Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1123 E. 2022/573 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1123
KARAR NO : 2022/573

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2020
NUMARASI : 2019/117 E., 2020/254 K.

DAVACI : … – (…)
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
DAVANIN KONUSU : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/03/2022
YAZIM TARİHİ : 30/03/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2019/117 Esas, 2020/254 Karar sayılı dosyasında verilen 16/07/2020 tarihli kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin….huzurevinde kaldığını, huzurevinin imkanlarıyla kıt kanaat geçindiğini, müvekkilinin …. Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasına bağlı ticaret siciline …. sicil numarası ile kayıtlı davalı … geçmişte 4 yılı aşkın bir süre kooperatifin ortak üyesi olarak taksicilik yaptığını, önceleri basit bir taksi durağı olan davalının belli bir süre sonra kooperatifleştiğini, müvekkilinin taksi durağının kooperatifleşmesiyle …. …. hisse satış senedi ile malen bedeli karşılığında ….’ından bir hisse satın alarak kooperatifin hissedarı olduğunu, müvekkilinin ticari faaliyetine son yıllarda ilgili kooperatif üyelerinin engel olmaya çalıştıklarını, müvekkilinin müşteki sıfatıyla yer aldığı …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/172 Esas 2015/524 Karar sayılı kararı ile müvekkilinin darp ve tehdit eden kooperatif üyesi sanıklara kovuşturma yapıldığını, bununla ilgili olarak sanıkların … aldıklarını, haricen e devlet vatandaş sisteminden öğrendikleri kadarıyla müvekkilinin kooperatif kaydının bulunmadığını, davalı kooperatiften gayriresmi olarak ortaklıktan çıkarıldığını, 28/09/2018 tarihli hisse satış senedinden de anlaşılacağı üzere müvekkilinin payı devralmak suretiyle kooperatife ortaklığının bulunduğunu, müvekkilinin….ndan hisse satın alarak ortak olduğunu, davalı kooperatifçe müvekkilinin hiçbir kurula davet edilmediğini, müvekkilinden aidat talep edilmeyerek müvekkilinin kooperatif üye ve ortağı olmadığı algısının yaratıldığını ileri sürerek adli yardım taleplerinin kabul ile müvekkilinin davalı kooperatifin üye ve ortağı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, “…dava dışı ….’nın, ….adi yazılı sözleşme ile davalı kooperatif üyeliğini davacı … …’ye devrettiğine dair anılan sözleşme sureti ibraz edilmiş ise de verilen kesin süreye rağmen sözleşme aslı sunulmamıştır. Bu durumda davaya cevap verilmediğinden davanın külli inkarının sözkonusu olması karşısında; imzaların gerçeğe uygun olup olmadığı hakkında tespit yapılamamıştır. Böylece ispat yükü üzerinde olan davacı taraf sözleşmedeki imzanın hissesini devraldığı kişiye ait olduğunu ispatlayamamıştır. Öte yandan kooperatif ana sözleşmesinin “Ortaklık Şartları” başlıklı 10. maddesinin beşinci bendinde “Kooperatifin amacına uygun motorlu aracı bulunma” şartı yer almaktadır. Davacı duruşmadaki beyanında araç kiralamak suretiyle taksi işletmeciliği yaptığını beyan etmiştir. Dolayısıyla davacının üzerine kayıtlı araç bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda davacının kooperatif üyelik şartlarını taşımadığı görülmüştür. Davacının 2013 yılı genel kurul hazirun cetvelinde isminin yer almasının ve celbedilen Gaziantep 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin… Sayılı dosyadaki beyanların yukarıdaki açıklamalar karşısında davalı kooperatif üyesi olduğunu ispatlayamayacağı, davacının ayrıca yemin deliline dayanmadığı da gözönünde bulundurularak ispatlanamayan davanın reddine” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece senet aslını sunmadıkları gerekçesiyle davalarının