Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1177 E. 2022/523 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1177
KARAR NO : 2022/523

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2019
NUMARASI : 2018/212 Esas, 2019/1293 Karar
DAVACI : ….
VEKİLİ : Av….
DAVALI : .
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/03/2022
YAZIM TARİHİ : 23/03/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 07/10/2019 tarih ve 2018/212 Esas, 2019/1293 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. Maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın ve davalı/borçlunun aynı sektörde faaliyet gösteren firmalardan olduğu, aralarında süre gelen bir ticari ilişki olduğu, davalı firmanın müvekkilden almış olduğu mal ve hizmete karşılık ödemelerinde gecikmeler yaşandığı müvekkili firmaya maddi zarar verdiği, müvekkilinin davalı firmaya ihtarname gönderildiği ve 1.385,910,00 TL borç bakiyesini ödemesi ihtar olunduğu, davalı tarafından müvekkiline kısmi ödeme yapıldığı ve kalan borç bakiyesinin tahsili için …. İcra Dairesinin …. E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılması neticesinde davalının müvekkili ile iletişime geçtiği ve asıl alacağa ilişkin olarak aralarında mutabakata varılması neticesinde … tarihinde 52.043,36 TL’yi müvekkili firma hesabına EFT yapmak sureti ile ödediği, davalının müvekkil hesaplarında borç bakiyesi bulunmadığı, yapılan bu ödeme işlemini müteakip borçlu vekili tarafından …. tarihinde müvekkilline ödeme yapıldığına dair dekontların mevcudiyeti beyan edilerek takibe konu borcun tamamına itiraz edildiği ve itiraz sonucunda icra takibinin durdurulduğuna karar verildiğini belirterek takibe konu itirazın iptaline, davalı tarafından yapılan ödememenin TBK ‘nun 100. maddesi gereğince öncelikle faiz ve masraflardan mahsubu suretiyle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masraflarını da içerecek şekilde bakiye borç miktarının belirlenmesine, bu nedenle borçlunun itirazının iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirketten alacağı olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığı, müvekkili şirketin… tarihinde son olarak 52.043,36 TL ödeme yaptığı ve davacı şirkete herhangi bir borcu kalmadığını iddia ederek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; “..Davacı, davalı ile aralarındaki sözleşme nedeniyle yapmış olduğu mal ve hizmet bedeli için düzenlenen faturalara dayanarak davalı aleyhine başlattığı icra takibine itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borcun ödendiğini savunmuştur. Davacı tarafından dava dilekçesinde takip tarihi olan…. tarihinden sonra davalı tarafından asıl alacağa ilişkin olarak 52.043,36-TL’lik ödemenin yapıldığı belirtilerek talep sonucu olarak yapılan ödemenin öncelikle faiz ve masraflardan mahsubu suretiyle takip öncesi ve sonrasında işlemiş faiz, icra vekalet ücreti, borçlunun haricen yaptığı ödemeye bağlı haricen tahsil harcı ile icra takip masraflarını içerecek şekilde bakiye borç miktarının belirlenmesi talep edilmiştir. Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda; davalı tarafından ..tarihinde başlatılan icra takibinden sonra …tarihinde takip konusu yapılmış olan borca ilişkin olarak ödeme yapıldığı, davacı ve davalı ticari defterlerinin de birbirini teyit ettiği üzere davacının ödeme tarihi itibariyle asıl alacağının kalmadığı, 3.322,86-TL işlemiş faiz, 5.163,02-TL icra vekalet ücreti, 1.351,35-TL tahsil harcı, 368,10-Tl icra masrafı alacağının bulunduğu mütalaa olunmuştur.Davacı tarafından başlatılan icra takibinde ödeme emri borçluya henüz tebliğ edilmeden borçlu tarafından asıl alacak miktarının ödendiği taraf beyanları, dosya kapsamı ve bilirkişi raporu kapsamında sabittir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11/4. maddesinin “borçlu ödeme süresi içerisinde borcunu öderse, tarifeye göre belirlenecek ücretin dörtte üçü takdir edilir.” hükmü gereğince takibe konu alacak sebebiyle 5.163,02-TL avukatlık ücreti alacağı olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan, 492 sayılı Harçlar Kanunu ekli I sayılı tarifenin icra iflas harçları B bölümünün