elektrik voltajının ani dalgalanması neticesinde meydana geldiğini, söz konusu raporda dahi hasarın enerji dalgalanmasından meydana geldiği de açıkça tespit edilmişken davalının beyanı ile sorumlu tutulmamasının hukuken mümkün olmadığını, yerel mahkemece, davalı kurumun beyanı ile yetinilmeyip bilirkişi heyetine görev verilerek elektrik dağıtım işini üstlenen kurum içerisinde hasar tarihi itibariyle elektrik kayıtlarını inceleme yetkisi verilmesi ve buna göre hüküm tesis edilmesi gerektiği, hasarın ispatlanamadığına dair gerekçe ile davanın reddinin hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemede açılan davanın somut deliller ile ispatlandığını, eksper raporunda voltaj dalgalanmasının tespit edildiğini, elektrik üretim ve dağıtımının lisans yönetmeliğinde geçen “elektrik enerjisinin kalitesizliğinden ve/veya kesintilerinden kaynaklanan zarar ve hasarların ilgili mevzuatta belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde sorumlu olan lisans sahibi tüzel kişiler tarafından tanzim edileceği” hükmü karşısında gerek elektrik üreten gerekse söz konusu elektriği dağıtan davalının işbu hasardan sorumluluğunun bulunduğunu, söz konusu hasarın elektriği bir bedel karşılığı satın alan tüketicinin üzerinde bırakılması ve bunu satana sorumluluk atfedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, davalının ispat yükünü bilimsel ve somut delil ile yerine getiremediğini, söz konusu davada, davalı enerji kayıtlarını dosyaya sunmamış olup, voltaj dalgalanmasının var olup olmadığının tartışılmadığını belirterek, sonuç olarak; bir fabrikadaki cihazın tüm devrelerinin yanmasının ancak elektriğin düzensizliğinden kaynaklanacağını, bilirkişi tarafından hasarın nedeninin ortaya konulmadığını, zararın nasıl meydana geldiğinin incelenmediğini belirterek, açıklanan bu nedenlerle yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır
Dava, makine kırılması poliçesinden kaynaklanan maddi tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir.

Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, deliller toplanıp değerlendirilerek verilen kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir yön bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,

1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harç mahsup edilerek bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,

4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/03/2022

….
Başkan
…..
e-imzalıdır.
……..
Üye

….
Üye
….
e-imzalıdır.
……
Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”