reddedildiğini, Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere dosyada kriminal inceleme yapılmadığını, dosyaya sundukları diğer delillerin gözardı edildiğini, dosyaya sunmuş oldukları satış senedinin dosya arasına alındığını, ceza dosyası ve kooperatif defterlerinin incelenmesinde müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunun sabit olduğunu, kooperatif ana sözleşmesinin “Ortaklık Şartları” başlıklı 10. maddesinin beşinci bendinde “Kooperatifin amacına uygun motorlu aracı bulunma” şartının yer aldığını, müvekkilinin kooperatifin amacına uygun motorlu araç bulundurduğunu, kanunun lafzı dar yorumlanarak mahkemece hukuka aykırı olarak tescil koşulunun istendiğini, müvekkilinin 2013 yılı genel kurulu hazirun cetvelinde de isminin ve imzasının mevcut olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti talebine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin…. tarihinde davalı kooperatifte hissesi bulunan …dan bir hisse satın alarak kooperatifin hissedarı olduğunu, 4 yıldan fazla süre kooperatifte taksicilik yaptığını, müvekkilinin harici olarak kooperatif üyeliğinden çıkarılmış olduğunu, diğer üyeler tarafından ticari faaliyetlerine engel olunduğunu, kooperatif karar defteri ve tüm belgelerin incelenerek müvekkilinin davalı kooperatif üyeliğinin tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
İlk derece mahkemesi tarafından; davacının hisse devir sözleşme aslını sunmaması ve kooperatifin amacına uygun motorlu aracı bulunmaması nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Kooperatifler Hukukunda “açık kapı” ilkesi mevcuttur. Bu kapsamda kooperatife üyelik için başvuru dilekçesi giriş iradesini yansıtan bir belge olmamasına karşılık fiilen aidat ödeyen yatırdığı aidatlar kooperatifçe kabul edilen, genel kurullara çağırılan üye sıfatı ile hakkında bir takım işlemler yapılan örneğin taksi taşıyıcı kooperatifinde aracı ile sıraya dahil olan ve bilfiil çalışan, genel kurula katılan ve hazırun cetvelinde imzası bulunan bir kişinin kooperatif üyeliğinin mevcut olduğunun zımmen kabul edilmiş sayılabileceği gibi tam aksine, aidat ödeme yükümlülüğüne rağmen hiç aidat ödemeyen, genel kurullara çağrılmayan, ortaklık ilişkisini ortaya koyacak şekilde hiçbir işlem yapmayan, uzunca bir süre eylemli olarak kooperatifle hiçbir ilişki kurmayan üyenin de kooperatif üyeliğinin zımmen sona ereceği kabul edilmektedir.
Davalı….anasözleşmesi eksiksiz olarak dosyaya getirtilmemiş ancak; ortaklığa kabulün yönetim kurulu kararı ile gerçekleşeceği genel ilke olarak kabil edilmiştir. Kural olarak ortaklığa kabul, bu konuda yönetim kuruluna yapılacak yazılı bir başvuru sonucu yönetim kurulunun alacağı karar ile gerçekleşir ise de kooperatiflerde “Açık kapı ilkesi” geçerli olduğundan anasözleşmede yazılı ortaklık şartlarını taşıyan bir kimsenin kooperatife ödemelerde bulunması, yükümlülüklerini yerine getirmesi ve kooperatif tarafından da yapılan ödemelerin kabul edilerek, o kişinin genel kurullara davet edilmesi, hazirun cetvellerinde isminin gösterilmesi, diğer kooperatif ortaklarının yararlandıkları haklardan yararlandırılması gibi durumların mevcudiyeti halinde de hakkında açıkça ortaklığa kabule ilişkin olarak alınmış bir karar olmasa da bu kişinin ortaklığının kooperatif tarafından kabul edilmiş olduğu, ortak olarak benimsendiği, bu şekilde ortaklığının zımni olarak, eylemli bir şekilde gerçekleşmiş olduğunun kabulü gerekmekte olup, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulaması da bu yöndedir.Buna göre somut olaya gelindiğinde, davacının davalı kooperatifin 2013 yılı olağan genel kurul hazırun cetvelinde hazır bulunduğu sabittir. Gaziantep 7. Asliye Ceza Mahkemesinin…. Esas,…. Karar