I-3 maddesinde tahsil harcının ancak ödeme emri veya icra emrinin tebliğinden sonraki işlemler nedeniyle alınacağı öngörülmüştür. Buna göre davalı borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden borç ödendiğinden, davalı tarafın tahsil harcı yatırma yükümlülüğü doğmamıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2004/12 E. 2004/336 K. Sayılı kararında “icra tahsil harcı, alacağın ödenmesi sırasında tahsil olunur. Devlet verdiği hizmet, yani yaptığı tahsilat kadar harç almayı hak etmiştir.” şeklinde değerlendirme yapılarak tahsil harcının icra dosyası üzerinden ödeme yapıldığında ödeneceği vurgulanmıştır. Somut olayda henüz ödeme emri tebliğ edilmeden borç ödendiğinden, borçlunun tahsil harcı ödemesine gerek kalmamıştır. Tüm bu hususlar doğrultusunda davalı taraf asıl alacağı ödemiş ise de avukatlık ücretinin 3/4’ü işlemiş faiz ve başvurma harcından da sorumlu olduğundan bu talepler yönünden icra takibinin devamına karar verilmiş olup, borç miktarı likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına bıraktığı itirazın kısmen iptaline, takibin 3.322,86-TL işlemiş faiz 5.163,02-TL avukatlık ücreti ile 30-TL posta masrafı, 35,90-TL başvuru harcı ile 5,20-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 8.556,98-TL üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının usul ve Yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiğini, davacı tarafın takip çıkışı olarak ödeme emrinde 56.173.00 TL anapara olarak dayanak faturaya dayandığını, ayrıca davacı tarafından hangi tarihler arasında ve hangi tutara ilişkin olduğu anlaşılamayan bir hesaplama ile 3.227,25 TL faiz talep edilerek toplamda 59.400,25 TL üzerinden icra takibine girişildiğini, cari hesap dökümünden de anlaşılacağı üzere davacı tarafın alacağı olan 52.043,36 TL’nin davacıya ödendiğini dolayısıyla anaparanın fazlaca istenilmiş olması sebebiyle yapılan faiz hesaplaması ve vekâlet ücreti hesaplamasının da hatalı olduğunu, yerel mahkemenin gerekli ve yeterli inceleme yapmadan işlemiş faiz ve avukatlık ücretine hükmetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi tarafından yapılan incelemede taraflara ait ticari defterler üzerinde yapılan incelemede defterler arasında herhangi bir fark olmadığı, bakiye tutarın ise 52.043,36 TL olduğunun belirtildiğini, faizin ise toplam 3.322,86 TL olarak hesaplandığını, bir an için müvekkil şirketin borçlu olduğu ve bilirkişinin faiz hesaplaması doğru kabul edilse dahi davacının takibe koyacağı tutarın toplamda 55.367,00 TL olması gerekirken dava konusu icra dosyasında talep edilen miktarın 59.400,25 TL olduğunun görüleceğini, bilirkişi raporunda bu hususlar özellikle belirtilmesine rağmen yapılan hesaplamalar yine fazlaca talep edilen yanlış tutar üzerinden yapılmış olup yanlış tutarlara ulaşıldığını, bu sebeple eldeki bilirkişi raporunun hukuki gerçekliğin ortaya çıkması anlamında herhangi bir fayda sağlamayacağını, mahkemece eksik rapora dayanarak hüküm kurulduğunu, ayrıca müvekkili davalının hiçbir şekilde icra olayından bilgisinin olmadığını, iyi niyet dâhilinde, süresinde ve davacının bilgi ve rızası kapsamında borcunu ödediğini, avukatlık ücretinin hesaplanması doğru olmadığı gibi davacının da iyi niyetli olmadığını belirterek, söz konusu kararının istinaf incelemesi neticesinde ‘kaldırılmasını’ ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı, davalının … İcra Dairesinin …. Esas sayılı icra takibine ilişkin itirazının 8769,47 TL yönünden iptali, davalı borçlu tarafından yapılan ödemelerin TBK’nın 100. Maddesi gereğince öncelikle faiz ve masraflardan mahsubu suretiyle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masrafları olmak üzere bakiye borç miktarının belirlenerek bu miktar üzerinden takibin devamı ile, itiraz kötüniyetli olduğundan davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; takip tarihi itibariyle 5163,02 TL vekalet ücreti, 3322,86 TL işlemiş faiz, 35,90 TL başvurma harcı, 30 TL posta masrafı ve 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 8556,98 TL üzerinden takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusundu bulunulmuştur.
