Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1173 E. 2022/478 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1173 – 2022/478
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1173
KARAR NO : 2022/478

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : ….
KATİP : ….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2017
NUMARASI : 2015/1123 Esas, 2017/163 Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 17/03/2022
YAZIM TARİHİ : 17/03/2022

Taraflar arasında görülen davada Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07/02/2017 tarih ve 2015/1123 Esas, 2017/163 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davacı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili; … tarihinde saat … sıralarında anılan adresteki iş yerinde bilinmeyen bir nedenle yangın çıktığını, müvekkilin yüklü miktarda zararının olduğunu, sigorta şirketinin bu zarar ile ilgili olarak …. tarihinde …TL ‘lik bir ödeme yaptığını, bu ödemenin zararlarını karşılamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik …TL Emtia zararı, … TL Demirbaş zararı ,… TL enkaz kaldırma masrafı ve … TL tadilat ve tamirat masrafı olmak üzere toplam … TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, … tarihli ıslah dilekçesi ile de talebini…. TL’ye yükseltmiştir.

Davalı … A.Ş. Vekili; dava dilekçesinde belirtilen müvekkil aleyhine olan iddiaların hiçbirisini kabul etmediklerini, davacının müvekkil şirkete başvuru yaptığını, aktüerya uzmanı bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda davacı tarafa ödeme yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; davacının kendisine ait olan iş yerinde …gününde meydana gelen yangın nedeni ile davacının … TL zararının oluştuğu, bu zararın … TL olarak belirtilen tadilat masraflarının davalı ile düzenlenen sigorta poliçesi kapsamında olmadığı, tadilat masraflarının teminat dışında kaldığı, bakiye … TL’lik zararın ise poliçe kapsamında teminat altına alındığı, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya dava öncesinde yapılan ödeme dikkate alınarak davacının poliçe nedeni ile davalı sigorta şirketinden … TL maddi zarar alacağı bulunduğunun anlaşıldığı, açılan davacı yan her ne kadar dava dilekçesinde ve sonraki beyanlarında davalı şirket ile aralarında düzenlenen sigorta poliçesinin davalını kendisini yanıltması neticesinde düzenlendiğini ifade etmiş ise de bu iddiasını kanıtlayabilecek bir delil sunmadığı, kaldı ki sigorta poliçesi … gününde düzenlendiği, davacı buna uygun olarak primlerini ödediği, şayet istemediği eksik kaldığını düşündüğü bir teminatın varlığı iddia ediyordu ise poliçe düzenlenip kendisine teslim edildikten sonra poliçeyi inceleyerek eksik kalan teminatlarında primlerini ödemek sureti ile poliçe kapsamına alınmasını temin edebileceği, ne var ki davacı ocak ayında poliçeyi kendi rızası ile düzenlediği ve kabul ettiği, bu nedenle davacının bu yöndeki iddialarına itibar edilmediği gerekçesiyle açılan davanın …. TL alacak yönünden kısmen kabulüne, … TL’lik tadilat masrafı talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili… adına kayıtlı bulunan taşınmazda faaliyet gösteren ve yine müvekkil adına kayıtlı bulunan “….” adresindeki “…” isimli işyeri davalı sigorta şirketince … tarihli ve …numaralı poliçe ile sigortalandığını, olay günü olan … tarihinde saat …sıralarında, anılan adresteki işyerinde, nedenini bilmedikleri bir şekilde yangın çıktığını ve müvekkilin yüklü miktarda zararı oluştuğunu, sigorta şirketi bu zarar ile ilgili … TL.’lik bir ödeme yaptığını, davalının yeni bir poliçe yapabilmek için müvekkili kandırdığını, müvekkilin davalı sigorta şirketi ile daha önceki dönemlerde de çalıştığını, bu poliçeye imzalanacağı zaman da müvekkile indirim yapılacağı söylediğini, halbuki söz konusu durumun bir indirimi olmadığını, eksik hizmeti gösterdiğini, müvekkiline indirim olarak sunulan konunun bazı klozların poliçeden çıkartılması olduğunu, Müvekkilinin böyle bir durumda, kendisine indirim yapıldığını düşünerek hareket ettiğini, zaten poliçede müvekkilin imzasının bulunmaması, bu poliçenin müvekkil tarafından okunmadığını gösterdiğini, Yerel Mahkemenin bu önemli durumu atladığını, hatalı bilirkişi raporu karara dayanak alındığını, söz konusu raporda bazı klozların poliçe dışı olduğu belirtilerek taleplerinin kısmen reddedilmesi gerektiği belirtildiğini, lakin perakende satış yapan bir tacir olan müvekkilin, satış yapabilmek için işletmesini güzelleştirmesi, bu şekilde müşteri çekmesi gerektiği bir gerçeklik olduğunu, Bilirkişinin müvekkilin imzası olamayan bu poliçeyi geçerli kabul ettiğini, bilirkişi raporundaki hesaplamalarında hatalı yapıldığını, karara dayanak raporda yüksek miktarda indirimler uygulandığını, oysa ki yangından zarar gördüğü sabit olan giyim malzemelerinin yıkanarak tekrar satışa sunulabilmesi mümkün olmadığını, fakat bilirkişi, tek tek incelemediği ürünlerin yeniden satılabileceği konusunda fikir beyan ederek rapor tanzim ettiğinden, müvekkilin zarar miktarını eksik hesapladığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.

HMK’nın 346. maddesine göre istinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve 344. maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder. Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar.

HMK’nın 346. maddesi hükmüne göre kesin olan karara ilişkin istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilmemiş ise 01/06/1990 tarih 1989/3 esas 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının kıyasen uygulanması sonucu aynı Kanun’un 352. madde kapsamında yapılan ön inceleme neticesinde Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da istinaf isteminin reddine karar verilebilir.
02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 41. maddesiyle değiştirilen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341. maddesinde 3.000-TL’sini geçmeyen hükümlere karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacağı düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı, davalıdan… TL tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece …TL’lik tazminat talebinin kabulüne, … TL’lik tazminat talebinin reddine karar olup davacının kabul edilmeyen tazminat talebi … TL olan kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Bu nedenle verilen karar kesin olup karara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağından davacı vekilinin istinaf başvurusunun miktar itibariyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

SONUÇ; Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvuru isteminin HMK’nın 341/2 ve 352/1 maddeleri uyarınca miktar yönünden kararın kesin olması nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Peşin alınan istinaf karar harcının talep halinde yatırana İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,

Dair, dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucunda, 6763 sayılı Yasa ile değişik 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17/03/2022


Başkan
….
(e-imzalıdır)

Üye
…..
(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip
….
(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”