sayılı kararı ile dosya içeriği incelendiğinde; davadışı …. ile …. durağında birlikte çalıştıklarına dair tüm dosya kapsamında beyanları bulunmaktadır. Bu durumda, kooperatif alanında uzman bilirkişiler aracılığıyla, kooperatifin defter kayıt ve belgeleri üzerinde araştırma yapılarak, davacının davalı kooperatife aidat ödemesi yapıp yapmadığı, yapılan ödemelerin kooperatif tarafından kabul edilmek suretiyle benimsenip benimsenmediği, kooperatif faaliyetlerinde kullanılıp kullanılmadığı, ayrı bir hesapta bekletilip bekletilmediği, davacının genel kurullara çağrılıp çağrılmadığı, üye sıfatıyla davacı ile herhangi bir yazışma yapılıp yapılmadığı, genel kurullarda davacının hazır bulunup bulunmadığı, hususlarında rapor alınarak, gerekirse davacının fiilen kooperatife ait taksi durağında çalışıp çalışmadığı konusunda tanık dinlenerek davalı kooperatifin, davacıyı zımnen üye olarak benimseyip benimsemediği saptanmalı, sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Kaldı ki; davacı tarafından dosyaya sunulan “SS 120 Nolu Kardelen Koop. Hisse Satış Senedi” adı altında fotokopi belgesinde; davacının …’tan bir hisse satın aldığı, belgeyi taraflardan başka kooperatif başkanı ….ın başkan yardımcısı ….’ın, ve başkan yardımcısı …’in imzaladığı görülmektedir. Belgenin aslı verilen kesin sürede sunulmadığından belge üzerindeki imzaların sıhhati araştırılmamış ve delil olarak kabul edilmemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından belge üzerinde imzası bulunan kişilerin halen kooperatif üyesi olup olmadıklarının tespiti ile, imzalarının sıhhati konusunda gerekirse beyanlarının alınarak, belge fotokopi niteliğinde bir belge olsa da yapılacak imza incelemesi sonucu imzaların ilgili kişilere ait olduğunun tespiti halinde belgenin delil başlangıcı olarak kabulünün tartışılması gerekir. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesi 10/06/2014 tarih, 2014/7722, 2014/9296)
Bununla birlikte; ilk derece mahkemesi tarafından davacının kiralık araç kullandığını duruşma sırasında beyan ettiği, üzerine kayıtlı araç bulunmadığı ve kooperatif ortaklık şartlarını taşımadığı tespiti yapılmıştır. Ortaklık şartlarında tescil şartı zorunlu olmayıp, “kooperatifin amacına uygun motorlu aracı bulunmak” ibaresi bulunmaktadır. Kaldı ki; yukarıda açıklanan ilkeler gereğince; kooperatif üyeliği, kooperatif yetkili organlarının açık kabulü ile gerçekleşebileceği gibi bu hususta açıkça bir karar alınmasa da kooperatifin bu kişi ile üye sıfatıyla yazışmalar yapması, onu genel kurullara çağırması, ödemeleri kabul etmesi gibi olgularla zımnen de gerçekleşebilir. Başka bir anlatımla, bir kişi fiili uygulama ile de ortak olarak benimsenebilir. Üyeliğin zımnen de olsa benimsenmesinden sonra, davacının üyelik gereklerini yerine getirmemesinin ancak ihraç nedeni olabileceği, ihraç edilmedikçe üye kabul edilmesi gerekir ve genel kurula gitmeden de üyelik tespiti davası açılabilir. (Yargıtay 23. HD’nin 12.09.2011 t.li, 2011/299 E. – 2011/233 K. sayılı kararı)
Yukarıda açıklanan nedenlerle; kooperatiflerde geçerli “açık kapı ilkesi” değerlendirilip, davalı kooperatifin ana sözleşmesi ve tüm belge ve kayıtları dosyaya getirtilip üzerinde yapılacak inceleme ile ve davacının sunduğu delillerin geçerliliği tartışılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan işlemlerin yapılmamış olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/07/2020 tarih ve 2019/117 Esas, 2020/254 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan harcın isteği halinde davacıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile 30/03/2022 tarihinde karar verildi. 30/03/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”