Davacı, davalı borçlu hakkında …. tarihinde 56173,00 TL fatura alacağı, 3227,25 TL adi kanuni faiz olmak üzere toplam 59.400,25 TL alacak üzerinden icra takibi yapmıştır. Davacı vekilinin beyanına göre davalı borçlu, davacı alacaklının hesabına icra takip tarihinden sonra ancak ödeme emrinin tebliğinden önce … tarihinde 52.043,36 TL EFT yolu ile ödeme yapmıştır. Davacı taraf, 52.043,36 TL’lik son ödeme ile davalıdan anapara yönünden alacaklarının kalmadığını kabul etmiştir.
Uyuşmazlık; davacı alacaklının takipten sonra ödenen 52.043,36 TL’lik alacağına faiz işletilip işletilmeyeceği, vekalet ücreti ve takip masraflarının davalıya yüklenip yüklenmeyeceği hususundadır.
Somut olayda yapılan ödemenin takip sonrası ödeme olarak kabulü zorunludur. Yapılan takip haklı olduğundan davalının icra masrafları ve icra vekalet ücreti yönünden takibi devam ettirme hakkı bulunmaktadır (Bu yönde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 11/02/2004 tarihli 2004/12-70 E.-2004/56 K. sayılı ilamı). İcra emri tebliğ edilmeden önce ödeme yapıldığı için tahsil harcı tahakkuk etmeyeceği gibi, icra vekalet ücretinin 3/4 oranında hesaplanması gerekecektir.
Takipten önce, davacı tarafından davalıya bakiye borcun ödenmesi Gaziantep …. Noterliği’nin …. yevmiye no.lu … tarihli ihtarnamesi ile ihtar edilmiş, ihtarnamede iki günlük ödeme süresi verilmiştir. İhtarnamenin tebliğ tarihi olan …’den sonra iki günlük ödeme süresinin ardından … tarihinde temerrüt oluştuğu, davacının bu tarihten itibaren takip tarihine kadar yasal faiz talep etmekte haklı olduğu anlaşılmaktadır. Takip tarihi ….olduğuna göre 52.043,36 TL’nin … tarihinden takip tarihine kadar işlemiş yasal faizi 38,50 TL’dir.
Buna göre takipte talep edilecek asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı (52043,36 TL+ 38,50TL) 52081,86 TL olup bu miktar üzerinden vekalet ücreti 3/4 oranında hesaplandığında (7570,64*3/4) 5677,98 TL’dir. Ancak kararın münhasıran davalı tarafından istinaf edilmiş olması karşısında aleyhine karar verilmeyeceğinden, vekalet ücretinin 5163,02 TL olarak kabulü gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, HMK’nın 353/1-b-3 maddesi gereğince, Dairemiz gerekçesinde yer alan nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07/10/2019 tarih ve 2018/212 Esas, 2019/1293 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-Davalı tarafça yatırılan istinaf yolu karar harcının istek halinde İADESİNE,
4-Davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
B)6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin takip tarihi itibariyle 38,50 TL işlemiş faiz, 5163,02 TL vekalet ücreti, 35,90 TL başvurma harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 30 TL posta masrafı olmak üzere toplam 5272,62 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 360,17 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 149,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,40 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yaptığı başvurma harcı 35,90 TL ile peşin harç 149,77 TL’nin toplamı olan 185,67 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından UYAP kayıtlarına göre yapılan bilirkişi, posta ve tebligat masrafı 879,00 TL’nin kabul ve red oranına göre 528,49 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafından UYAP kayıtlarına göre yapılan posta ve tebligat masrafı 482,00 TL’nin kabul ve red oranına göre 265,11 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geri kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-a)Kabul edilen kısım üzerinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince belirlenen 5100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
b)Reddedilen kısım üzerinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince belirlenen 3496,85 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Gider avansının kullanılmayan kısmının yatıran tarafa iadesine,
9- Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/03/2022


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.
…..
Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”